Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
●●
Sınır 35 oy. Keyifli okumlar <3
˚ * . * * ⋆ . · ⋆ ˚ ˚ ✦ ⋆ · * ˚
"Ne işin var senin be burda?!" Geldiğinde sana bakmayan Atsumu cırladığını duyar durmaz bakışlarını sana çevirmişti.
"Senin burda ne işin varsa benim de o işim var Y/N." En az seninki kadar onun sesi de sinirliydi. İlişkiniz boyunca Atsumu'nun sana bu denli sinirli bir ses tonuyla çıkıştığını hatırlamıyordun. Yattığı yerde doğruldu ve hızlı adımlarla yanında bitti. Bakışları ilk önce bikinin açıkta bıraktığı göğüslerine kaydı. Sonrasında hemen kendisini toparlayıp ayni öfke dolu gözlerle senin gözlerinin içine baktı.
"O daha öncesinde bizi ayırmaya çalışmış lanet sürtük arkadaşını sen gel dinle," Burnundan sinirle bir nefes verdi. "Sonra nişanlını düğün öncesinde böylesine ciddi bir konuyu konuşmadan düğünde terk et."
"Aklından ne geçiyordu cidden çok merak ediyorum." Sana doğru bir adım attığında geriledin. İşaret parmağını kafana doğrulttu. "Öpüp koklamaya doyamadım kafanın içindeki beyni çıkartmışlar da saman doldurmuşlar sanki."
"Atsumu!"
"Ne var Y/N? Ne var?" Sana aniden çıkışmasıyla hafif de olsa irkilmiştin. Omuzlarının minik hareketini fark ettiğinde bakışları hafifçe yumuşadı. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. "Güzelim ağlamaktan bitap düştüm ve inan iki gündür bir gram uyku uyumadım. Sinirim için özür dilerim." Elleri ileriye, sana uzandı. Ancak sen geriye çekildin.
"Y/N, bak gerçekten senden bunun acısını o kadar fena çıkartacağım ki... Günün ilk ışıklarını görene kadar bırakmayacağım seni."
"Topla ağzını."
"Aşkım ben seni aldatmadım."
"O fotoğraflar ne o zaman?"
"Benim sırt kaslarımın nasıl göründüğünü bilmiyorsun sanırım." Sinsice sırıttı. "Senin sırtını ezbere biliyorum ama ben."
"Sen değil miydin o?"
"Güzelim," Atsumu başını hafifçe yana eğdi. Sonra cebinden telefonunu çıkartıp sana fotoğrafları açtı. Telefonunun ekranı çatlaklarla dolmuştu. Muhtemelen aramalarını açmayıp bir de engellediğin için sinirlenip telefonunu yere veya duvara fırlatmıştı. Arkadaki dönük senin Atsumu sandığın kişinin sırtına zoomladı.
"Benim sırt kaslarım bu kadar cılız mı?" Bakışlarını Atsumu'nun geniş omzularına kaydırdın. Gerçekten de sırt kasları ve omuzları bu kadar cılız değildi.
"Sözde ilk gün attığı fotoğraf da bu." Ekranı kaydırarak fotoğraf çekimlerinin olduğunu gün sana gösterilen fotoğrafı açtı. "Gece çok belli olmuyor ama burada çocuğun saçlarının dibi gelmiş. O gün benim saçlarımı beraber boyadık." Dikkatli baktığında gerçekten bu detayı da görmüştün. Gözlerini kapatıp kendine sayısız küfür savurdun. Yaptığın şey ergence davranıştan bile öte rezil bir şeydi. Sizin için hayatınızın en mutlu olacak gününü mahvetmiştin. Mahvetmek bir yana, sıçıp sıvamıştın. Üstelik Atsumu'yu da magazinlere rezil etmiştin.
Dudaklarını birbirine bastırdın.
"Bir önemi yok artık bebeğim. Ne olduysa oldu, ben burdayım." Yanağını nazikçe okşarken. Dolan gözlerinden süzülen yaşları başparmağı yardımıyla sildirip gözlerini öptü. Boyuna eğilip sana masum bakışlarını attı. Sevginizi bu kadar kolay bir şekilde anlık sinirinle çöpe atmaya kalktığın için kendine çok kızmıştın. Atsumu'nun testisleri de boşuna yanmıştı ayrıca.
