&8.Bölüm

134 9 26
                                    

15.05.2023
İyi okumalar...

"Ya Yavuz yeter şunu bırak!" Dediğimde gerçekten bana dönüp ilk kez bıkkınca baktı. Elindeki oltayı kenarı bırakıp bana döndüğünde biran gözlerinde gerçekten sinrini gördüm.

"Ya Gamze Allah için ne istiyorsun. Ben daha ne yapayım kızım sana. Özel istek piknik çantası hazırladım, sıcak diye gidip dükkan dükkan gezip şapka buldum, puding aşkın bir anda ortaya çıktı onu bile bulduk. Buraya kadar ettiğin bin bir türlü isteğin saymıyorum şurada bir balık tutacağım buna müsaade et bari." Dediğinde gerçekten sinirlendiği alnında atan damardan belliydi. Onu ,yani beş gündür beraber olduğum adamı, hiç böyle görmediğim için duraksarken sabahtan bıraksın diye ısrar ettiğim oltadan bana dönen adamın gözlerine baktım.

Sessiz kalıp ona öylece baktığımda gözlerini yumup yüzünü buruşturdu. Kafasını iki yana salladığında arkasını dönüp aynı sinirle hızla aldı oltayı eline. Uzun bir süre öylece kasılmış bir biçimde taş gibi olan sırtını izledim. Fakat çok uzun sürmeden gevşedi. Hüzünle derin bir nefes aldığında çoktan pişman olduğunu bilsemde ona balık tutması için alan tanıyarak piknik sepetini açtım. Hiç istemesemde kırılmış kalbimle içindekileri ne olduğuna bile bakmadan çıkartmaya başladım.

"İlacımı içmeyi unuttum bugün onun için çıkıştım özür dilerim." Diyince oltayı bırakıp bir kez daha bana döndüğünü gördüm.

"Bir ilaç seni bu kadar etkiliyor mu?" Dediğimde başını usulca salladı.

"Olaylara karşı sakin bakabilmemi sağlıyor." Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Daha ne kadar alacaksın bu kadar ilaçlarım her gün altı yedi tane alıyorsun." Dediğimde kahverengi gözleri gözlerimin içine baktı. Sanki bakışında bir şeyden rahatsız olduğuna dair bir ifade vardı.

"Aslında iki hafta önce azaltarak bitirmem gerekiyordu fakat düğün stres derken sinirlerim çok geriliyordu." Dediğinde istemsizce kaşlarım çatıldı. Piknik sepetinde olan elim sıkılaşırken anlayışlı olmaya çalışarak konuştum.

"Düğünde geçti Yavuz. Bırakabilirsin artık Yavuz. O kadar ilaç sana ne kadar zarar veriyor bilmiyor musun? Böbreklerine yazık." Dediğimde bana üzgünce baktı gözlerini bir süre gökyüzüne çevirerek sustuktan sonra bir anda bağırmasıyla irkildim.

"Olmuyor. Olmuyor işte. Bırakınca insan olamıyorum. Öfkeli oluyorum, üzgün oluyorum, orayı burayı yakmak istiyorum, dünyadan nefret ediyorum. Şu hale bak. Kendimdende nefret ediyorum. Bir ilaç olmadan insanlıktan çıkıyorum. Olmuyor toparlayamıyorum Gamze." Bir anda hüngür hüngür ağlamaya başlarken ellerini yüzüne kapattı. Hızlı bir biçimde ruh hali değiştiren adama baktım şaşkınca. Sabah böyle değildi aslında. Yanına yaklaştım sakince.

"Eylül, abim. Sen gelemiyorsun. Bende..." Diye gözyaşlarıyla sayıklamaya başladığında nazikçe omzuna dokunup onunla konuşmaya çalışacaktım fakat sertçe savrulan koluyla dengem kaybolurken teknenin demirine çarparken başıma ne geleceğini anlayarak korkuyla çığlık atıp bir yerlere tutunmaya çalışsamda nafileydi. Bir anda kafa üstü suya düşerken Yavuz'un korku dolu sesini duydum. Son anda tuttuğum nefes suya çarpmanın verdiği panikle yok olurken Yavuz'a bütün kalbimle öfke doldum. Yav adam beni öldürmek gibi bir planın var da bari balayımda yapma.

Biraz su yüzeyine çıkıp hem nefes almaya hemde endişeyle suya bakınan Yavuz'a bakmaya başladım. Gözleri beni bulduğunda rahat bir nefes alırken gözyaşlarını silip elini uzatmak istediğinde bu kadar basit olmayacağını düşünürken bir kez daha attığım çığlıkla suya daldım. Hem biraz su onuda açardı benide açmıştı baya. Allah razı olsun bir yüzmemiz eksikti.

Avukatımı İstiyorum!(✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin