Bölüm 1-D

2.7K 58 12
                                    

"Fehmi olmaz demeden önce bir dinle, niye inat ediyorsun olmuyor işte. Doğuramıyorum çocuk. Hamile kalamıyorum." derdini anlatmaktan nefes nefese kalmıştı Feride ama yüzüne yediği tokatla birden durdu her şey. Kulakları çınlamaya elleri titremeye başladı. Sonra bu titreme bütün vücudunu ele geçirdi, zangır zangır titremeye başladı, bacakları onu taşıyamıyordu artık. Olduğu yere çöktü ve gözünden bir damla yaş aktı. Arkada hâla Fehminin bağıran sesi, kapıya vurulan yumruklar... Her şey bir uğultudan ibaretti, o an gözleri kararmaya ve sesler kesilmeye başladı, belki de sonsuza kadar.


Gözümü açtığımda hastanedeydi, suratına yediği tokattan başka bir şey hatırlamıyordu. Başında ince uzun boylu, düz simsiyah saçlı bir kadın vardı. "Pardon, siz kimsiniz?" diye sordu ve sordu anda pişman oldu doktordu tabii ki kim olacaktı. "Ben doktor Şevval Karayemenli. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" Dedi, sesi çok şefkatli bir tonda çıkıyordu.

"Biraz başım ağrıyor, onun dışında bir şey yok. Ben buraya nasıl geldim biliyor musunuz?" diye sordu, çünkü biliyordu Fehmi onu hastaneye getirmezdi. Kan aldırmaya bile zor getirmişti zamanında.

"Anneniz evinize girdiğinizde sizi baygın bulmuş, işinize karışmak istemem ama sanırım eşiniz bir şey yaptı. Anneniz telaş yapıp sizi buraya getirdi. Şimdide dışarıda bekliyor." Feride Doktor Şevval'inde kendisi kadar gergin olduğunu fark etti. Ne oluyordu?

İçeri giren avukatla birlikte iyice telaşlanmaya başladım. Ne gerek vardı avukata? Nereden çıkmıştı ki o? Ne olmuştu bana?

Doktor Şevval onun gerginliğini fark edip ağabeyi Aranı tanıttı. "Sakin olun Feride Hanım. Abim Aran." duraksadı. Tam Feride ağzını açmıştı ki tekrar konuşmaya başladı "Kendisi Avukat. Ben kadına şiddete dayanamam sizin durumunuz gibi çok vakayla karşılaştım. İzin verin yardım edelim."

Feride'nin gözleri dolmuştu, ne kadar düşünceli bir kadındı bu. Kendi ailesi yüzünden dünyada başka hiç iyi insan yok zannediyordu. "Başıma bir şey gelmeyeceğinden emin misiniz?" dedi. O da çok istiyordu bir avukata başvurmak, ama annesi buna asla izin vermiyor, mahalle abilerini peşine takıyordu. Hem de Fehmi öğrenir de kız kardeşine zarar verir diye korkuyordu.

Korkuyordu, ona veya kız kardeşine bir şey olacak diye korkuyordu. "Hayır, hiçbir sıkıntı çıkmayacak. Dediğim gibi abim zaten avukat  korkmanıza gerek yok." Abisine döndü, o da başını onaylar şekilde sallayınca Feride de ikna oldu kimisi görse ne çabuk el aleme güvendin derdi ama başka çaresi yoktu. Fehmi'nin yaptıklarına katlanmaktansa ölmeyi yeğlerim demeye kadar gelmişti. Bu akşam yaşadıkları gerçeği yüzüne çok sert bir tokat olarak vurmuştu.

"Bana yaşadıklarınızı anlatır mısınız Feride Hanım?" Feride tam başlıyordu ki "Kapıyı kapata bilir misiniz?" diye sordu. Şevval hemen kapıyı kapattı ve Feride'nin hikayesini dinlemeye başladılar.

"Sizin için tekrar edeyim Aran Bey. Ben Feride Göksen Yılmaz. Yirmi dört yaşındayım, Fehmi ile üniversitede tanıştık, o zamanlar çok kibar, nazik biriydi.

Dört sene boyunca çok güzel vakit geçirdik. Üniversite biter bitmez evlenmek istedi. İlk başta kabul etmedim ama babam zorladı, hatta tehdit etti mecbur kaldım.

Sekiz ay önce evlendik. Zaten evlenir evlenmez balayı bile yapmadan Fehmi askere gitti.

İki hafta önce geldi, ilk hafta ailesiyle vakit geçirdi özlem giderdi. Giderirken bebek konusu açıldı, illa torun illa torun. Ben erken olduğunu düşünüyorum ama Fehmi kabul etmedi.

Bende kan testi yaptırıp genetik bir problem çıkmayacağına baktıralım eğer sıkıntı yoksa çocuk yapmayı kabul ediyorum dedim.

Bir hafta önce kan verdik. Sonuçlar yoğunluktan geç çıkacak dediler, o akşam kuzenim ve kızı Azra bizde kaldılar. Fehmi bana...te...tecavüz etmeye çalıştı. Yani evliyiz ama ben istemiyordum. Tecavüz sayılır herhâlde.

Beş Kardeş | (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin