18; "Dervişoğlu"

3.3K 129 79
                                    

İyi okumalar.💛

"Hadi ben çıktım o zaman."

"Görüşürüz canım. Komidinin üzerine para koydum almazsan akşam seni eve almam!"

"Tamam babaanne, alıyorum o zaman. Öptüm, tschüss!"

Son kez üstümü başımı kontrol ettikten sonra bir taksiye atladım. Sabah kahvaltımı babaannemle birlikte yaptıktan sonra üstümü giyinip dışarı çıktım. Florya'ya gidecektim, Kerem beni orada bekliyordu.

Taksiciye parasını uzatıp Florya'ya girdim. Herkesin antrenman yaptığı yerde gözlerim Kerem'i ararken Torreira ile karşılaşmıştı. Gülümseyerek yanına gittim.

"Merhaba, Kerem'i gördün mü?" Mata olarak tanıdığım kişi ile antrenmanını bölüp bana döndü, "Şu taraflarda olması lazım, Icardi ile." gülerek kafa salladım ve teşekkür ettim.

"Deniz!" gözlerim ile onu ararken o beni bulmuştu. Koşarak yanına gidip sarıldım. "Erken gelmişsin."

Gülerek yanağından öpecekken vazgeçip ayrıldım. Yüzünün düştüğünü gösterdiğinde Icardi bize bakarak, "Hadi ben görmüyorum, bakmıyorum. Çabuk öp antrenman aksıyor." Kerem'in kahkahasından sonra yanağına öpücük bıraktım.

"Ben biraz oturayım, sen antrenmanına devam et." beni onaylayınca gülerek bir köşeye oturdum.

Oturduğum yerden Kerem ve Icardi'nin paslaşmasını çok net görebiliyordum. Çalan ve susmayan telefonlarıma ancak şimdi bakma zamanı bulmuştum.

Annem kişisinden 3 cevapsız çağrı

Derin kişisinden 18 cevapsız çağrı

Efe kişisinden 2 cevapsız çağrı

Haber tez zamanda yayılmıştı işte. İlk önce annemi aradım. Az aramıştı ama yine de ilk onu arama gereği duydum. Telefonun her titreyişinde elim ayağıma dolanıyor gibiydi. Vereceği tepki benim Kerem'den ayrılmama sebep olmayacaktı, bunu o da biliyordu. Yine de birkaç bir şey söyleyip kapatıyordu telefonu.

"Kız Deniz o ne öyle? Nasıl sevgili yaptın sen?" endişeli bağırması üzerine telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. Kerem'in yanıma geldiğini görünce gelmemesi için çok dua etmiştim ama gelip yanıma çökmüştü bile.

"O kim?" ona sus işareti yapsam bile görmemişti. Ya da görmüştü ama umursamamıştı.

"Alt tarafı birkaç gün orada durmanı söylemiştim kızım. Senin okulun var, bu yaşta ne sevgilisi?"

Kerem'in oflayışı ile duyduğunu anlamıştım.

"Ne var anne? Okulum olduğu beni açığa alırken aklınıza gelmedi mi?" haklıydım. İlk zamanlar çok ağlamıştım, hayallerim böyle değildi. Yine de almışlardı beni okuldan.

"Babanda kızıyor sana. Bu adamı da delirttiniz." telefonu tekrar kulağımdan uzaklaştırırken Kerem'in omzuna yatmıştım. O da elini omzuma atarken annemin sesi tekrar duyulmuştu.

"Akşam eve gel. Konuşalım anlaşalım." yüzüme kapatılan telefon ile göz devirdim. "Sanırım ailenle küstürdüm seni."

Kafamı iki yana salladım. Şuan Kerem'den ayrı olmak isteyeceğim son şeydi. Ona sıkıca sarıldım, gitmemesini istermiş gibi.

"Hayır, senlik bir şey yok." sıkıca beni sararken Yunus'ların üstümüze gelmesi ile doğruldum. Kerem ise geri sarılmamı sağlamıştı.

"Oha yani, burada da yapmayın." Barış Alper sahteden kızarken Kerem ile bakışmışlardı. Yavaşça Yunus'un arkasına çekilirken sıkıntıyla güldüm. Gülmek istiyordum ama aklım hâlâ akşam olacaklardaydı.

fangirl | kerem aktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin