4|Hamburger ve kola!|

649 52 31
                                    

Arkadaşlar bölüme başlamadan önce bir açıklama yapacağım. Uzun süredir bölüm atmadım. Sebebi ise bildiğiniz üzere büyük bir deprem oldu. Bende deprem olan bir ilde yaşıyorum. 1 hafta boyunca zaten evde bile değildim. Bu bölümü önceden yazmıştım. Ama düzenlemem gereken birsürü şey vardı. 2 haftanın sonunda boş bir vaktimde yaptım. Depremde hayatını kaybedenlerin mekanı cennet olsun. Depremde yaralananlara baş sağlığı diliyorum. Zor bir süreçti.

•••

Babasıyla odasına doğru ilerledikten sonra kartıyla kapıyı açıp içeri geçtiler. Elindeki eşyaları bırakıp, odayı incelemeye başladılar. Odada küçük bir çift kapaklı kıyafet dolabı, çalışma masası, tek kişilik yatak, odanın köşesinde mini boy buzdolabı ve yemek pişirmek için küçük ocak vardı.

Bir tane daha kapı vardı o da banyoya aitti. Babası incelemeyi bıraktıktan sonra valizi alıp kıyafet dolabına ilerledi. Valizi açıp içindeki kıyafetleri dolaba yerleştirmeye başlamıştı. Jungkook babasına döndü.

"Baba sen bırak uğraşma. Ben hallederim sonra." diyerek babasının yanına ilerledi. Babası da kafasını sallayarak "Tamam. Bende telefonumu halletmeye gideceğim. " dedi. Daha sonra cebinden bir zarf çıkardı. Jungkook'un bakışları zarfa yöneldi. Meraklı bakışlarla tekrar babasına baktı.

"Al oğlum. Lazım olur." dedikten sonra babası zarfı Jungkook'a verdi. Babası odadan çıktıktan sonra Jungkook zarfı açtı. İçinde bir miktar para vardı. Küçük bir iç çekti. Artık büyüdüğünü ve çalışıp babasından para almayı istemiyordu. Biliyordu ki babasının kazandığı para azdı. Zor yetiniyorlardı.

Bu yüzden başvuru yaptığı kafeden onay geldiğinde hemen çalışmaya başlayacaktı. Hem okula gitmek hem ders çalışmak bide işe gitmek zor olacaktı. Ama başka çaresi yoktu.

Düşüncelerden sıyrılıp zarfı çalışma masasının çekmecesine kattı. O sırada aklına kabanı yıkatmak geldi. Valizinden kabanı alıp büyük bir poşete kattı. Eğer geçen karşılaştığı Kim Taehyung ile tekrar karşılaşırsa kabanı ona verecekti. Odadan çıkıp asansöre ilerledi hızla.

Asonsöre binip zemin kata bastı. Kabanı yurdun az ilerisindeki kuru temizleye götürecekti. Asansörden inip yurttan çıktı.

Yolda hızla kuru temizleme mağzasına ilerledi. Mağzaya girip kabanı teslim edip görevlinin 1 saatte hazır olacığını söylemesi ile geri çıktı. Yurda dönüp
asansöre ilerledi. Asansörün önünde bugün kediye benzettiği kişi duruyordu. Beraber asansörü bekliyorlardı.

Jungkook yanında düz suratla karşıya bakan kedi suratlıya kaçamak bakışlar atıyordu. Beyaz tenli ve tatlı suratı onu küçük bir çocuğa benzemesini sağlıyordu.

Kedi suratlının eliyle gözlüğünü düzeltmesiyle Jungkook bakışlarını başka yöne çevirdi. Asansörün açılmasıyla ikisi asansöre bindi. Jungkook 5. kata basıp yanındaki kedi suratlıya baktı. Kedi suratlı elini kaldırıp 5 yaptı. Jungkook kafasını salladı. Demek aynı kattalardı. Asansör kat çıkarken kedi suratlı uzun saçlarını arkaya itmesi ile Jungkook kirpik altından baktı.

Jungkook insanlarla arkadaş olmak isteyen birisiydi. Ortaokulda samimiyetiyle okulda tanınan birisiyken lisede kimseyle arkadaş olamamış üstüne zorbalık görmüştü. Yurtta kimseyi tanımadığından belki yanındaki kedi suratlıyla tanışıp arkadaş olurlardı. Tabii böyle sessizce hiç konuşmasalar bu biraz zordu.

Asansörün kapısı açılmasıyla indiler. Jungkook odasına ilerlerledi kapıyı açmak için cebinden kartını çıkarırken kedi suratlı hemen yanındaki odanın kapısını açıp, içeriye girdi. Jungkook'ta kartıyla açıp odasına girdi.

Be with me ||TAEKOOK||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin