↬ three

385 72 35
                                    

••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

••

Sınır yine 25 oy asklarım. Keyifli okumalar :D

˚ * . * * ⋆  . · ⋆ ˚ ˚ ✦  ⋆ ·  * ˚

Atsumu elinde şakayık çiçekleriyle geldiğinde bir anlığına kendini kaybetmiştin. Yüzünde yavru köpek ifadesi oluşmuştu. Aklına bu adamın seni aldatıyor oluşu geldiğinde hemen kendini topladın. Çiçekleri Atsumu'nun elinden aldın ve bir iki adım geri çekildin.

"Geçesene içeriye."

Atsumu kapıda öylece dikildi. "Hoş geldin öpücüğü yok mu?" İstemeye istemeye yanına gidip dudaklarına minik bir öpücük kondurdun. Atsumu sende bir gariplik olduğunu sezmiş gibiydi ancak sesini çıkartmıyordu. 

Getirdiği şakayıkları TV ünitesinin yanında duran orta boyutlu cam vazonun içindeki eskiyen çiçekleri boşaltarak yerleştirdin. Henüz ölmemişlerdi ancak pek de vakitlerinin kaldığı söylenemezdi. 

"Benimki öldü diye almıştım. Seninkiler daha ölmemiş." 

"Bakmayı becerememişsindir. Yetersiz sevgi verince öyle olur çiçekler." Donuk gözlerle nişanlına baktın. 

Atıştırmalık birkaç bir şey hazırlamıştın daha önce. Planınız Atsumu'nun gece antrenmanına kadar beraber vakit geçirmekti. Sonrasında Atsumu antrenmanına gidecekti. Düğününüze sadece bir gün kalmıştı. Birkaç gün öncesine kadar o kadar mutlu ve heyecanlıydın ki... Ta ki o fotoğrafları görene kadar. 

Sen mutfakta atıştırmalıkları tabaklara koyarken Atsumu arkandan gelip sana sarılmıştı. Kollarıyla üst bedenini tamemen sardı. Bir başparmağıyla senin göğsünü hafifçe okşarken sinirine hakim olabilmek için alt dudağını dişlerin arasına aldın ve ısırdın. 

"Cumartesi günü sabahı sana karım demek için sabırsızlıkla bekliyorum." Boynuna sayısız öpücük kondururken omzunu hareket ettirdin. 

"Sırtım kaşındı canım kaşır mısın? Saçım gitti sanırım." Atsumu ince beyaz tişörtünü kaldırmış ve çıplak sırtınla bakışmıştı. Gelişigüzel sırtını kaşırken sen ona kafana göre yön söylüyordun. Sırtının kaşındığı falan yoktu, sadece seni daha fazla öpmesin diye öyle demiştin. 

"Şimdi daha iyi teşekkürler." 

Sütyenini çekip bırakmıştı. Daha sonra sırtını öpüp tişörtünü geri indirdi. "Seviyorum sırtını." 

Tabakları alıp onu beklemeden içeriye geçtin. Büyük l koltuğun ve televizyon arasında duran cam sehpaya tabakları yerleştirdin ve koltuğa oturdun. 

"Aşkım," Atsumu mutfakta onun alması için bıraktığın tabaklarla içeriye geldi ve koltuğa, senin yanına, oturdu. "Bir sorun mu var? Reglinin düzensiz geldiğini söyledin ama... Reglinden dolayı mı böyle mutsuzsun güzelim." Atsumu yüzüne düşen saçlarına kulağının arkasına attırdı. Regl olman yalandı. Sana geçen gece sevişme teklifi ettiğinde uydurduğun bir yalandı. Neden sana bu kadar iyi davranıyordu ki? Aldattığını belli etmemek için miydi bütün bunlar? Normal davranışlarından pek bir farkı yoktu sahi, belki de seni uzun zamandır aldatıyordu ve belli etmemek için böyle iyi davranıyordu? Düşüncelerin seni boğuyordu. Atsumu'ya cevap vermediğini fark etmenle derin bir nefes aldın. 

