&4.Bölüm

133 13 17
                                    

"Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek..."
15.02.2023
İyi okumalar...

"Hanımefendi iyi misiniz?" Diye camın arkasından bana seslenen adama baktım korkuyla.

Kötüyüm. Lütfen buradan gidip beni benimle yalnız bırak lütfen.

Eğilip hızla telefonu elime aldığımda hâlâ açık olan telefonu hızlı gelmelerini umarak kapatırken ses kaydını açtım. Telefonu koltuğa bırakıp titreyen avuçlarımı sıktım.

Sakin ol ve mantıklı düşün Gamze.

Arka koltuğun altında levye var.

Telefonu da yanıma alarak arkaya geçtim. Levyeyi hızla elime alırken beynim beni yanıltmadı. Adam hâlâ bana sesleniyorken eğer camı kırarsa vurmaya çekinmeyeceğime yemin ettim. Zarar vermeyecek kimse birisinin arabasının camını kırmazdı. Ona vurduktan sonra kapıları açıp kaçardım. Kaçabildiğim yere kadar. Lanet adamın amacı neyse buna kurbanlık koyun gibi bunu gerçekleştirmesini beklemeyeceğim. İyice sertleşen vuruşları sessizliğe karıştığında camlarda içten oluşan buğu yüzünden ne yaptığını anlamaya çalışırken bir anda yakınımdaki camı sertçe tıklatıp adımı bağırdı. Artık bu ödümü kopartırken ses kaydını boş vererek küfür ederek Mesut beyi aradım. Telefon salarken bu kez arabanın camı etten bir yumrukla değilde bir demirle buluştu. Camdan sesler gelirken hızla levyeyle öne geçtim.

Telefon açıldığında nefes nefese konuştum .

"E 80 yolunun kuzeyinde başakşehir tarafındayım birisi arabamın camını kırmak üzere. Lütfen bana yardım edin." Dedim aceleyle o anda büyük bir gürültüyle cam kırıldığında telefonu boş vererek levyeyi sıkıca kavradım.

"Bu işin bırakın. Yoksa sonunuz acı olacak." Dediğinde içeri uzanan eliyle nefesimi tutum. bileğindeki rolex saatini eğer ölmezsem diye zihnime yazdım. İyice köşeye çekildim fakat uzaklardan duyduğum siren sesiyle nasıl serin bir soluk aldığımı bilmiyordum. O da duymuş olmalı fakat gülerek geri çekilip hızla uzaklaşmaktan başka tepki vermedi. Arabamın yanından son hız uzaklaşan arabaya yutkunarak baktım.

Bir polis arabası aracımın arkasında son hızla dururken hızla içinden birileri çıktı. Levyeyi atarken titreyen içimle gözyaşlarımı sildim. Bu işte lanet bir güvenliğim bile yoktu. Hale ses gelen telefonu alırken kulağıma yasladım. Endişeyle konuşan Mesut beyi gördüm.

"Karakola gelseniz daha iyi olur. Şimdi oraya geçeceğim adam gitti. Gelmesenizde olur ben bu işi tam bu anda bıraktım. Can güvenliğim bile yok ne yazık ki." Dediğimde karşı taraftan bir süre ses gelmedi ardından endişeli sesini duydum.

"Öncelikle sakin olun. Hangi karakola gittiğinizi bana söyleyin." Dediğinde gözlerimi yumup telefonu kapattım. Kırık camın önüne gelmiş bir polisle göz göze gelirken hafifçe içeri eğilip aracın içine ve bana baktı.

"İyi misiniz hanımefendi?" Dediğinde arabanın içine dökülmüş cam kırıklarına baktım öylece. Şokta gibiydim. İyi hissetmiyorum. Kesinlikle berbat hissediyordum. Elimde tekrar çalmaya başlayan telefona çevirdim gözlerimi. Gözlerimi yumup bir süre sessizliği dinledim fakat midem bulanınca kapıyı açıp dışarı çıktım. Kenara geçip bütün midemi boşalttım. Ben o anları yaşarken yolda in cin top oynarken bu anı bekler gibi araçlar geçmeye başlamıştı. Yanıma yaklaşan bir polis bana su uzattığında tekrar fark etmeksizin ağlamaya başlayarak sadece suyu elime alım ağrıyan boğazımla öylece durdum.

Adımı biliyordu. Beni yol boyunca takip etmişti. Markete gittiğimde de. Polisler gelmese ne olacaktı? Aman yarabbim sen beni koru. Şeytanlaşmış insanları karşıma çıkarma yarabbim.

Avukatımı İstiyorum!(✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin