Again Love ➼ taekook

2

Oh shit! Hayatım çok olaysızmış gibi bir de yeni okulumun daha ilk gününde arama yapılıyordu.

Müdürün gözü bana sabitlendi ve hemen yerime geçtim. Sınıftaki herkes müdürden ölesiye korkuyor gibiydi. Saniyelik de olsa "acaba neden?" diye düşündüm ama sonra disiplinli olduğundandır heralde diyerek geçiştirdim kendi kendime.

Fakat nereden tahmin edebilirdim ki okulumuzun müdürünün bu kadar tehlikeli olduğunu?_

Müdür sırayla herkesin üstünü ayrıntılı bir şekilde arıyordu. Bir anlığına o ellerin üstümde başka bir pozisyonda gezindiğini düşündüm. Aman tanrım Junkook! Aklından bile geçirme.
Allahım ne diyorum ben.

Taehyung Önüme geldiğinde gözlerimin içine baktı. Ne bakıyorsun adam kontrol et geç işte!

Allah'ım sen bana sabır ver. ellerini vücuduma koyduğunda neden yavaş hareket ediyorsun ki?! Ne bu silah varsa daha iyi belli olur falan mı?

Aishh bitir işini artık. Ellerini vücudumun alt kısmında dolaştırmaya başladığında pantolonumun ön cebine soktu. Ne yani sanki silah taşıyacak olsam pantolonun ön cebine mi koyarım?

Salak mısın yoksa salak taklidimi yapıyorsun?

Ve hayır.. Ben de bir yanma hissi mi oluştu yoksa yanlış mı hissediyorum? Yok yanlış hissetmiş olamam his bu sonuçta değil mi Jungkook?
Ve o an olmaması gereken bir şey oldu ..
Sadece iç çeksem bile bu öyle bir iç çekişti ki Bay kim niye olduğunu anlamış gibiydi

Taehyungun gözleri aniden gözüme değdiğinde gözlerim yüzünde dolaştı ve sanki dudağında küçük bir tebessüm gördüm ama bu iyi niyetli bir tebessüm değildi.
Bence..

Değişik bir şekilde Sırıttıktan sonra ellerini üstümden direkt çekmek yerine vücuduma sürerek çekti.

Hayır bak sen sadece bir müdürsün tamam mı ?

Ne diye böyle bir şey yapıyorsun ki ?

Yakışıklı ve mükemmel bir müdür?

Allahım!
Gerçekten o.. O bana tekrar dokusun mu istiyordum?

Kafamı bir çırpıda sağ ve sola salladım. Okuldaydım ve kendime gelmeliydim. Bu ani hareketimle yüzüme tekrar bakıp, sırıttı.

Bu p*ç gülüşü yüzünde birkaç saniye asılı kalırken aniden kaşlarını çattı. Ben de aynı şekilde kaşlarımı çattığım sırada eliyle sert bir şekilde kolumu tutarak çantamdan bir silah çıkardı.

Yanlış duymadınız çantamdan silah çıkardı?
Ama o silah benim çantama nasıl girmişti?

Ani şok krizine girerken aynı zamanda ağzımdan kendimi savunacak bir kaç kelime döküldü.

"Müdür bey gerçekten o silah bana ait değil ve çantama nasıl girdiğini bilm-"

"KAPA ÇENENİ!"

Ağzından savurduğu iki kelime ile boğazım düğümlendi. Aynı zamanda gözüm dolmaya ve alnımdan terler dökülmeye başladı. Hayır hayır, şuan panik olmamın sırası değildi ama duygularıma hakim olamıyordum.

Ben zorlukla nefes almaya çalışırken onun güçlü eli benim kolumdan tutarak bütün koridor boyunca sürüklemeye başladı. Herkesin gözleri bize doğru yönelmişti.

Normalde beni -müdürüm bile olsa- kimsenin bu şekilde sürüklemesine izin vermezdim ama şuan bütün vücudum aklım dışında çalışıyordu. Yaşanan saçmalıkların hepsine teslim olmuş gibiydim.

