şarkılar:
Ayça Özefe, Olmuyor Bak
Madrigal, senden yoksun
Mavi gri, ben sende yandım
**
Elimde bir bebek vardı. Sarı saçları yanmış ve kesilmiş, vücudunun çeşitli yerlerinde delik açılmış ve yer yer yanmış bir oyuncak bebek. Karanlıktı. Kapkaranlık.Odamın lambasını patlatmıştı Sude, karanlıkta kalayım diye. Gecenin bir yarısı, uykum olmasına rağmen uyuyamamıştım. Bebeğime sarılmış ağlıyordum.
İlk karanlığa hapsedilişimdi.
İlk acılarımdı.
İlk görmezden gelinişimdi.
O zaman öğrenmiştim karanlıkta ağlayarak uykuya dalmayı. Şimdi de karanlıktaydım. Alışmıştım. Karanlıkta uyumaya. Gonca'ya çikolatayı verdikten sonra oturmuş sohbet etmiştik saatlerce.
Çift kişilik yatağımda Efsun'la birlikte sırtımızı bazanın başlığına yaslamış konuşuyorduk. Bir yarım saattir falan.
"Sen bu çocuğu sevmediğine emin misin? Hani, ufaktan da olsa bir şeyler yok mu yani?"
Baygın gözlerimle Efsun'a döndüm. Yan dönmüş, kafasını da eline yaslamış bana bakıyordu masum masum.
"Hayır Efsun. Yok. Hem ben anlamadım, ne bu çöpçatanlık aşkı?"
Koluma vurup benim gibi sırtını bazanın başlığına yasladı. "Ay kızım fena mı olur ya? Ne güzel işte, çok da yakışıyorsunuz."
Gözlerimi devirip kafamı yastığa koydum. "Sen iyice saçmaladın, yat uyu. Yarın erken kalkacağız."
Kavas kardeşler ekibinin eline yorganı yastığı verip misafir odasına postalamıştı. Abimi de kendi odasına yatırmıştı.
"Ay evet, yat uyu. Sabah kahvaltıyı birlikte hazırlayacağız."
Başımı sallayıp, "İyi peki." Dedim.
"İyi geceler en güzeli."
"İyi geceler efsun."
**
"Babaanne!" Etrafımda döndüm. Her yer bembeyazdı. Sadece üstünde durduğum köprü vardı. Beyaz elbisemle etrafa bakıyordum. Ve babaannemi gördüğüme emindim. "Babaanne!" Diye tekrardan bağırdım."Kızım," Karşıda babaannem belirdi. "Babaanne!" Diye bağırarak ona koşmaya başladım. Ama ben koştukça o uzaklaşıyordu sanki. "Babaanne gitme! Bırakma beni o adama!" Koştum, daha hızlı koştum, daha ileriye gitti. "Bırakma beni babaanne, ne olur!"
"Dur babaanne, gitme!" Koştum, uzaklaşmadı. Babaanneme yaklaştım ve sarıldım.
Üstünde bulunduğumuz köprü birden parka dönüştü ve biz çimlerin üstüne oturmaya başladık. Çiçekler vardı etrafımızda. Begonyalar. Renk renk begonya vardı. "Babaanne, gitme olur mu? Bırakma beni, lütfen." Dedim.
"Ama kızım gitmem gerek. Hem çok güzel şeyler olacak, söz veriyorum sana." Elini yanağıma koydu. "Babandan kurtulacaksın, çok güzel bir hayatın olacak."
"Nasıl, nasıl kurtulacağım o adamdan?" Diye sordum. "Bir şekilde kurtulacaksın işte. Boşver nasılı. Ben yanında olmasam da güçlü dur, ezdirme kendini." Elini yanağımdan çekip ellerimin üzerine koydu. "Alp ve Efsun dışında birisine güvenme demiştim, hatırlıyor musun?"