1 yıl sonra
Boun sonuçların açıklanacağı gün heyecanla bekliyordu. Annesi ve babası ile bilgisayarın başında açılacak sayfaya bakıyorlardı. Boun ekranda yazanları yavaşça aşağıya indirmeye başladığında annesi merakla sonuca bakıyordu.
"Tıp fakültesi... Tıp yazıyor."
Annesi sevinçle oğluna sarıldığında babası ona gururla bakıyordu. Boun bu haberi Prem'e vermek için dışarı çıktığında o da evden güler yüzle çıkıp koşarak Boun'a sarıldı.
"Boun tıp fakültesi kazandım. Hem de istediğimiz yerde."
Boun haberin güzelliği ile Prem'i kucaklayıp etrafında döndürdü. Kendisi de orayı kazanmıştı.
"Ben sana demiştim değil mi? Ayrılmayacağız diye."
Prem Boun'un da aynı yeri kazandığını duyduğunda daha fazla sevindi gerçekten ayrılmayacaklardı. Bundan sonra asla...
Ailelerine veda edip sıkıca sarıldıklarında Prem babasının yanına da uğramak istemişti. Boun ile yanına gidip elindeki çiçekleri mezarın başına bıraktı. Boun'un elini tutup babasına gösterdi.
"Baba biz sevgiliyiz. İlk sana söyledim. Hem üniversite de kazandım. Benimle gurur duyuyorsun değil mi?"
Prem gözünden akan yaşı sildi. Ağlamaması gereken bir gündü. Mutluydu, sevgilisi ile beraberdi. Yola çıktıklarında Prem Boun'un omzunda uyuyakalmıştı. Boun ise onun kirpiklerini ezberleyecek kadar incelemişti yüzünü.
"Ya burası çok güzel gerçekten."
Evlerine geldiklerinde Prem evin güzelliği ile mest olurken Boun onun hareketleri ile eriyip bitiyordu. Deli gibi aşıktı ona.
"Fazla odası yok bu evin Prem. Sadece ikimiz için."
Prem kollarını sevgilisinin belinde sarmaladığında dudaklarına öpücük bıraktı. Boun bu durumdan gayet mutluydu. Sevdiğinin kolları arasında olmak, sadece ikinsin olduğu evin içinde bulunmak her şeydi onun için.
Okula gitmek için Prem hazırlandığında yanında uyuyan sevgilisine baktı. Uykucu tavrından asla vazgeçmemişti. Kulağına eğilip yavaşça üfledi. Boun bundan rahatsız olurdu. Ama asla uyanmadı.
"Sevgilim kalk hadi yemek yiyelim."
Boun yarım açık gözlerle Prem'e baktığında gülümsemeden edememişti. Yanağını çevirdiğinde Prem'in öpmesi için bekliyordu. Prem istediği şeyi vermek için eğilip bir buse kondurdu. Şuan ikisinden de mutlusu yoktu.
Sonraki zamanlar yanlarına ufak bir köpek getirmişlerdi. Kahveye kaçan tonuyla Prem ilk gördüğünde çok sevimli bulmuştu. Ona küçük bir kulübe yapmışlar ve beraber boyamışlardı. Günler aylar beraber böyle geçerken ilişkilerini ailelerine de söylemişlerdi. Prem bu fikirden başta olumlu bakmamıştı ama illa bir gün öğreneceklerdi. O yüzden çok geç olmadan söylemişlerdi. Boun'un ailesi gayet olumlu karşılamıştı. Prem ise annesine söylerken deli gibi ağlamış babasını anlattığı için annesi bir şey diyememişti.
Şuan ellerindeki diplomalar ile giydikleri kepleri düzeltiyorlardı. Anneleri onlara gurur ile bakarken bir kez daha Boun aşkının doğru olduğunu hissetti. Beraber fotoğraf çekildiler, yemeğe gitmişlerdi.
Gece evlerine geri geldiklerinde Prem sevdiğinin dudaklarına uzun uzun öpücükler bıraktı. Bir kez daha anılarını bu eve sığdırmışlardı. Daha nicelerini de koymak istiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dostluğun Bir Fazlası
FanfictionPrem aynadaki yansımasının gerçek olmamasını diledi. Gözlerinin beyazları ağlamaktan kırmızıya dönmüştü. Akan yaşları silse bile devamı geliyor, yanaklarını ıslatıyordu. Bunun sebebi o delice hoşlandığı kişiydi. Onun kalbinde artık yeri yoktu fakat...