"Bakın gerçekten-"

" susacak mısın yoksa ben mi susturayım? kapa çeneni!"

" kendim yürüyebilirim!"

Müdürün odasına geldiğimizde beni tekli deri koltuğa doğru İttirdi. fakat ben tabii ki de kendime engel oldum.

Taehyung denilen adam üstüme yürümeye devam ederken Öte yandan da konuşuyordu.

"Dökül! Neden çantanda silah vardı?!"

" Yemin ediyorum o silahla hiç bir ilgim yok."

"Silah, senin çantanda Ve senin hiç ilgin yok mu? Haha ne kadar komikmiş."

Beni yakamdan tutup duvara doğru yakamı elinden bırakmadan gittikten sonra Bir elini de duvara koyup üstüme eğildi.

Kalbim neden böyle atıyordu ki ?

Tamam belki korku hissediyor olabilirdim ki bu durumda korku gerçekten üst düzeylerde.

Ama , Ama sanki başka bir şey var gibiydi.

Yüzüme iyice yaklaştığında nefes alışlarım hızlanmıştı.

Ve o benim üzerimde bıraktığı etkiyi anlamış gibiydi.

Bedenimi baştan aşağı süzdükten sonra ise gözleri çenem de takılı kaldı.

" Yüzüne ne oldu Jungkook?"

Gerçekten takıldığı tek şey bu muydu ?
Ve o gerçekten yüzümün zarar gördüğünü farketmişti..

"Ha ne?"

"Çarptım sadece"

" Salağa mı benziyorum?"

"Yüzünün darbe aldığını anlayamayacak kadar?"

"Kimin yaptığını söyle"

"B-bakın gerçekten-"

"Her neyse sen söylemesen bile.."

"Ben canını yakanı bulurum"

Ne? Bir dakika, ne yaşıyorum ben şu anda?
Yüzümdeki iz gerçekten kimsenin anlayamayacağı türdendi?

Bu kadar dikkatili mi inceledi beni gerçekten?
Yok ya öyle değildir herhalde.

Ayrıca "ben canını yakanı bulurum?"

Kalpten gideceğim sanırım. Bu adam en son bana bağırıp çağırmıyor muydu?

Aishh anlayamıyorum.

Bir anda sesli bir şekilde nefes verip yakamı bıraktı fakat bir eli hala duvardaydı.

"Bana bak , sadece ama sadece bu seferlik sana bir şey yapmıyorum. Ve bu konunun üstüne daha çok gitmiyorum. Fakat bir şey olursa ve sen benim gözüme batarsan bir daha ki sefere bu kadar iyimser yaklaşmam. Anladın mı?"

Bunu dedikten sonra bir bileğimi alıp duvara koydu ardından sıkıca sıktı.

Yüzünü buruşturdum ve sadece kafamı salladım.

"Duyamadım."

"Anladım."

Konuşurken sesimin titremesine dikkat etmeye çalışsam da pek işe yaradığını söyleyemem..

"Güzel."

"G-gidebilir miyim?"

Off kekeleme işte Jungkook ne varda kekeliyorsun , çıldıracağım!

Büyük ihtimalle kekelememe güldükten sonra ise

"Gidebilirsin. Ayrıca kalbinin sesi buradan duyuluyor. Kendini dizginlesen iyi edersin."

Göz kırptı ve önce sıktığından ötürü moraran bileğimi bıraktı sonra ise duvarda ki elini çekti.
Aradan sıyrılıp kapıya geldiğimde arkama son bir kez bakmadan edemedim.
İçimden bir his bunun Taehyungla son görüşmem olmayacağını söylüyordu.
Bakalım neler olacak.?

Devam edecek...

Selam arkadaşlarr.
Bu bir önce ki bölümden daha uzun oldu.
Umarım beğenmişsinizdirr.
Bol bol yorum yapmayı ve oylamayı unutmayınnn 🤍
Bir dahaki bölümde görüşmek üzereee
🫶🏻🫶🏻🫶🏻