Para sıkıntısı çeken ve otel temizliği yapan Jungkook o gece olduğu otele saldırı yapılacağından habersizdi. Kore'nin en büyük mafyalarından biri olan Kim Taehyung, Kim Namjoon'un oteline baskın yapmaya karar verir. Hayatının aşkıyla karşılaşacağını...
Boğuk gelen sesine karşın başımı sallayıp krepleri tabağın içerisine koydum. Jungkook'un canı krep istediği için kendisine yemek hazırlıyordum.
Güzelim ile tanışmadan önce bırak başkasına yemek yapmayı, kendime bile yemek yapmayan ben, şimdi sevgilim için yemek yapmayı öğrenmek için video izleyip duruyordum.
Bazen hayret ediyordum kendime. Eski Taehyung ile şimdiki Taehyung'u yan yana getirseniz ne kadar farklı kişiliklere sahip olduğunu anlardınız.
Gerçi bu durumdan şikayetçi değildim. Beni iyi anlamda değiştiren sevgilime minnettardım.
Otele baskın yaptığım gün eğer onunla tanışmasaydım şimdiki durumumu düşünmek bile istemiyorum. Muhtemelen sıkıcı ve boş hayatıma devam eder, eskiden yaptığım gibi bar köşelerinde adını dahi bilmediğim kadınlarla seks yapardım.
Sahi, şimdi gözüm tek bir kadına bile kaymazken, gözlerim sadece beni her anlamda değiştiren adamın üstündeydi. Eskiden tek gecelik ilişkilerim aklıma gelince Jungkook dışında başka birine dokunmanın ne kadar iğrenç olduğunu farketmek uzun sürmemişti.
Bir vücuda dokunacaksam o kişi Jungkook olmalıydı, bir dudağı öpeceksem o dudakların sahibi Jungkook olmalıydı, Biriyle sevişeceksem o kişi Jungkook olmalıydı.
Aksi takdirde bu ellerimin Jungkook dışında birine dokunmasına ne kalbim, ne de aklım yeterdi.
Bu kısa sürede birine bu kadar bağlanmış olmam korkutucu olsa da benim açımdan güzel bir histi. Onun bana karşı ihanet etmeyeceğini biliyordum. Gerçi bana ihanette etse onun için yanıp tutuşan kalbim kendisini anında affederdi.
Çoktan ağına kapılmıştım ve size aptallık olarak gelse de onun bana yaptığı her kötülüğü affedecek kadar kapılmıştım.
Düşüncelerimden barınıp tezgahın üzerindeki tabağı alıp yandaki meyve suyu dolu bardağı elime alarak oturma odasına doğru adımladım. Koltukta sırt üstü uzanmış beden üzerinde duran Yeontan ile televizyon izliyordu.
Güzel gözlerinin beni görmesiyle doğruldu. Karşısına oturarak tabak ve bardağı masanın üzerine bıraktım. Kollarını boynuma sarıp geriye yaslanırken bu sefer Yeontan'ın yerini kapan ben olmuştum.
