[1] yalancı!

24 2 2
                                    

Okula yeni gelen küçük kız sınıfa girdi.

Yıllardır abilerine özenip giydiği formalar ve çeketler artık gerçekten üstündeydi ve bu sefer gerçekten okula gelmişti, Büyük abisi onu hızla okula bırakıp kendi okuluna doğru koştu.

Küçük kız etrafa baktı ve sınıfına girdi, 1/b sınıfı.
Sınıfa ilk girdiğinde karşısında kendisinden haylice kısa bir kız sırasında oturmuş eşyalarını düzenliyordu, kız ona bakarak gülümsedi.

Buna sevinen küçük kız yanına geldi ve tanışma faslına geçtiler;

"Ben Yağmur, senin adın ne?"

"Adım? Şey adım Dila ama çoğu arkadaşım Diloş der"

Dedi küçük kız, bunu duyan Yağmur gülümsedi ve;

"Banada şık derler soyadım şıkta şey (kıkırdama)"

"Şık'mı? Garipmiş, güzel ama yakışmış sana."

"Sağol Diloş, gel yanıma otur istersen"

"Gerçekten mi? Olur!"

Dila gülümseyerek kızın yanına yerleşti, çantasından çıkardığı kalemlik ve defterini masaya koydu.

Nöbetçi hocanın "herkes İstiklal marşına hemen!" Demesi ile ikiside koşa koşa sıraya geçtiler, Dila marşı biliyordu atasını ve tarihini severdi. Abisini çalışırken çok kez görmüştü ve abisi ile çok çalışmıştı ama şu an okuyamicağını biliyordu abisi her şeyi anlatmıştı ona.

Marş bitince sırayla sınıfa çıktılar, Dila okulu çok merak ediyordu doğrusu, abisine çok özenirdi hep. Çok meraklı olmasındada biraz pay vardı aslında herşeyi çabuk kavrardı zekiydi, abisi bunu hep söylerdi.

Sınıfa girdiler ve sıralarına oturdular, sohbet ediyorlardı. Dila ona sevdiği çocuğu anlatıyordu, Şık Dilayı dinlemeyi sevmişti büyük bir sevinçle anlatıyordu Dila seviyordu çünkü gerçekten seviyordu..

Hoca sınıfa girdi ve herkesin kendilerini tanıtmasını istedi. Öğretmen masasının hemen dibinde oturan kız ile başladılar;

"Ben Hazal, 7 yaşındayım en sevdiğim renk pembe, doktor olmak istiyorum."

"Aferin kızım sıradaki"

"Adım yunus, 7 yaşındayım, en sevdiğim renk kırmızı ve polis olmak istiyorum"

Bu sıra ile giderken sıra ona gelmişti, Dilanın hiç sevmediği o kız.
Kızın adı yanında oturan kızın adıyla aynıydı, yağmur. Yağmur sultan, bu kızı mahallesinden tanıyordu. Dila'nın o kadar fazla konuşmuştuk bu kız Dila artık bu kızın yüzünü bile görmek istemiyordu.

"Adım yağmur sultan, 7 yaşındayım en sevdiğim renk mor ve hemşire olmak istiyorum."

Dila kıkırdamıştı. Çünkü geçen hafta kan gördüğü için bayılmıştı ve hemşire olmak istemesi saçmaydı.

Sıra böyle giderken sıra onlara gelmişti;

"Adım yağmur, 7 yaşındayım en sevdiğim renk mavi ve öğretmen olmak istiyorum."

"Tamam kızım, sıradaki?"

"Adım Dila, 7 yaşındayım en sevdiğim renk kırmızı ve ressam olmak istiyorum!"

Bütün sınıf Dilaya dönmüştü, öğretmen dilaya gülümsemiş ve şöyle demişti;

"Senin gibi bir kızın ressam olması biraz imkansız tatlım"

Dila bunu duyunca yıkılmıştı, yani neden? Neden? Resmi güzeldi ve çizmeyi seviyordu.

"Neden,neden öğretmenim?" Dedi.

YalancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin