merhabalarr, açıkçası bu bölümü atasım bir türlü gelmedi bu yüzden biraz bekletmiş olabilirim sizi... derslerim yoğunlaştığı için eskisi kadar sık yazamıyorum ama bizi beklemek fazla zor değildir umarım. iyi okumalar, umarım beğenirsiniz❤️🔥
oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmazsanız çok seviniriim
this time, i wanted to stay, i tried
but you'll never leave me
you'll never leave if i'm already goneJeongguk bir şeylerin değişmeye başlayacağını hissedebiliyordu.
Her şey Yoongi'nin akşama doğru evlerine gelmesiyle başlamıştı. Kapıyı Jeongguk açmıştı, elinde yarısı bitmiş bira şişesi vardı ve saçları dağınık bir şekilde toplanmıştı. Tüm gün boyunca odasından daha yeni çıkıyordu, evde kimler vardı onu bile bilmiyordu. Tek bildiği dışarıda bir kar fırtınası olduğuydu ve Taehyung'un sosyal medyada paylaştığı fotoğrafa göre esmer o gün sergide tanıştığı aktör arkadaşıyla birlikte bir kafede mahsur kalmıştı.
Yoongi iyi görünüyordu, arabası olduğu için kardan pek etkilenmemiş gibiydi ve uzun saçlarını kulağının arkasına sıkıştırmıştı. Ellerindeki birkaç poşet gördü Jeongguk, buzdolapları tamamen boşalmak üzereydi ve Yoongi yardıma yetişmişti.
"Alsana şunları." dedi Yoongi homurdanıp elindeki poşetleri Jeongguk'a uzatırken. Jeongguk elindeki bira şişesi yüzünden poşetleri tek eliyle kavradı, beklediğinden daha ağırdı. Salonla bitişik mutfağa girip tezgahın üstüne bıraktığındaysa Jimin çoktan odasından çıkmıştı ve Yoongi'ye sıkıca sarılıyordu.
"Herkes evde mi?" dedi Yoongi salonun büyük bir bölümünü kaplayan yıpranmış koltuklarına otururken. Jeongguk bu sorunun cevabını bilmediği için sessiz kaldı, elindeki birasından son bir yudum alıp şişeyi biraz önce poşetleri yerleştirdiği tezgaha bıraktı.
"Evdeler." dediğini işitti Jimin'in. Şimdi koltukta Yoongi'nin yanına yerleşmişti ve dağılmış sarı saçlarından minik parmaklarını geçiriyordu. Jeongguk Yoongi'nin Jimin'in ellerini tutmasını ve sarı tutamları kendisinin düzeltmesini izledi, ardından yüzüne eğilip dudağına minik bir öpücük kondurdu. Birbirlerine bakışları farklıydı. Yoongi'nin sarışına bakarken gözlerinde beliren parıltılar başka hiçbir zaman kendisini belli etmezdi.
Jeongguk Taehyung'u özlediğini düşündü.
"Hiç bakma öyle. Siz Taehyung'la gözümüzün önünde neler yapıyorsunuz." dedi Jimin mutfakta tezgaha yaslanıp onları izleyen Jeongguk'u görür görmez. Sesi yüksekti, dalga geçiyor olduğu belli olsa da kaşları çatılmıştı ve Yoongi kolunu Jimin'in arkasından koltuğa yaslamıştı. Uzun parmaklarında gümüş bir yüzük vardı, parmak uçları bir piyanonun üstünde geziniyormuşçasına koltuğa çarpıyordu ve ritim tutuyordu. Jimin'in sarı saçları siyah tişörtünün üstüne dağılmıştı, Yoongi birkaç saniye sonra dudağını sarışının omzuna bastırdı ve minik bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
komorebi | taekook
FanfictionGüneş ışınlarının ağaç dallarının arasından süzülüp yarattığı ışık hüzmeleri. Yaşadığını hissetmek için elinden geleni yapan müzisyen Jeongguk bir gece hayatını altüst edecek dövmeci Taehyung'la tanışır.