10

221 27 56
                                    

Gece kolidorlar soğuk olurdu. Nereden geldiği bilinmeyen rüzgâr tüm Hogwarts'ı gezer, son durak olarak Astronomi Kulesi'ni seçerdi. Rüzgârı hissetmeyi severdim kendimi bildim bileli. İçimdeki sıkıntılı hisleri geçirdiğini düşünür, kendimi rahatlatır ve kandırırdım.

"Yine buradasın? Atlamayı düşlediğini falan düşünmeye başladım." Sondaki kıkırdamasını ensemde hissettim. Elleri kollarımın iki yanında, başıysa ense ve omuzlarım arasında kendine yer bulmuştu.

"Sadece rahatlamak ve soluklanmak istemiştim. Yatakhane aşırı derecede boğucu." Sirius beni kendine çevirdi. Sadece gözlerime bakarak yüzyüze durmaya başladık. Bunu bazen yapardık. Yalnızca birbirimize bakar, birbirimizin içini gördüğümüzü kabul ederdik.

"Burası biraz soğuk değil mi? İçeri geçelim." İçim kadar soğuk değil Sirius. Düşüncelerim kadar soğuk değil. Kendi kolunu bana sararak içeri soktu bizi. Merdivenlere döndü ve önden inmeye başladı. Biraz yalnız kalsam ne olurdu sanki?

Yatakhaneye sessizce girdiğimizde uyanık bir James beklemiyorduk haliyle. Sirius normal bir vaziyette dolabının önüne gitti ve üstünü değiştirmeye başladı. Yatağıma yöneldiğimde James'in gözleri Sirius üzerinde geziniyordu.

"Neredeydiniz?" Sirius gömleğini asarken ona yaklaşan James'e döndü. Gözleri beni bulduğunda boğazımda bir yumru hissetmiştim. Ben yokum diye gelmişti ama azarı da o işitecekti anlaşılan. Ama işitmesini istemiyorum.

"Ben Astronomi Kulesi'ne gitmiştim, Sirius peşimden gelmiş yani bir şey yok." Evet Remus, kesinlikle bir şey yok. Üstümdeki hırkayı yatağın ayak ucuna koydum. James bir süre daha bizi kesmiş ardından yarın ki antrenmandan dolayı yatmaya karar vermişti. Birkaç dakika sonra horlamaları hissedilir hâle geldi. Rahatladığımı hissettim.

"Beni korkutuyorsun Aylak." Yatağa gireceğim sırada bunu fısıldadı. Ona bakıp nedenini sordum gözlerimi kısarak. "Bu yazdan sonra değiştin. Derslere eskisi kadar önem vermiyorsun, tatillerde eve gidiyorsun, bizim yanımızda olmak yerine kütüphanede saatlerce kitap okuyor ve not alıyorsun." Kendi yatağının üstünden atlayarak benimkine geldi.

"Ah, şey sadece bazı şeyleri kontrol altına almaya çalışıyorum Pati." Yatağa bağdaş kurup oturdum. Komidinin üstündeki kitaba uzandığım sırada Sirius elini belime dokundurdu.

"Zayıflanmışsın." Gözlerim tekrar onunla birleşti. "Geçen sene bu kazak sana dar geldiği için şikayet ederdin. Şimdi ise bol olduğu için ediyorsun Aylak."

Onun dikkatini yanlış yorumlamak senin hatan Lupin. Sen her zaman yanlış yorumlarda bulunur ve inanırsın. Yalancı...

Sirius'a gülümseyip elimdeki kitapta kaldığım yeri açtım. Konuşma artık son bulmalıydı, son bulmasına ihtiyacım vardı. Satırlara bakıp okuyacağım sırada Sirius kitabın kapağını kapattı.

"Şunu kapat ve uyu. Lütfen.." Sesi.. hayır Remus sana öyle geliyor. Kırılgan bir ses duyduğunu sandın sadece. Sirius saçımı karıştırmış, yatağına dönüp ışığını kapatmıştı bile.

Sadece sen ve düşüncelerin kaldın Remus. Şimdi kaç kaçabilirsen.

1,5 yıl (hatta belki daha fazla) bir süre sonra kurgu yayınlıyorum! Sanırsam 10-11 bölümlük kısa bir kurgu olacak.

Normalde heyecanlanmazdım ama bu sefer içim içime sığmıyor lan.

Neyse, umarım ilham gitmeden çabucak yazar ve böyle bir serüvene güzel bir adım atmış oluruz.

Aklınıza gelen herhangi bir fikir veya sahneyi yazmaktan çekinmeyin lütfen.

Kitap playlistine açıklama kısmındaki hesabımdan ulaşabilirsiniz.

İyi günler dilerim efendim..

spring | wolfstarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin