Be with me ||TAEKOOK||

7|Ben Jeon Jungkook.|

Sizce Yoonmin mi? Sope mi?

•••

En arka sağ köşede oturup, Jungkook'a sinir dolu iğrenç gülümseme(?) ile bakan Lee Woobin.

Jungkook, sınıf tahtasının önünde ki kürsünün yanında duruyordu. Korkudan nefesi kesilmişti. Sadece yere bakıyordu. Yanında duran sınıf hocasının koluna dokunmasıyla irkilerek baktı.

"Eveet, kendini tanıtmayacak mısın?" gülümseyerek Jungkook'a bakan hocanın sorduğu soru ile Jungkook yutkunarak bakışlarını sınıfa yöneltti. Sesinin çıkmamasından veya titremesinden korkuyordu. Tekrar yutkunup, zar zor bir iki kelime ağzından çıktı.

"Ben Jeon Jungkook." sessiz ve kekelemesi kendisi için kötüydü fakat arkadaki çocuğun sesli ufak kahkası ile daha da kötüleşmişti. Sınıftakilerin bakışları arkadaki Lee Woobin'e dönmesiyle Jungkook bakışlarını yerden ayırıp Woobin'e çevirdi.

Göz göze gelmiştiler. Woobin alayla bakıyordu. Jungkook hızla gözlerini başka bir tarafa çevirmişti. Gözleri dolmaya başlıyordu. Kendisini ağlamamaya zor tutuyordu. Dudaklarını birbirine sıkıca bastırdı.

Jungkook sınıftakilere baktığında çoğu tatlı bir gülümseme ile bakıyordu. Jungkook biraz rahatlamaya çalışsa da Woobin ile aynı sınıfta olma bilinciyle tekrar midesi bulanmaya başlıyordu.

Hocanın oturabilirsin demesiyle Yoongi'nin sol tarafındaki boş sıraya doğru ilerledi. Ellerini yumruk yaparak formasının alt kumaşını sıkıca tutuyordu. Yerden bakışlarını ayırmadan sandalyeyi çekip oturdu.

Yoongi Jungkook'un neden böyle davrandığını anlayamamıştı. Fakat kötü birşey olduğunu anlamıştı. Ders sonunda ne olduğunu sormayı aklının bir köşesine yazdı.

Hoca ders anlatıyordu. Jungkook ise önündeki kitaba boş boş bakıp düşünüyordu. Arkada oturan Woobin ise Jungkook'a bakıyordu.

Jungkook ara sıra gözleriyle arkaya kaçamak bakışlar atıyordu. Yeni okulunda ilk günden tekrar aynı şeyleri yaşamak istemiyordu.

...

Zilin çalmasıyla ilk ders bitmişti. Jungkook hızla ayaklanıp Yoongi'nin yanına gitti. Yoongi de sırasından kalkıp sınıftan çıktılar.

Hiç konuşmadan koridorda ilerlerken Yoongi "Birşey mi oldu?" dedi Jungkook'a dönerken. Jungkook ise açıklamak istesede şimdilik söylememeyi tercih etti. "Birşey olmadı hyung. Sadece ilk günüm olduğu için heyecanlıyım." zorlukla gülümseyerek dediğine Yoongi pek inanmasada sesini çıkarmadı.

Okulun bahçesine çıkıp biraz dolaşıyorlardı. Karşı bankta Woobin oturuyordu ve yanındaki birkaç kız ona gülürek birşeyler söylüyordu. Woobin ise sırıtarak kızları dinliyordu.

Woobin yanında oturan kızın saçlarını okşayıp birşeyler söyledikten sonra kıza göz kırptı. Jungkook'un tekrar midesi bulanmaya başlamasıyla hızla Yoongi'ye birşey söylemeden koşarak okula geri döndü.

Yoongi ise ilk başta idrak edemese de, şaşkınlığını bir kenara bırakıp Jungkook'un arkasından koştu. Ne olduğunu anlayamamıştı. Jungkook lavaboya koşup bir tuvalete girdi ve kapıyı kapattı.

Arkasından Yoongi lavaboya girip Jungkook'un girdiği tuvaletin kapısını tıkladı. "Jungkook iyi misin? Ne oldu?" diye sesli bir şekilde konuştu.

Jungkook, kapağı kapalı klozetin üzerine oturup eliyle ağzını kapatmış bir şekilde ağlıyordu. Hıçkırıklarını duyulmaması için iki eliyle daha sıkı kapattı ağızını. Aklına lisede Lee Woobin'in ona yaptıklarıyla gözyaşları daha fazla artmıştı.