Güneş ışınlarının ağaç dallarının arasından süzülüp yarattığı ışık hüzmeleri.
Yaşadığını hissetmek için elinden geleni yapan müzisyen Jeongguk bir gece hayatını altüst edecek dövmeci Taehyung'la tanışır.
jeongguk'u az da olsa anlamaya başlamanızı sağlayacak bir bölümle geldim. okuyan ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim!! yorumlarınızı görmek beni daha çok yazmaya itiyor🫶🏻
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jeongguk uyandığında yalnızdı. Yastığından hâlâ Taehyung'un kokusunu almasaydı olanların hepsini hayal ettiğini düşünürdü ama bu koku ona her şeyi kanıtlıyordu. Taehyung onun için gelmişti ve yatağındaydı, veJeongguk o kollarındayken uyuyakalmıştı.
Uyanmasının üstünden yarım saat geçti. Jeongguk yatağından çıkmak istemiyordu, diğerleriyle karşılaşmayı daha da istemiyordu ama salondan seslerini alabiliyordu ve Jeongguk fazlasıyla açtı. Dün sabah yediği ve mikrodalgayla ısıtmasına rağmen tadı bok gibi olan pizza dışında midesine bir şey girmemişti. Bu yüzden birkaç dakika sonra sonunda yatağını terk edip dağılan saçlarını bileğindeki tokayla toplarken odasından çıktı.
"Barı ayarladım sonunda, yarın akşam için hazırlamam gerekiyor sadece." Jimin'in sesi heyecanlı geliyordu. Jeongguk Jimin ve Hoseok'u salonla bitişik mutfakta gördü, Hoseok Jimin'i dinlerken genişçe gülümsüyordu. "Namjoon'la konuştum ve o da bizim çalmamızın iyi olacağını söyledi. Yoongi için daha özel olur bu aptal bir DJ tutmaktansa."
"Saçmalama, tabii ki biz çalacağız." Hoseok gözlerini devirdi ve elindeki yeşil elmadan büyük bir ısırık aldı. "Yoongi doğum günü partisinde sahnede seni görmek isteyecektir. Seni izlerken bakışlarını görmüyor musun, kendimi romantik bir film izliyor gibi hissediyorum."
"Bir numaralı hayranım olur kendisi." Jimin kıkırdadı, tam ağzını açmıştı ki gözleri salonun girişinde onları izleyen Jeongguk'u yakaladı ve aralarında bir sessizlik oldu.
Jeongguk şimdi hatırlamıştı. Jimin neredeyse son üç aydır Yoongi'nin doğum günü için en pahalı barlardan birini kapattırmak istiyordu. Bunun için para biriktirdiğini hatırlıyordu Jeongguk, hatta ek olarak bir markette kasiyerlik bile yapmıştı. Yoongi'nin hiçbir şeyden haberi yoktu ve olsaydı tüm parasını buna harcamasını pek iyi karşılamayacağını hepsi çok iyi biliyordu. Hatta biraz gereksiz bulacağına da emindi, yine de Jimin konu sevgilisi olunca fazla inatçıydı ve sözlerini dinlemeyi reddederdi.
"Jeongguk?" Jeongguk Hoseok'un sesini işittiğinde salonun girişinde durmayı bırakıp mutfağa adımladı. Taehyung'la konuşmasından sonra grup arkadaşlarına olan siniri azalmış sayılırdı. Hâlâ bu konu hakkında düşünmesi gerekiyordu ama dünkü kadar agresif hissetmiyordu. Düşünceleri iç içe girmiş, neye inandığını ya da inanması gerektiğini tamamen unutmuştu.
"Bu kadar zengin olduğunu bilseydim geçen doğum günümde senden motor isterdim." Jeongguk alayla söyledi, gıcırdayan dolap kapaklarını açıp kendisine bir kase çıkarırken. Çıkardığı kaseye mısır gevreğini döküp buzdolabından sütü çıkarırken Jimin'in gülüşünü işitti.
"O parayı toplamak için ne kadar uğraştığımı biliyorsun."
"Para harcamayı reddettiğin için sana ısmarladığım yemekleri hatırlıyorum, evet." Jeongguk sütü mısır gevreğini kapatacak kadar döktü ve tezgaha eğilip büyük bir kaşık dolusunu yedi. O kadar açtı ki önüne ne çıkarsa yiyebilirdi, bu bir kasenin onu doyuracağını sanmıyordu.