"Özür dilerim." Bakışlarını yere dikip masumca mırıldandın.
"Ben sana küsmedim ki." Atsumu seni kolları arasına aldı. Bakışlarını yerden çekip gözlerine baktın. Sen ona bakar bakmaz o büyük bir açıkla dudaklarına yapışmış büyük bir özlemle seni öpmüştü. Bu pozisyonda öpüşmeyi sevmediğini bildiği için seni anında kucağına almış ve yatağa doğru taşımıştı. Kucağında onu öpmeye devam ederken kollarını sıkı sıkı boynuna doladın. Öpmeye başladığı anca içinde bastırmaya çalıştığın tuttkun bir den açığa çıkmış ve kendini göstermişti. Bu adama asla karşı çıkamaz ve vücudunu onun yönlendirmesine izin verirdin.
Atsumu seni yavaşça yatağa yatırken bir yandan bikini üstünün iplerini çözmeye çalışıyordu. Büyük bir ustalıkla zorlanmadan çözüp yatağın bir yerine savurdu. Dudaklarından ayrıldığı gibi göğüslerine yapışmıştı. Ancak onlara açlıkla değil sevgi dolu yapışmıştı.
"Çok özledim bu prensesleri." Başını göğüslerine yavaşça sürttü. Tenin üzerine gülümsediğini hissetmiştin. Ellerinle saçlarını yavaşça okşadın. Göğüslerin üzerine yatıp hasret giderirken gülümseyerek onu izliyordun. Göğüslerine tapan bu adamın seni aldatıyor olduğunu düşünmek şimdi sana saçmalık gibi geliyordu.
"Şu an seni öyle sert becermeyi istiyorum ki... Ama enerjim yok." Hala göğüslerin üzerinde yatarken konuştu. "Normalde seni duvara yaslar öperdim ama inan bir tanem, ayakta duracak takatim yok." Yüzünden bunu anlayabiliyordun.
"Yarın hallederiz onu ya." Söylediğin cümlenin ardından kıkırdamıştın. "Ya Tsum cidden..." Atsumu göğüslerini öpücük yağmuruna tuttu. Sırayla bir ona bir ona öpücük bırakırken onu izleyen senin başın dönmüştü bile.
"N'aptınız ben düğünü terk edince."
"N'apacağım kızım, oturup saatlerce ağladım." Göz kapakları halen şişti. Hem uykusuzluğun hem de iki gündür ağlamaklı halin vermiş olduğu şişkinlik olsa gerek diye düşündün.
"Sonra sağ olsun Sara bana her şeyi anlattı. Kendisi işin doğruluğunu benden öğrenince o Ren sürtüğünün saçına bir yapıştı kızım görmen lazımdı." Atsumu alt dudağını dişleri arasına aldı ve kafasını sağa sola şiddetle salladı. "Off ne olaylar döndü bir bilsen. Yalnız bana değil annenlere özür borcun var ha!"
Doğruydu. Annenin ve babanın içindeki o üzüntüyü az çok tahmin ediyordun. İki gündür hiçkimseyle konuşmamıştın. Ne oldu ne bitti bihaberdin.
"Yemek yiyip biraz yüzdükten sonra uyusak mı bebeğim?"
"Olur aşkım." Atsumu'nun alnına bir öpücük bıraktın. "Ama ben önce bir duşa gireyim."
"Biz demek istedin sanırım." Atsumu kafasını göğüslerinden kaldırıp sırıttı. Dudaklarına minik bir öpücük bıraktıktan sonra üstünden kalktı ve heyecanla banyoya doğru ilerledi.
˚ * . * * ⋆ . · ⋆ ˚ ˚ ✦ ⋆ · * ˚
Uzun zamandır bölüm atmadığım için kıyak geçeyim dedim bi oturuşta patlattım bölümü :D trajikomik biraz. <3
