Evlatlık

8. Bölüm Parti

Başlayalımm, lütfen yorum atmayı ve oy vermeyi unutmayın!!🤍
_____________________________________________________
Ör: "Sonra eniyle boyunu çarpıyoruz ve sonuçtan diğer işlemlerde bulduğumuz 356'yı çıkartıyoruz..." kapı çalar.
Nöbetçi öğrenci: "Hocam dersinizi böldüğüm için özür dilerim ama bir duyuru yapmam gerekiyor."
Ör: "Tamam canım hızlı ol."

Nö: "Arkadaşlar okulumuzun öğrencilerinden Nisa okul içi bir parti düzenlemek istediğini belirtti bizde kabul ettik, parti içinde abur cuburlar olacak oyunlar oynanacak ve harici de var tabi ama özellikle partnerler halinde dans yarışmaları hazırlanacak yani arkadaşınız bile olsa partnerler Şeklinde gelmenizi öneririm. Tamamen ücretsiz isteyen katılabilir, zorunlu değil. Bu hafta cuma akşamı saat 17:00-20:00 arasında olacak. parti Nisa arkadaşımızın evinde adresi buraya bırakıyorum katılmak isteyenin herhangi bir yere belirtmesi, yazmasına gerek yok herkes gelebilir okul dışından bir arkadaşınızı getirmek isterseniz de Nisa'ya belirtmeniz gerek adresin altında tel no yazıyor."
[fısıldaşmalar]

Ör: "Bitti mi?
Nö: "Bitti hocam." Çıkar.
Ör: "Sessizlik! Diyeceğim de her neyse zaten diğer sınıflardan en az 3-4 konu ilerideyiz bu yüzden serbest bırakıyorum. Konuşabilir arkadaşınızın yanına geçebilirsiniz, çok ses çıkaranı en fazla 2 kez uyarırım bir dahakine yanımda fotokopi var dersin sonuna kadar test çözer. Anlaşıldı mı?"
Örn: "Tamam hocam!" [konuşma sesleri]

D: "Sen gidecek misin?"
Y: "Hiç sanmıyorum."
D: "Neden? Bence çok eğelenceli olur hem abur cuburda varmış iki dans eder oyunlara katılırız. Bir dakika zaten bedava olması gitmemiz için yeterli bir sebep değil mi?"
Y: "Abur cuburları sevmem."
D: "O zaman yemezsin başka şeyler de var Hadi lütfeenn"

Yağmur iç çekerek,
Y: "Gidicek biri yok, tamam mı?"
D: "Ya sen onu mu dert ediyorsun ben gidersem zaten seninle gideceğim gitmezsen gitmeyeceğim. Yani istiyorsan."
Y: "Belki."
D: "Ama belki bir cevap değil ki! Evet mi hayır mı?"
Y: [iç çeker] "Tamam geliyorum."
D: "Yess be! Ha yani ne güzel."
Y: "Kesinlikle." [sırıtarak]

-evde-
Y: "Baba... bir şey soracağım."
Ö: "Sor?"
Y: "Bugün derste nöbetçi öğrenci geldi Okuldan birinin evinde parti düzenlenecekmiş cuma akşamı ücretsizmiş bende gidebilir miyim?" Ömer bir anlığına şoka girmişti. Yağmur'un böyle bir şey isteyeceğini düşünmüyordu ama bunu duymak onu mutlu etmişti.
Ö: "Tabii neden olmasın."
Y: "Gerçekten mi?"
Ö: "Evet n'olucak git işte."
Y: "Teşekkür ederim!"
Ö: "Bir şey değil. Saat kaçta olacak?
Y: "17:00-20:00 arası."
Ö: "Ne güzel, sen istediğin zaman ara ben gelirim."
Y: "Çok sağol!"

-cuma akşamı partide-
Eve yaklaştığımızı anlamak çok zor değildi camlardan rengarenk led ışıkları gözüküyor ve şarkılar 200 metre öteden duyulabiliyordu. Ne kadar şarkı dinlemeye bayılsam da bu rahatsız ediciydi. Ne! Gerçekten çakal mı çalıyorlar! Ciddi mi bu?! Şarkılar zamanla değişmezse 10 dakika bile duramam burada...
Buranın bir ev olduğuna emin miyiz, beyaz saray olmasın?

D: "Gelmişsin!"
Y: "Geleceğimi söyledim sanıyordum?"
D: "Söyledin zaten ben sadece- her neyse boşver, geldin!"
Y: "Geldim."
D: "Gel partner dans yarışmaları birazdan başlayacak sahneye (büyük salon işte) geçelim."
Y: "Dans yarışmasına mı katılacağız?"
D: "Tabiki evet! Söylememiş miydim?"
Y: "Bahsetmiştin ama lafın gelişi söyledin sanıyordum. Ben dans edemem ki."
D: "Neden olmasın? Eğleniriz zaten kazanana Nobel ödülü(gerçekten yazım doğruluğundan gram emin değilim) vermiyorlar."
Y: "İyide ben dans etmeyi bilmiyorum."
D: "Oda sorun mu ya sanki ben sanatçıyım. Sen elini omzuma koyacaksın ben beline koyacağım bir ileri bir geri adım atacağız al sana dans işte."
Y: "Yinede emin değilim yani-"
D: "Lütfeen!"
Y: [iç çekerek] "Sana karşı çıkmak neden bu kadar zor?"
D: "Tabi ben karşı konulmazım." [sırıtarak]
Y: "Şansını zorlama istersen."
D: "Tamam tamam bir şey demedim. Hadi gel"
Y: "Bu işi elime yüzüme bulaştıracağıma eminim..."