Evi son anda bulmuştum. Hayatımdaki en şanslı anlarımdan birisiydi bulamasaydım babamla beraber Trabzon'a geri dönmek zorunda kalacaktık. Çok mutlu ve heyecanlıydım çünkü ilk defa ailemden uzakta , kendi ayaklarım üzerinde duracaktım. İlk defa istediğim zaman istediğim yere kimsenin sorgusu olmadan gidebilecektim ve istediğimi yapacaktım..
Okula gittim kaydımı yaptırdım. Bulunduğum bölgeyi gezmeye başladım. Sonra aklıma uygulama geldi. İndirdim konumu açtım kim var kim yok baktım, çok şaşırmıştım çünkü etraftaki insanlar kendi resimlerini koymuşlardı yani yüz resimlerini. Bunu garipsememin nedeni şu arkadaşlar, bu uygulamada bilinmek istemeyen ve ailesi tarafından veya bulunduğu çevre tarafından bilinmeyen çok fazla insan var. Bilinmek istemiyorlar ve yüz resimleri yerine örnek veriyorum vücut fotoğrafı veya manzara veya araba veya bir fotoğrafın kafa kısmına koyulan emojili hali gibi fotoğraflar koyarlar.
Herneyse bir kaç kişiyle konuştuk gayet samimi ve iyi insanlar vardı yani en azından normal bir şekilde sohbet, muhabbet edebileceğin insanlar. Okul başladığında sınıfa girdiğim zaman çok gergindim. Ben gerildigim zaman veya çok utandigimda sesim çok sessiz çıkar hoca herkese tanışma faslında nereli olduğumuzu, ismimizi, neden bu bölümü sectigimiz gibi sorular sordu bu şekilde geçti ilk gün sınıftan dikkatimi çeken kimse olmamıştı ne kız ne de erkek. Eve geldim üstümü değiştirdim Noodle yedim su isiticisiyla su kaynatıp laptoptan müzik açtım ve telefonu elime aldım. Uygulamada gezerken yeni bir şey farkettim. Canlı yayın eklentisi gelmişti. Şaşırdım ve hemen girdim. Bir kaç kişi yayında normal bir şekilde sohbet muhabbet ediyorlardı hiçbir şey yazmadan izledim. Böyle yayın yapan kişileri bir kaç gün boyunca takip ettim.
Burak diye bir yayıncı vardı. Onun yayınları ve yakınındaki konuklarıyla sohbeti baya sariyordu. Yayınında Onur ve Emre diye biri vardı çok cana yakınlardı. Burak biseksuel ama asla cinsellik konuşmaz. Onur aktif ve emre CD pasif bir arkadastı. Hayatımda ilk defa CD'nin ne olduğunu öğrendim. (CD; herhangi bir estetik operasyon geçirmeyen, olduğu gibi erkek ama makyaj yapıp kadın kıyafetleri giyen kişilere deniyor.) Bende selam verip konuşmaya başladım. Beni yukarıya davet ettiler yani konuk olarak çıkmaya çok çekindim ama çıktım yüzümün sadece yarısını gösteriyorum. Onlarda anlayışla karşıladılar utandigimi anladılar.
İlk defa bu şekilde canlı yayınlara da başlamış oldum yaklaşık 2 3 hafta boyunca bu şekilde yayınlarda konuştuk neredeyse her gün sohbet ettik yayına gelen insanlar olsun Onur olsun benden hoslaniyordu. Bu hoşuma da gidiyordu. Egolu bir insan değilimdir ama ilk defa orada bunu yaşadım bir insanın size yalandan da olsa gülmesi , yalandan da olsa iltifat etmesi , yalandan da olsa güzel olduğunuzu söylemesi , gülüşünüzün güzel olduğunu söylemesi...
Bir gün Burak, Emre, Onur ve ben yine yayındayız. Sohbet ederken profil fotoğrafında aşırı çekici bir fotoğraf koymuş bir adam geldi fotoğrafında spor salonundan çekmiş üstü çıplak ve kaslı bir fotoğraf yüzü görünmüyor. Selam verdi sohbete katıldı alttan yazarak. Komik bir olay geçtiğinde dayanamayıp güldüğüm zaman sürekli gülüşün çok güzel tarzı şeyler yazıyordu. Ben aptal gibi her seferinde eriyordum sanki çok hoşuma gidiyordu. Yayınlar bu şekilde devam ederken üniversitede bizim sınıftan kapalı bir kız olan arzuyla tanıştım. Aşırı enerjik bir kızdı ve kafalarimiz çok uyuştu onunla hala telefonda konuşuyoruz beraber vakit geçirmeye başladık. Kafeye gidiyoruz oyun oynuyoruz onun 2 arkadaşı geliyor okey dönüyoruz. 2 arkadaşından bir tanesinin ismi Hikmet eve dönerken yanıma geldi biraz konuşmak istediğini söyledi. Bende olur konuşalım dedim bana ne olduğumu bildiğini söyledi. İlk başta şaşırdım nasıl yani diye salağa yattım sonra canlı yayın yapıyorsun bende ortamdanım dedi.
Şaşırmıştım, ama sevinmiştim de çünkü Hikmet gerçekten kafa çocuktu ve ona karşı hiçbir cinsel güdüm yoktu bir nevi kardeşim gibiydi. Sonrasında Hikmetle çok yakın arkadaş olduk.
Kız kardeş ahshjsnsEve gidiyorum. Canlı yayınlara giriyorum Noodle yiyorum Hikmet ve Arzuyla vakit geçiyorum. Okula gidiyorum. Yayındaki o kaslı profille yani akrep emojisiyle flört ediyorum her şey bu şekilde monoton ama güzel ve sakin ilerliyordu. Bir gün cumartesi günü babamdan para istedim ATM'ye doğru gittim ve kartı taktım. Arkamda bir adam bekliyordu. Ona baktım sonra tekrardan işlemlere devam ettim işin ilginç tarafı 2 tane ATM var ve yanımdaki boştu eğer işlem yapmak istiyorsa oraya giderdi diye düşündüm ben parayı çektim cebime koydum. Adam biraz daha yaklaşarak tanışabilir miyiz? Dedi.
Çok ama çok gerildim çünkü adam 40 41 yaşlarında gözlüklü hafif kilolu saçlarının yarısı dökülmüş uzun boylu bir adamdı. Bende üzgünüm acil bir işim var diyip başımdan salmaya çalıştım ne dediğini dinlemeden arkamı dönüp evin istikametine doğru ilerlerken tekrar yaklaştı ben yürürken ve lütfen bir şeyler içelim bir şeyler içelim rica ediyorum ben kötü bir insan değilim hiç arkadaşım yok. Eğer bir kötülük sezersen ondan sonra konuşma diye ısrar edip durdu. Bende dayanamadım madem öyle kötü bir niyeti de yok eve gidince zaten vaktim boşa gidecek en azından sohbet ederiz diye düşünüp onu takip etmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İbneğ
Non-FictionMerhabalar, öncelikle bu yazıları artık içimde tutamıyorum. Kendimi çok yıpranmış hissediyorum ve çok fazla şey yaşadım. Sizlere bugünüme kadar yaşadığım iyi ve kötü tüm olayları anlatacağım. Keyifli okumalar dilerim. (Başlamadan önce uyarmak isteri...