"Abi adam ıslandırıyor bak sana diyorum, baksana şuna!" Dedi arkamda oturan kız, inler gibi konuşmuştu. Hemde baya açık konuşmuştu. Kimden bahsettiklerini bilmiyordum ama bizim fakülteden birisi olmadığı kesindi.
Ünlü falandır.
"Eslem psikolojimizi bir şeyle siksek, sonra bu adamdan dilensek 'bize yardım edin psikolog bey' diye fantezi yapsak? Ne dersin?" Dedi bir kız öbür taraftan, hepsi
anıra anıra gülmüştüIyy.
Bunları bağıra bağıra konuşmaya çekinmiyorlar mıydı?
Hadi cinselliği boşver, normal şeyler bunlar sonuçta.İnsanoğlunun ihtiyacı.
Bağıra bağıra sınıfta bunu konuşuyorlardı, adamın ne kadar seksi olduğunu.
Arkadaşlarımla cinsellik vesaire çok konuşmazdım. Tabiki burda gelip 'ben çok masum bir kızım' diyemem, herkesin kendisine göre fantezileri, tahrik olduğu şeyler var.
Ama şu konuda yalan söyleyemem, henüz kimseye aşık olmadım ve kimseyle sevişmedim. Bekaretimi evliliğe kadar saklayacağım demiyorum, o zamana kadar...Çok var.
Kısacası ilkimi aşık olduğum ve pişmanlık duymayacağım birisine vermek istiyorum. Çok düşünmem böyle şeyleri aslında daha çok akışına göre ortama uyan birisiyim.
Düşüncelerimden beni ayıran şey kızların konuştukları olmuştu. Yine."Bu adam nasıl Türk ben hala ona şaşırıyorum bir de psikolog, zeki yani. Şu kaslara, şu surata bak. Allah neler yaratıyor!" Psikolog mu?
"Kızım adam direk 'big dick energy' veriyor? Acaba daha önce kimlerle sevişti? Onların yerinde olmak isterdim ya!!" Tanrım katlanamıyorum, bir an önce hoca içeri girsinde şunlar sussun.Susacakları ne malum?
İç sesime şu sıralar çok hak veriyorum. Kahretsin.
Sus be.
Tamam delirmiyorum. Umarım yani.
"Herkese tünaydın gençler..."
Kızlar nihayet susmuştu, kimsenin ağzından çıt çıkmıyordu. O zaman hadi bakalım maraton başlasın.
_______________
Genç kadın dersini can kulağıyla dinlerken, genç adam okuması gereken, okumak istediği kitapları durmadan, saatlerce okumuştu.
Şimdiden 4 tanesini bitirmişti bile, diğer ikisini ise sıcak evinde rahatça okumak istiyordu. Burayı oldukça beğenmişti, sakin bir yerdi. Diğer gittiği kütüphaneler buraya kıyasla dehşet derecede mükemmel kalırdı fakat burasıda fena sayılmazdı.
Çalışanları gayet sevecen gözüküyordu. Çoğunlukla ihtiyarların bulunduğu bu yer hoşuna gitmişti genç adamın. Kütüphaneydi işte.Bir diğer hoşuna giden şey ise o genç kadın olmuştu.
Gökçe.
Genç kadının eskiz defterinin üzerinde uyukladığını görünce içinde gereksiz bir kıpırdama olmuştu. Genç kadının kumral, dağınık saçları, kahverengi gözleri, kalın kaşları, beyaz teni...
Genç adam daha öncesinde çok kadın görmüştü.
Çok fazla hemde.
Ama hiç bir kadın bu kadın kadar cazip gelmemişti. Genç kadın kafasını kaldırıp adama baktığında, genç adam sadece karşısındaki bedene baktı.
Genç kadının gözlerinden uyku akıyordu resmen. Genç adamın dikkat ettiği şey bu olmamıştı aslında. Genç kadının gözlerindeki acıyı gördü genç adam. O karamel gözlerdeki acının sebebini düşündü. Genç kadının ruhundaki darbelerin nedenini düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHAT YOU NEED ||
Teen FictionAnneni yiyeyim o gözler ne öyle! Yeşilin en güzel tonuna sahip gözlerine baktım bir süre, sonra orta büyüklükte, altı üsttekine kıyasla daha dolgun olan dudaklarına, hafif kavisli ama yüzünü tamamlayan burnuna, keskin çenesine... Adam beklemediğim...