Again Love ➼ taekook

3

Bugün haftanın ikinci günüydü. Yine alarmla uyandım sabaha.
Hızlıca hazırlandım çünkü okula gitmek için sabırsızlanıyordum. Nedenini sormayın çünkü ben de bilmiyorum.

Biraz düşündükten sonra okula yürüyerek gitme kararı aldım. Converseimi giydim, kulaklığımı takmak için elimi cebime attım ama yine kulaklığım kördüğüme dönüşmüştü. Onu çözmeye çabalarken aynı zamanda yavaşça yürümeye başladım.

Yaklaşık beş dakika sonra siyah bir BMW 8 aracı önümü kesti. Kaşlarımı çattım ve ben daha neler olduğunu kavrayamadan arabanın ön penceresinden tanıdığım bir ses yükseldi.

"Bin arabaya."

Bu ses sayın müdürüm Bay Kim'e aitti. Dünkünün aksine bugün oldukça sakindi ama hala kabaydı.

Ben yine de nezaket gereği gülümseyip kibarca reddettim teklifini. Sonuçta o benim sadece müdürümdü ve arabasına binmem oldukça mantıksız olurdu.

"Ama bu hızla gidersen okula geç kalacaksın Jeon. Bilirsin ki müdürünün bu tarz şeylere tahammülü yoktur. "

Az önce binmem için ısrar mı etmişti?

Neden benimle bu kadar çok muhattap oluyordu?

Bu adam benim sadece müdürümdü ve biraz haddini aşıyordu.

Ben tekrardan nezaketle reddettim teklifini. O da artık müdür olduğunu hatırlayacak ki daha fazla ısrar etmedi.

İlk ders bitmişti ve canım gerçekten çok sıkılıyordu. Bahçeye çıktığımda İlk önce etrafa bir göz gezdirdim sonrasında ise sanki birinin acı çektiğini dair bir ses duydum çok net bir ses değildi fakat yine de bir şey olabilme ihtimaline karşı sesin geldiği yöne doğru gittim Ve bir duvarın arkasında durup dinlemeye başladım.

" O silahı sen koydun oraya dimi?!"

"Kapa çeneni biri duyacak!"

" Tahmin etmiştim ne istiyorsun o yeni çocuktan?"

" seni ne ilgilendirir?! Gidip müdüre ötme diye getirdim zaten seni de buraya Jin."

Jin denilen çocuğa zorbalık yapmaya çalışan çocuk Jin'in çenesinden tutup bişeyler geveledi.
Buna daha çok katlanamayacağımı düşünüp hızlıca Jine karışan çocuğu ittirdim.
Her ne kadar ikisinide tanımıyor olsam bile böyle zorbalıklara göz yuman insanları hiç sevmem. Hele ki o zorbalığı yapan insanlardan da nefret ederim.

"Çocuğa karışmasan iyi edersin"

Zorba çocuk arkaya doğru sendeledikten sonra Jin konuştu ve ona doğru döndüm.

"Namjoon yeter gerçekten, yaptıkların yetmedi mi?"

"Anlayamıyorum sizi. Beyinsizler"

"Sen miydin benim çantama o silahı koyan?"

"Bendim sorun mu var?"

"Neden yaptın?"

"Jungkook gerçekten o laftan anlamaz gel gidelim buradan."

"Yaa ne kadar tatlısınız siz. Jin gel şuraya."

"Pardon? Neyin o senin emir kulun mu?"

Jini kolundan tutup peşimden sürüklemeye başladığımda adının Namjoon olduğunu öğrendiğim kişi arkadan seslenmeye başladı.

"Ne o Jin , yoksa ailenin yaptığın gizli işleri öğrenmesini mi istiyorsun? Yoksa bana mı öyle geldi?"

"Jungkook lütfen bırak gideyim"

"Neyden bahsediyor bu aptal?"

Gözlerime yalvarırcasına baktığında onu bıraktım.Sonrasında koşarak bir hoca bulup olayı yüz üstü anlattım ve uzaktan izledim.

Bir sonraki ders müdür bir öğrenci aracılığıyla beni, Jin'i ve Namjoon'u odasına çağırdı.

İkisinin aksine ben hiç tedirgin değildim zaten -dünkü olayı saymaz isek- ilk defa müdürün odasına mağdur konumunda çağrılmıştım.

"SİZİN DERDİNİZ NE?" bize arkası dönük olmasına rağmen alnında belirginleşen damarları hissetmiştim.

"Bay Kim çok özür di-"

"JİN BEN DAHA ÖNCE SENİ SÖZÜMÜN ÜSTÜNE SÖZ SÖYLEMEMEN HAKKINDA UYARMAMIŞ MIYDIM? HI?"

Jin yutkundu.

Aman tanrım neden bu kadar sinir hastası biriydi. Bu durum sadece bana özel sanmıştım ama önüne gelene bağırıp çağrıyordu. Hayır hayır kesinlikle bu adamda bir şeyler vardı. Öğrencilerine bu şekilde davranan bir müdür olamazdı.

Ses tonunu kıssa da hala sinirli tavrıyla Namjoon'a "çık" dedi.

Biraz daha böyle devam ederse bayılacağım. Tüm olayların sorumlusu olan kişiyi tek bir söz söylemeden odadan çıkartmıştı ve bize ağzına geldiğince bağrıyordu.

Sonunda dayanamayıp konuştum.

"Sayın Bay Kim kabalık etmek istemem ama Namjoon'u odadan çıkarıp, Jin'e bağırmanız adaletin kaçıncı seviyesi?"

Bunu söylerken çok sakindim. Ve şaşırtıcı bir şekilde sözüm kesilmemişti. Ama gözü seğirmeye başladı. Acaba susmalı mıydım.

Hafif bir el hareketi ile Jin'e odadan çıkmasını ima etti.

Odada yalnız kalmıştık.

Size daha önce Kim Taehyung'un ne kadar korkunç olduğundan bahsetmiş miydim?Avına odaklanan bir kaplan misali beni inceliyordu. Az sonra beni en az yüz parçaya ayıracağından şüphelenmiyor değilim.

Devam edecek...

Selam arkadaşlarrrr
Öncelikle ikinci bölümdeki yoğun ilginiz için teşekkürlerrr
Umarım bu bölümü de beğenirsiniz
Bir sonraki bölümde görüşürüzz🫶🏻🫶🏻

🏻