Her zamankinden farksız olarak yine alarm sesiyle uyandım.Siktiğimin okuluna gideceğim için somurtuyordum. Yani anlamıyorum neden geleceğimin güzel olması için okumak zorundayım ki? Her gün kendime bunu soruyorum ama hala cevabını bulamadım.
Okul kıyafetlerimi giydikten sonra aşağı indiğimde annemle babam yine kavga ediyordu. İkisine bakıp hiç ses çıkarmadan masaya oturup kahvaltımı etmeye başladığımda ikisi de bana bakmaya başladı. Ne olduğunu anlamadığım için kafamı iki yana salladım.
" Bu okulda da umarım aynılarını yapmazsın."" Seninle bu konuyu bir daha konuşmak istemediğimi kaç kere söyleyeceğim baba?"
" Bana bak ben ne istiyorsam onu konuşacağız. Haddini aşma. Diğer okuldan da yaptığın iğrençlikler yüzünden atıldın zaten."
" Okulun müdürü homofobikti benim suçum değil"
" Gidip bir erkeği öpersen üstüne bir de Bunun videoları yayılırsa Ne yapacaklardı?"
" Ben yapmadım"
" İğrençsin,utanıyorum senden."
Annem dolu gözleriyle bizi izlerken konuya atladı.
"John Her sabah aynı konuyu açmak zorunda mısın!?"
"SEN KONUŞMA!"
"Ona bağırma!"
İşler daha da kızışıyordu. Fakat kimse anneme bu şekilde bağıramazdı. Ayağa kalktığımda babamın eli bana doğru havaya kalktığında elinin sert baskısını yüzümde hissetmiştim.Sonra yüzümü sakince çevirdiğimde annemin gözünden akam minik yaşı gördüm.
Babamdan bana vurduğu için değil, annemin gözyaşına sebep olduğu için nefret ediyordum. Her seferinde döngü gibi aynı şeyi yaşıyorduk "Benim yüzümden" annemle babam kavga ediyordu ve sonra ya tokat ya da ceza yiyordum. Ama hala yüzüm bu tokatlara alışamamıştı.
Her vurduğunda aynı şuanki gibi sızlıyordu.
Sızlayan yanağımı tutarken aynı zamanda gözüm saate takıldı. Anlaşılan yüzüme fondöten sürecek vaktim yoktu. Sanırım kimse farketmezdi, sonuçta daha ilk günden kimseyle yanağımdaki morluğun sohbetini yapacak değildim ya?Okula gittiğimde
ders başlamıştı gerçekten mükemmel! Geç kalmasam olmuyordu değil mi !?
Kapıyı tıklayıp içeri girdim." Hey nereye sen öyle!"
Hocanın bağırmasıyla olduğum yere zımbalanıp dönerek hocaya baktım.
"Sırama? Yoksa ayakta mı durmalıyım?"
"Jungkook! Saygısızlığın sırası değil! Dışarı çık ve kapıyı yeniden tıkla ve bu sefer lütfen sınıfa girişine bir kaç cümle kat."
"Ashhh hocam geçeyim işte!"
"Jungk-"
Kapı bir anda açıldığında hızlıca arkami dönüp baktım.
"Ne oluyo-"
Bir anda içeriye okulun Müdürü olduğunu tahmin ettiğim bir adam girdi.
Kaslarını belli eden beyaz gömleği Ve bir hayli geniş omuzları vardı. Ayrıca boyu da çok uzundu. Tabii ki yaşlı denemezdi ama Benden büyük olduğu belli oluyordu. Okulumuzun müdürü için ilk izlenimim böyleyken öğretmenimiz bir anda Ayağa kalkıp"Merhaba Taehyung bey"
"Merhaba ,Okula silah getiren bir öğrencinin olduğu şikayetinden ötürü sınıfları arıyoruz"
Devam edecek...
Selam arkadaşlarrr bu hesapta iki kişiyiz. İlk defa Taekook fici yazıyoruz. Desteklerinizi oylarınızı ve yorumlarınızı heyecanla bekliyoruzzz. Görüşmek üzeree 🫶🏻🫶🏻🫶🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Again Love ➼ taekook
FanfictionBakalım Jungkook yeni okulunda ki müdürüyle nasıl anlaşacak? Aishh pardon yoksa müdür dememeli miydim?