daring woman, 2yeon ✓

one

selaaam bastan soylemek istiyorum, bu fic dogaclama birsey. konusu uzerine pek dusunmedin ayrica son bolumleride pek begenmedim.. daring woman sarkisina ithafen yazdim 💓 iyi okumalarr

saat gece yarısını gösteriyordu yine. herşey aynı şekildeydi, nayeon yine uyumamış jeongyeon'u bekliyordu.

akrep yelkovanı kovalıyordu ancak saat geçmek bilmiyordu sanki. ama alışmıştı artık o da. yıllardır böyleydi.

jeongyeon ve nayeon lisede tanışmışlardı. tabii gençliğin verdi cesaretle gelecekte neler olacağını bilmeden mezun oldukları gibi evlenmişlerdi.

nayeon'a sorulursa, pişman değildi. tüm benliğiyle seviyordu jeongyeon'u. hislerinin karşılıklı olmasını dileyerek. ama nayeon diliyordu sadece, ötesini düşünmemişti hiç.

zaman geçmek bilmezken, kafasını dağıtmak için telefonunu alıp bildirimlerini kontrol etti. arkadaşlarından gelen birkaç mesaj dışında pek birşey yoktu.

sıkıntıyla tuttuğu nefesini verdikten sonra kafasını kaldırıp tavanı izlemeye başladı.

telefon ekranına geri döndüğünde gözü aramalar kısmına ilişti. gecenin bir saati, yorgun argınken onu aramalı mıydı?

son yapılan aramalardan ismini ararken son bir kaç aydır resmen hiç konuşmadıklarını farketti. çoğu arama sana ve kuzeni yeojin arasında olmuştu.

aradığı ismi bulduğunda bir süre durakladı. gerçekten aramalı mıydı? böyle düşündüğü için olanların hepsine lanet etti tekrar nayeon. sevdiği kadınla ne zaman bu kadar soğumuşlardı?

hızla telefon ekranını kapatıp, yanındaki yastığın üzerine fırlattı. ne de olsa gelecekti, değil mi? bunu düşünürken, gelen endişe hissiyle uzun süredir tuttuğu göz yaşlarının akmasına izin verdi.

bir süre sonra kendini uykunun kollarına bırakmıştı. yorulmuştu o, gerçekten yorulmuştu. ama bu saatin gece yarısını geçmiş olmanın verdiği bir yorgunluk değildi. içinin sızladığı, herşeyin eskiye dönmesi için hıçkırarak ağladığı bir yorgunluktu. tüm yorgunluklar bir süre dinlediğinde geçer sonuçta, değil mi?

kapı kilidinin dönmesiyle ağır kapı açıldı. bir hayli yüksek çıkan gıcırtı, nayeon'un uyanmasını sağlamaya yetmişti.

büyük olanın gözlerinin açılmasıyla, karşısındaki oldukça uzun bedeni görmesi bir olmuştu.

odanın loş ışığı ortamı karanlıkta bıraksada, içeriye giren taze lavanta kokusuyla gelen kişinin eşi olduğunu anlamıştı. "jeongyeon?"

"uyumadın mı?" nayeon irkilerek ayağı kalktı. "hayır."

"nayeon, kaç kez konuşacağız daha. beni beklemene gerek yok."

büyük olan gözlerini ovuşturarak esnedi. jeongyeon'la lisedeyken böyle olduğunda ona "tatlı" olduğunu söylerdi. sanırım zaman insanı herşeyden çok değiştiriyordu.

"jeongyeon, sabahtan beri bir şey yemediğini bildiğim için seni bekledim" boyu uzun olana yaklaştı. "sabahta hiçbir şey yemeden gitmişsin. tanrım, tüm gün ne yaptın?"

jeongyeon, karşısındaki bedeni umursamadan ceketini kapının arkasına asıp yanıtladı. "iş yerinde yedim. sende yediysen yatacağım."

nayeon, eşinin ona bu kadar umursamazca davranmasına anlam veremiyordu. aklına ondan sıkıldığı gibi birçok şey geliyordu, ancak ihtimal vermemek içinde elinden gelen herşeyi yapıyordu.

"bende yedim." sessiz bir ses tonunda söyledi. umrunda olacağını zaten düşünmüyordu.

"öyleyse yatacağım, iyi geceler." hayır, nayeon'un gecesi asla iyi geçmeyecekti

nayeon başını hafifçe sallayarak yan odaya adımladı. kapıyı çok ses yapmamaya çalışarak kapattı.

odanın küçük balkonundan gördüğü gibi yoğun bir şekilde yağmur yağıyordu. nayeon severdi yağmuru, ancak ona şuan ellerinden kayıp giden hayatındam başka bir şeyi hatırlatmıyordu.

zaten dolmuş olan gözlerindeki yaşların dökülmesine izin vererek kafasını camın kenarındaki duvara yasladı. yağmuru bir insan olarak düşünürse, şuan tek acı çeken o olmamalıydı.

ardından gözü yanı başında duran masaya ilişti. masanın üzerinde duran yeşil, kalın kapaklı defterini eline aldı.
defterin sağında duran pilot kalemide elini alıp aklını boşaltmaya koyuldu.

bana bir sebepten dolayı gülümsemiyorsun, değil mi?

bir sebepten soğuk davranıyorsun?

kalbini anlıyorum.

yalnızca düşeceğinden korkuyorum.

bu senin caziben, duygu göstermeyen konuşman ve gözlerin.

ama gözlerinin bakışından seninde hissettiğini söyleyebilirim.