"Hayır, hayır, hayır hayır, IŞIK !"
Ben Işığa bakıp ne olduğunu anlamaya çalışırken motorlu iki kişi hızla uzaklaşmıştı. Ben ise hemen ayağa kalkıp Işığın yanına gittim, yağmur yağıyordu Işık yerde zar zor nefes alıyordu.
"Hayır, Işık benimle kal lütfen benimle kal. YARDIM EDİİNNN !"
Işık yavaşça kafasını bana döndürdü ve gözlerime baktı. Gözlerindeki o cıvıltı yok olmuş gibiydi. Cebimden telefonumu çıkardım ve acil aramaya girip 112'yi tuşladım adresi verdim ve bir ambulans istedim.
"Işık çok özür dilerim lütfen gidip de beni bu karanlıkta bırakma lütfen."
"E-Erim sakın kendini suçlama bir zaman sonra unutman gerek seni çok seviyorum."
Işığa sıkıca sarıldım ve çaresizce ambulansı beklemeye başladım.
"Ha birde beni mezarda yalnız bırakma, bilirsin karanlıktan çok korkarım"
Ben yağmurun altında çaresizce ağlarken Işık kollarımda can vermişti. Ondan sonra hiçbir şey doğru gitmedi. Babam ile Orhan amcanın yıllar süren ortaklığı arkadaşlığı bitti, benim Tuna abi ile abi kardeşliğim tamamen kesildi, Annem ile İnci teyzenin arkadaşlığı bitti. Ve en önemlisi Işığım gitmişti artık mahşere kalmıştık..
Günümüz
Ben yine kendimi tutamayıp ağlamaya başlarken Hakan abi sırtımı sıvazlıyordu.
"Tamam aslanım tamam geçecek."
Bende gözyaşlarımı silip Hakan abiye döndüm ve konuşmaya başladım.
"Şimdi sen söyle neden beni takip ediyorsun ve neden bunları bana sordun ?"
"Bak aslanım belki şuanda sana bunları anlatamam sana güvenebileceğimi hissediyordum ancak Hakan Akbay prensiplerinde birinci kural şudur; Asla hislerinle hareket etme. Şimdilik sadece Işığın ve Eylülün infaz emrinin aynı kişiler tarafından verildiği ve asıl hedeflerinin sen olduğunu bilmelisin. Bana haber vermeden sakın dışarıya çıkma ve benden haber bekleyene kadar sahneye çıkmak da yok."
"Ne, Hakan abi sen ne saçmalıyorsun ?"
"Zamanla anlayacaksın aslanım sabret."
"Kim benden ne istiyor ?"
"Keşke bunu bende bilseydim."
"Sahneye neden çıkmıyorum ?"
"Bu heriflerin ne istediğini veya kim olduklarını bilmiyoruz ne yapacaklarını da bilemeyiz sadece önlem amaçlı. Bu arada sen anlatırken şu aklıma takıldı, Işık vefat etmeden 1 hafta önce Kaan ile görüşmüş doğru mu ?"
"Evet öyle."
"Peki sen Kaan'dan şüphelendin mi ?"
"Kaan mı ? Yok ya o piç zekidir falan ama kimseyi öldürebilecek kadar şerefsiz birisi değil."
"Anlıyorum, dediğim gibi neler döndüğünü anlayana kadar evden pek çıkmasan iyi olur."
"Ya en azından bu gece gidip çıkayım sonra birkaç haftalık izin kopartabilirim."
"Erim bak normalde senin şuan dışarıda ve hayatta olman bile mucize direkt olarak seni eve bıraksak iyi olur."
Saatime baktığımda altıyı otuz altı geçiyordu.
"Sahneye çıkmama bir buçuk saat var şimdi arayıp izin istersem bu gece için eleman bulamazlar ama bu gece gidip istersen bulabilirler bu gece çıkmalıyım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgelerin Gürültüsü
ActionSanırım 19 yaşında birisi bunu nasıl başaracak diye düşünüyordu, haksız da değildi ama artık kaybedecek neyim vardı ki.. "Kes sesini Erim ! Bu adamlar senin bildiğin gibi değil iki güne kalmaz harcanırsın." "Yeterince üstümüze gelmediler mi sence d...