"Çok gerginim Tsum. Hem regl gerginliği hem de düğün geldi. Ya bir şeyler kötü giderse diye endileşenmeden duramıyorum."

Atsumu senin iki elini kavradı ve kendisini sana yaklaştırdı. "Yaklaşık 38 saat sonra Miya Y/N olacaksın bebeğim. Yarın yeni evimize geçeriz ve yarını tamamen dinlenmeye ayırırız. Tuttuğumuz ekip zaten oldukça profesyonel. Her şeyi halledeceklerine eminim. Cumartesi gecesi de Bali'ye varır varmaz denize girer biraz yüzeriz. Sonra da uyuruz bir tanem." 

Keşke her şey böyle olsaydı. İçinden geçirdin. Başına geleceklerden habersiz bir şekilde sana konuşuyordu ve bu sinirini bozuyordu. Sanki seni hiç aldatmamış gibi davranışları ve konuşmaları vardı. Yoksa o mu seni düğünde terk edecekti? Buna asla katlanamazdın. Önce senin terk etmen lazımdı. 

"Evet doğru." Oturduğun yerde dikleştin. "Kahve yapacağım canım, ister misin?"

"Olabilir hayatım." Atsumu sana gülümsedi ve sen kalkarken belini okşadı. 

Kahve yapmandaki amaç düşmüş gibi yapıp Atsumu'nun üstüne dökmekti. Çünkü sinir olmuştun ve sinirini bir şeyden çıkartman lazımdı. Kahve pota dolduğunda bardaklara boşalttın ve dolaptan biraz soğuk süt döktün. Çok kötü yanmasını da istemezdin, düğüne az kalmıştı ve sıkıntı olmamalıydı. iki fincan elinde yürürken bir kısmını yolda gerçekten yanlışlıkla dökmüştün. 

"Tsum yardım et çok dolu." Atsumu ayaklandığında ayağındaki terlik, koltuk ve sehpanın altındaki halıya takılmış gibi yapıp nişanlının üstüne bir kısmını dökmüştün. Kendi koluna ve eline de gelmişti ve sen de yanmıştın. 

"Ah! Taşşaklarım!" Atsumu yerinde zıpladı. 

"Taşşaklarım yandı! Taşşaklarım yandı!"

"Aah!" Atsumu çığlık çığlığa bir fare gibi bağırırken kendini umursamayıp senin elinden kahve fincanlarını almıştı. Eliyle kolundaki kahveleri sildirip koluna üfledi. 

"Ya bırak kolumu şimdi. Çok mu yandın? Özür dilerim." Bir yandan gülmemek için kendini zor tutuyordun. Az önce karşındaki görüntü çok komikti. "Aşkım özür dilerim." 

"Önemli değil. Bi' soğuk su tutsam iyi olur ama." Atsumu seni yanağından öpüp banyoya doğru ilerledi. 

Beline sarılı havluyla geri döndüğünde gözün istemsizce karın kaslarına kaymıştı. Kendisi bunu fark ettiğinde yüzünde bir sırıtma belirdi. 

"Toplar iyi mi?" Gülmemek için avcunu tırnakladın. 

"Gül sen gül. Acısını çıkartırım ben bunun." Kendisi de sırıtıyordu. "Benim kıyafetlerim çamaşır odasında mı yoksa başka temiz var mı? Geçen gün malum getirdiklerim kirlendiler." 

"Çamaşır odasında." Hangi günü kastettiğini anladığında yüzündeki sırıtma aniden silinmişti. O gün seninle birlikte olduktan sonra evinden çıkıp belki de başka bir kadınla daha birlikte olmuştu. 

˚ * . * * ⋆  . · ⋆ ˚ ˚ ✦  ⋆ ·  * ˚

✓ ʀᴜɴᴀᴡᴀʏ ʙʀɪᴅᴇ 「𝐚𝐭𝐬𝐮𝐦𝐮 𝐱 𝐫𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin