Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonraki bölüm için sadece 25 oyluk sınır koyuyorum şimdilik 🫠🫶🏻'･ᴗ･'
••
˚ * . * * ⋆ . · ⋆ ˚ ˚ ✦ ⋆ · * ˚
Derin derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışıyordun. Ren, daha önce kıskandığı için Atsumu ve senin aranı bozmaya çalışmış birisiydi. Hayatının en güzel günü olarak adlandıracağın bu güne sayılı günler kalmışken tutup sizi ayırmaya çalışıyor olabilirdi.
"Kanıtın var mı?" En sonunda sakinleşip konuşabildin.
"Ah evet, fotoğraflar ve video çektim." Arkadaşın hemen telefonunu çıkarttı ve galerisini açtı. Bahsettiği fotoğrafları tek tek sana gösterdi ve videoyu da izletti. Bu çocuk kesinlikle Atsumu'ydu. Düğün çekimleri olacak diye dün saçını her zamanki gibi beraber boyamıştınız. Gece senin yanından ayrıldıktan sonra da telefonlarına neden cevap vermediğini ve sana neden 'eve geldim' diye mesaj atmadığı belliydi şimdi. Gece belki evine hiç gitmemişti bile.
Boğazına oturan yumru konuşmana izin vermedi. Başını olumlu bir şekilde salladın ve gözünden akmakta olan yaşa izin vermeden sildin. O kadar düğün hazırlığı, yeni evinizin hazırlıkları boşunaydı yani. Daha önce beraber olduğun sevgilinin seni aldatmasını kınaya kınaya bitiremeyen adam da seni aldatmıştı. Bütün erkekler aynıydı.
Meşhur sporcu Miya Atsumu'yu, görkemli düğününüzde terk edecek ve onu rezil edecektin. Şimdiden nişanı atarsan magazinlere pek düşmezdi ancak bir dünya para harcadığınız düğününüzde, kalabalığın içinde onu yalnız bırakarak rezil edecektin. Kim bilir kaç gün magazincilerin konusu olacaktı bu. 'Ünlü sporcu Miya Atsumu kendi görkemli düğününde nişanlısı tarafından terk edildi!' Yapman gereken sadece beş gün Atsumu'nun yüzüne bakmaya dayanıp cumartesi günü onu düğünde bırakıp Bali'ye kaçmaktı.
Ren'i odanda tek bırakamazdın. Aşağıya inip çocukların yanına gitmeniz gerektiğini söylediğinde sana şaşırmış bir şekilde baktı.
"Ne yani seni aldatan adamla düğün çekimlerine gideceksin ve hiçbir şey olmamış gibi devam mı edeceksin."
"Başka planlarım var Ren."
Arkadaşın sana daha fazla cevap vermedi. Arabana ayakkabılarını ve diğer eşyalarını yerleştirdin. Yol üstünden acıkırsanız diye atıştırmalık bir şeyler alacaktın.
Uzun bir yolculuğun ardından siz de fotoğraf çekimlerinizin yapılacağı yere vardığınızda arabadan inmeden önce arabanın direksiyonunu sıkıca kavradın. Bu araba senin Atsumu'yla tanışmanı sağlayan arabaydı. Annenle telefonda kavga ederken geri viteste biraz fazla gaza bastığın için Atsumu'nun spor arabasını bu Jeep'le neredeyse eziyordun. Arabanın masraflarının hepsini karşılamayı teklif etsen de Atsumu bunu reddetmişti ve sen ona 'en azından size bir kahve ısmarlayayım' diyene kadar papağan gibi başında dikilip sana reddettiğini söylemişti. Böylelikle tanışmıştınız ve aslında ne kadar popüler birisi olduğunu öğrenmiştin. Tabii ki televizyonda veya panolarda karşına çıkan milli voleybol takımında onu görmüştün ancak gerçek hayatta onunla böyle bir olay yaşayacağını düşünmemiştin.
Arabandan inip topuklu ayakkabılarını eline aldın ve sahilde duran fotoğrafçının ve nişanlının yanına gittin. Sen yanına gider gitmez seni belinden kavrayıp kendine çekmiş ve dudaklarınızı kısa bir süreliğine birleştirdi. Başka insanlar yanında bu tarz hareketlerden hoşlanmadığın için öpücüğünü kısa tutmuştu.
"Hala bana sinirli misin bebeğim?" Başını kaldırdın ve sana gülümseyerek bakan nişanlına baktın. Yüzüne sahte bir gülümseme taktın. Birkaç gününü böyle geçirmek zor olacaktı.
"Sorun yok." Gülümsemeye devam ettin. "Ee hadi başlayalım çekimlere."
˚ * . * * ⋆ . · ⋆ ˚ ˚ ✦ ⋆ · * ˚
KWLANQKDJKQEJJS ABİ hayatımda ilk defa yazdığım bir kurgunun prolog bölümüyle birinci bölümü arasında böyle büyük bir oy farkı oluştu şaka mıdır prolog bu kadar önde olmamıştı :D
