&10.Bölüm

84 9 17
                                    

29.05.2023
İyi okumalar...

"Suna teyze annemler sizde mi, evde yoklarda? O kadar aradım açmadılar." Elimdeki telefonu sallarken. Gözleri bir an telefona takıldıktan sonra şefkatle gülümsedi.

"Annen bir saat önce eve geçti yavrum. Evde olmaları gerekiyor. Acaba namaz mı kılıyorlardıda duymadılar?" Deyince günün yorgunluğuyla omuzlarımı kaldırıp indirdim. Gösterecektim ben Eylül'e abiye kapı açmamak ne demek. Hayır birde geçen hafta anahtarımı alıp vermeyen bizzat oydu. O iki kulak yaptığı saçları bu kez kesecektim işte. O dibinden ayırmadığı telefonuda açmıyordu ya. Dellendiriyordu beni.

"Bilmiyorum Suna teyze bugün zirilyon tane denemem vardı ve şuan yorgunluktan ölüyorum." Diye sızlandığımda uzanıp gülümseyerek kolumu sevdiğinde şefkatine gülümsedim. İçeri uzanıp aldığı bir hırkayla evden çıkınca benimle geleceğini anlayıp derin bir iç çekerek onu takip ettim.

"Sende var değil mi anahtar teyze?" Dediğimde kafasını sallayarak beni onayladı.

"İstersen benim eve gel. Annenler yoksa ben yemek yaptım. Doyur karnını sonra geçersin eve." Dediğinde yorgunlukla ağrıyan boynumu ovuşturarak iç çektim.

"Valla hayır demem Suna teyzede. Direk bayılmayı bugün için daha uygun görüyorum." Dediğimde kıkırdadığını duydum. Önünde durduğumuz kapıya anahtarı sokarken konuştu.

"Oh benim oğluşum. Annen baban seninle gurur duyuyor. Sen onların bir tanesisin. Rabbim emeklerini zayi etmesin." Kapı aralandığında evin her zamanki çiçek kokusu içime dolarken derin bir nefes aldım. Evin içine sokak lambasının ışığı vurarken yerde bir şey olduğunu fark ederek kaşlarımı çatarak içeri girdim. Evin karanlığı sanki evde hiç kimse olmadığını söylerken belkide annem lambayı bile açamadan kriz geçirerek yere düşmüştü.

Hızla lambayı açarken ışık gerçekten bana annemi verdi. İçim korkuyla dolarken gördüğüm kan aklımı kaybetmemi sağlayacak sandım. Hızla yanına çökerken gördüğüm şey bir hayal olmaya daha yakındı.

"Anne." Derken onu tanımamı sağlayan şey elbiseleriydi. Yüzü kan revan içindeydi. Gözünün olduğu yer göçmüştü. Onun yüzü delinmiş miydi? Bu neydi?

"Anne?" Dedim kollarım arasında boş bir çuval gibi salınan bedenine bakarken. Rüya mıydı? Annem burada mıydı? O vurulmuş muydu? Fark ettiğim şeyle onu dehşetle sarstım.

"Anne!? Uyan anne." Dedim korkuyla fakat onun gözü neredeydi. Bu kadar kan ondan mı akmıştı. Kafamı kaldırıp arkamdaki Suna teyzeye baktığımda kriz geçirir gibi titreyerek ağladığını gördüm. O neye ağlıyordu? Bu bir hayal olmalıydı? Değil miydi? Göğsümdeki acıyla gözyaşlarıyla döndüm anneme.

"Anne!" Diye tüm gücümle bağırdım uyan artık kadın. Hadi anne. Ne oluyor burada? Neden bu haldesin anlat.

"Yavuz baban..." Diyen sesle hızla kafamı kaldırıp Suna teyzeye baktım. Annemi o bırakmıştı yalnız. Annemi korunmasız bırakmıştı. Lanet olsun bu saatte nereye gidersin ki?

Suna teyzeye döndüğümde yeni gelmiş olmasını beklediğim babamı bulamadım. Parmağıyla gösterdiği yere dönerken koridorun ortasında bir beden daha seçti gözlerim. Gözyaşlarım şiddetlenirken görüş açım kapandı.

Avukatımı İstiyorum!(✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin