6. Bölüm İç Ses

33 2 2
                                    

Selam ben geldimm uzatmak istemiyorum nedense çok heyecanlıyım hepinizin devamlı böyle hissetmesi dileğiyle🤍
Başlayalım.
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Durumun üzerinden dört gün geçmişti Yağmur iki gün normal iki gün hafta sonuyla 4 gündür okula gitmemişti. Bu süreçte sargı bezini çıkarmıştı çünkü yaralar kabuk bağlamıştı.
Ö: "Yağmur okula gitmek istediğinden eminsin değil mi?"
Y: "Evet dedim ya b- Ömer."
Ö: "Sen bilirsin, eğer bir sorun olursa hocalarından beni arayabilirsin gelip alırım."
Y: "Tamam..."
-okulda-
Ders fendi hoca okuldaki en sinir hocaydı. Yağmur Müdürün bile ondan gülerek bahsettiğini duymuştu.
Ör: "Yağmur!... Baksana kızım sana diyorum! Ya rabbim..." Yağmur hiç bir dersi dinleyemiyordu, hocayıda görmezden gelmeye çalışıyordu.
Ör: "Deniz kalk şunu müdürün odasına götür!" Deniz ayağa kalktı ve kalkmam için kolumu dürttü çok uzatmadan kalktım ve kapıya ilerledim.
Ör: "Gözüm görmesin seni!" Biz çıkarken hoca hala arkamdan söylenmeye devam ediyordu. Üst kata ilerlerken Deniz dayanamadı ve Yağmur'u koridordaki kolon yüzünden çıkıntılı olan yere çekti.
Y: "Hey n'apıyorsun?"
Deniz Yağmur'a yaklaştı ve derin bir iç çekti sıcak nefesi Yağmur'un tenine değiyordu, Yağmur kızarmıştı.
D: "haddim değil farkındayım ama kollarını kesmemelisin." Yağmur paniklemişti kimseye söylemeyecekti, ya bütün okula yayarsa? Yağmur ne yapabilirdi ki.
Y: "Sen ner-"
D: "Hava 28 derece ve kapüşonlu giyiyorsun ayrıca kolunu açtım."
Yağmur hızlıca bakışlarını koluna çevirdi, gerçektende Deniz'in eli Yağmurun kolunda kapüşonlusunu açmış şekilde duruyordu.
Yağmur'un Kalp atış hızı artmıştı, elleriyle oynuyor ve dudağını ısırıyordu
Deniz Yağmur'un çok kötü hissettiğini anlamıştı, bu kadar kötü hissedeceğini tahmin etmemişti
Geri çekildi.
D: "Üzgünüm, böyle olcağını düşünememiştim... söz kimseye söylemeyeceğim!" pişmanlığı ses tonundan anlaşılabiliyordu.
Yağmur'da Deniz'in bu kadar pişman olacağını tahmin etmemişti neden bilmiyordu ama ona güvenmişti. Buruk bir gülümseme ile Deniz'e onu affettiğini ima ederek baktı. Yağmur az önce Deniz'e mi gülümsemişti? Anlamıyordu neden yapmıştı ki bunu?
Deniz Yağmur'un gülümsemesini ilk defa görmüştü. Deniz'de ona gülümsedi Y; 'ne kadar güzel gülüyor...'
Yağmur'un kapüşonlusunu kapatıp elinden tuttu ve geri sınıfa getirdi. Yağmur anlamadı müdüre gitmeleri gerekmiyor muydu?
D: "Hocam müdür yerinde yoktu."
Ör: "Tamam Denizciğim sen otur yerine" Denizciğim mi? Deniz de fen hocasını en az Yağmur'un sevmediği kadar sevmiyordu.
Deniz Yağmur'un elini bıraktı ve yerine geçti.
Ör: "Sende geç bari." Hoca Yağmur'a tiksinerek bakıyordu Yağmurda hocaya. Sırasına geçti yine dersten hiç bir şey anlamamıştı. Dersler bu şekilde geçti, Yağmur derslerde hep Deniz'e bakıyordu Deniz fark ediyor ama bakmıyor gibi duruyordu... sonunda okul bitmişti.

Yağmur'un anlatımıyla

Sonunda! Çok şükür okul bitti. Şimdi Ömer nerde? Uhm gelmedi mi yoksa? İyide daha sabah beni okuldan almaktan hatta göndermemekten bahsediyordu? Biraz beklesem belki geç kalmıştır.

Hala yok. Eve mi yürüsem... bilmiyorum ki okul çıkışı etraf çok kalabalık... yinede otobüse binmekten iyidir, umarım bir şey yaşanmaz. Yürüyorum yürüyorum uhmm hala yürüyorum çok boş yaptım ya neyse.
Bir dakika o ses nereden geldi? Sanki birinin canı acıyordu ve bu ses çok tanıdık?... tekrar.
Bakmalı mıyım? Hmmm neden olmasın! Bir dakika neden olsun ki? Ya olaya bende karışırsam... iyide burda hayatımı yokmuş gibi geçirmekte çok sıkıcı. Ama tehlikeli...
Ama çok sıkıcı! Gidicem hem belkide birine yardım etmiş olurum. Yinede acil arama tuşu açıkta durabilir...
Bir dakika şuradaki... Ömer değil mi ya! Dayak yiyor l@n. Ömer ne yapmış olabilir ki?
Dinlemeye çalışsam duyar mıyım eem neden olmasın
Ö: "Size söyledim istediğinizi yapın yerini söylemeyeceğim!" "Ah!" Teke karşı üç karaktersizler adam gibi dövüşsenize l@n. of ne düşünüyorum ben ya. Neyin yerini istiyorlar ki?...
X: "Ya yerini söylersin ya da..."
Ö: "Ya da ne *ldürecek misiniz? Buyrun burdayım!" Sende kaşınmasana m*l ya. Ha Tabiki onu *ldürmeyecekler. Değil mi?...
X: "Ya da sana hayatı zehir ederiz. Başta küçük iftiralar ve basit suçlamalar. Önce işin sonra çevren, arkadaşların, ailen ve [gülerek] kızın Ardından *ldürmemize gerek kalmayacak muhtemelen o işi halledersin, ha?"
Bunu yapamazlar. Uhm... Yoksa bu adamlar tüm ekibi dövenler mi! Bir saniye o adam ceza evinden çıktıysa... bunlar onun adamları! Beni arıyorlar, bütün ekip ve Ömer benim için mi o hale geldi! Çok bencil hissediyorum...
Ö: "Eğer ki onlara zarar gelsin."
X: "Ne o sen mi yaparasın? Hiç güleceğim yoktu." Gülmedin ki zaten. Of Yağmur düşüncelerine hakim ol biraz. Çıkıp burdayım desem mi ama ya o adama götürürlerse?... Ama Ömer... off yerimi söylemesini nasıl sağlayabilirim ki?...
X: "Bu konuşmayı düşün derim. Emin ol bir dahakine acımam."
Ö: "Burdayım hadi *ldürsene! Yapamazsın değil mi çünkü korkağın tekisin." Kes sesini apt*l! Senin gitmene izin veremem...
X: "Yazık."
Ö: "Ah!" Hayır of gerçekten çok apt*lsın artık ağzından da kan geliyor, harika!... Sonunda adamlar gidiyor.
Hm babama hesap soracağım hiç aklıma gelmezdi.
Y: "Sen ne yaptığını sanıyorsun?!"
Ö: "Yağmur! Senin ne işin var burada!"
Y: "Asıl senin ne işin var burada! Adamlar benim yerimi biliyor olmasan seni *ldüreceklerdi ve sen yapmalarını söyledin! Bunu o kadar basit bir şey mi sanıyorsun!"
Ö: "Yağmur lütfen sakin o-" kan tükürdü... n'yapıyorum ben be adam yaralı ve ben gelip ona bağırıyorum s*alak!
Çantasını çıkarır ve içindeki kısa bezi, cep peçeteleri, küçük ilaçları çıkarır[evet yanında ilk yardım eşyalarıyla geziyor.]
Y: "Özür dilerim bu durumda bağırmamalıyıdım... sadece iyi olmanı istiyorum..." (bildiklerini yaparken)
Ö: "Biliyorum, biliyorum."
Y: "Biraz daha iyi misin?"
Ö: "Ne kadar olabilirsem." [gülerek]
Y: "Sadece söyleyebilirdin neden yapmadın?"
Ö: "Seni almalarına izin vereceğimi düşünmüyorsun herhalde?"
Y: "Bir cana karşılık 7 can ya da bana karşı ben. Sen onu tanımıyorsun hem adamları kendi söyledi beni her türlü alabilir sadece seninle oynuyor."
Ö: "Emin ol bu hiç bir şey değiştirmez. Ne olursa olsun yaşadığım süre seni koruyacağım."
Y: "Bana yardım etmek için kendini *ldürtmek yarar değil zarar olacak biliyorsun değil mi?"
Ö: "En azından deniyorum! Yardım da yaramıyor... Tamam tamam küsme."
Y: "Küstüğümü kim söyledi?"
Ö: "Gözlerin. Ha bide gözlerin bir şey daha söylüyor."
Y: "Ne söylüyorlarmış?"
Ö: "Aşık olduğunu."
Y: "Of bende ciddi bir şey bekliyorum, saçlamala."
Ö: "Ne saçmalaması ya baya aşık olmuşsun işte."
Y: "Kafana çok sert vurmuşlar anlaşılan Dama ablayı çağırayım mı sen kaza yaparsın şimdi bu kafayla."
Ö: "Tamam tamam şimdilik susucam ilerde anlayınca konuşuruz." Yağmur derin bir iç çekti.
Y: "Evet bitti. Şimdi araba nerede?
Ö: "Şurad- ya şerefsizler lastiği neden çalar bir insan!"
Y: "Damla'yı aramakta haklıymışım." Telefonunu çıkarır ve aramaya başlar.
Ö: "Açtı mı?"
Y: "Asıl aşık burada." [sırıtarak] "Alo Damla abla, ya biz dışardayız şimdi eve gidecektik ama Ömer'in arabasının lastiğini çalmışlar da müsaitsen gelebilir misin? Yok yok bize bir şey olmadı. Tamam. SWB (rastgele yazdım öyle bir yer var mı bilmiyorum.) avmnin yanındayız Teşekkürler. Geliyor, çok şanslıyız şu an benim okulumun oradaymış 1 dk bile sürmez. ya siz neden sevgili falan değilsiniz ikinizde aşıksınız işte."
Ö: "Açılamıyorum ki!"
Y: "Emin ol ilk haraketi senden bekliyor hem n-"
Ö: "Sus sus geliyor." Damla arabadan iner ve yanlarına gelir
D: "Ömer n'oldu sana!"
Ö: "Damla sonra anlatsam şimdi tek isteğim eve gitmek."
Y: "Kesi-"
Ö: "Aynen hadi gidelim
D: "Tamam ama sonra her şeyi anlatacaksın."
Ö: "Anlatıcam söz hadi eve gidelim." Arabaya binerler, Yağmur kulaklığını takar ve etrafı izlemeye başlar 'buda benim resmi haraketim oldu he'
-evde-
Y: "Daha bilmediğim neler var acaba?"
Ö: "Yağmur gerçekten bildiğin kadar başka bir şey yok."
Y: "Yani kesinlikle mal varlığınızla tehdit etti."
D: "Evet başka bir şey değil!"
Ö: "Damla, biliyor. Evet yani bildiğin gibi seninle tehdit ettiler."
Y: "Peki."
D: "Şimdi çabuk anlatıyorsun n'oldu neden bu haldesin?!"
Ö: "Aynı adamlar tekrar geldiler benden Yağmur'un yerini istediler bende söylemedim, bu kadar."
Damla Yağmur'a dedikleri doğru mu? Der gibi baktı, Yağmurda onaylar şekilde başını salladı.
Ö: "Sizin beyin okuma güçleriniz varda benim mi haberim yok?"
D: "Tamam... ben gideyim kendinize iyi bakın!"
Ö: "Aynen görüşürüz!"
D: "Ben ciddiyim!" Kapıyı kapattı ve çıktı.
Ö: "Kabul et aşıksın."
Y: "Aynen."
Ö: "Dışarıdan söyleyeceğim ne yiyelim?"
Y: "Bilmem fark etmez."
Ö: "Ya fark etmez ne demek söyle işte."
Y: "Tamam umm... pizza?"
Ö: "Ha şöyle işte. 15 dakikaya gelir."
Y: "Ee açılmayacak mısın?"
Ö: "Bilmiyorum."
Y: "Aşıksınız işte sadece haraket etmeniz lazım."
Ö: "Tamam oda zor tabi ama benim için işin asıl zor yanı o değil."
Y: "O zaman sorun ne?"
Ö: "Sorun... sonuçta açıldığımda kabul ederse vs. Arada etkileşim olacak yani gelecek, gideceğiz, gezeceğiz bunlar iyi hoş ama bir yerden sonra sende etkileneceksin ve ben başarabilir miyiz bilmiyorum belkide doğru kişi olmayacak olmazsa üstüne bir de ayrılmak daha da etkileyecek...
Y: "Gerçekten sorun bu mu? Tabikide benim için sorun yok senin içinde olmamalı sizi engelleyecek değilim."
Ö: "Emin misin?"
Y: "Eminim."
Ö: "Ee nasıl yapacağım?"
Y: "Neyi?"
Ö: "Teklifi işte."
Y: "Çekingenken çok tatlısın!" [gülerek] Ömer muazzam şekilde Yağmur'a bir bakış attı
Ö: "Dalga geçmeyi bırak ben ciddiyim."
Y: "Babamın benden böyle bir konuda yardım isteyeceği hiç aklıma gelmezdi." [gülerek] ve duraksadı Ömer'e ilk defa sesli bir şekilde baba demişti Ömer'im yüzü o sıra asıktı çünkü nasıl yapabileceğini bilmiyordu ama bu sözden sonra yüzü güldü :)
Ö: "Teşekkür ederim."
Y: "Hm ne için?"
Ö: "Bu hissi yaşamama izin verdiğin için."
Y: "Güzel... uhmm bak şimdi şöyle..."
—————————————————————————————————————————————
Bu bölümüde burda bitirelim umarım beğenmişsinizdir oy ve yorumlarınızı bekliyorum!!

EvlatlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin