1. Bölüm "İlk Karşılaşma"

13 1 0
                                    

"Bazı şeyler kolay olmaz. Ayrılık gibi sadece zamana ihtiyacın var." Beril ağlayan Deren'i teselli ediyordu. Hiç konuşmuyordum. Beril'in sevgilisi daha önce olmadı. Bu nedenle de aşk acısı ne bilmiyordu. Deren gözlerini bana çevirdi. Ona şevkat dolu gözlerle baktım. Deren bunu farketmiş olacak ki ağlaması daha da hızlandı. Masanın üzerindeki sigara kutusunu açarak ilk Deren'e uzattım. İçinden bir dal aldı. Sigarayı dudaklarının arasına yerleştirdi. Çakmak ile sigarayı yakarak masanın üzerine attı. Bende paketin içinden bir dal sigara alarak attığı çakmağı hemen kaparak sigaramı yaktım. Derin bir nefes alır gibi sigaradan ciğerlerim dolana kadar çektim. Ciğerlerim dolunca nefesimi bıraktım sigarayı iki parmağımın arasına alarak.

"Ağla Deren sadece ağla içinde ne varsa ne yoksa anlat bize ona duyduğun sevgiyi, öfkeyi, nefreti anlat bize. Konuş o zaman sakinleşirsin. Onu hayal et onunla yaşadığını en güzel günleri onunla güldüğünü, ağladığını hatırla yavaş yavaş silinecek o içinden çıkacak hayatın sabır ve zaman." Sigaramı dudaklarımın arasına aldım ve derin bir şekilde çektim.

"Gerçekten öyle zaman sadece zaman." Deren hem sigarasını içiyor hemde konuşuyordu. Aradan geçen dakikalar boyunca kimse konuşmadı. Sanki herkes eski aşkını düşünüyor gibiydi. Deren ve Beril'e baktığımda gibiydi değil düşünüyorlardı. Bakışlarımı denize çevirdim. Hava çok güzeldi berraktı gökyüzü ve deniz aynı renkti denizin üzerindeki yatlar o manzarayı içinde yaşıyor gibiydi.

"Bu gece dağıtalım mı?" Beril heyecan ile sordu.

"Olmaz bugün Arda Fransa'dan dönüyor aile yemeğimiz var." Dedim. Beril hevesi kırılmış gibi dudak büktü.

"Biz gideriz." Diyen Deren oldu. Hiç şaşırmadan ona baktım çok normaldi. Biten sigaram ile ayağa kalktım.

"Ben gideyim akşam için azda olsa hazırlanayım." Kızlarla vedalaşıp evden çıktım. Arabaya binerek çalıştırdım. Radyoyu açtığımda"Seni kimler aldı." Sezen Aksu çalışıyordu.

"Dudağında dilinde ellerin izi var." Yutkundum. Gözlerim hafif dolmaya başladığında dikkatimi dağıtan telefonun zil sesi oldu ekrana baktığımda Annem arıyordu.

"Efendim anne."

"Neredesin Gece saat kaç?"

"Geliyorum az kaldı." Dememle önüme hızla atlayan çocukla hızlı bir fren yaptım. Bir ileri birde geri doğru gittim. Korkudan düşünmez oldum nefesim kesildi. Çocuk karşımda sadece bana bakıyordu.

"Gece Gece noldu?" Diyen annemi umursamadan arabadan indim. Karşımda yedi sekiz yaşında çocuk vardı.

"İyi misin? Neden atlıyorsun yola." Diyerek çocuğun önüne eğilen genç bir adam oldu. Kendime gelerek "Aniden karşıma çıktı. İyi misin bir yerine bir şey oldu mu?" Çocuğun yanına gittim.

"Hayır iyiyim benim hatam." Dedi çocuk önüne eğildim diz kapaklarımın üzerinde durdum. Çocuğun sağına soluna bakmaya başladım.

"Doktor musun?" Yanımda duran genç adamın sesiyle başımı ona çevirmemle ela gözleriyle karşılaştım. Gözleri çok güzeldi. Gözleri insana sayfalarca şiir yazdırır, insanı deli eder, her gece rüyasına girer, uykusundan eder, kalbin olduğunu hatırlatan renge sahipti. O gözlerde kendi yansımamı gördüm.

"H- Ha- Hayır değilim ama çocuğunuz iyi galiba." Korkuyla gülümsedi. Çocuğu kucağına alarak ayağa kalktı. Benim kalkmam içinde elini uzattı. Nazik bir şekilde elimi uzattığı eline koydum. İçim titredi. Sıkarak yerden kalktım. Elimi çekerek "Özür dilerim küçük iyi misin aklım sende kalacak kendimi şuan çok suçlu hissediyorum."

"Seni hatam değil karşıya geçecektik ama ufaklık önce davrandı." Dedi ve ekledi"Yavaş ve dikkatli kullan birde telefonla konuşma." Deyip arkasını dönerek ilerledi. Onlar giderken ben olduğum yere çakılı kaldım. Çalan korna ile hemen arabaya bindim.

**********

"Pek değerleri misafirlerim hepiniz hoşgeldiniz." Amcamın konuşmasıyla herkes alkış tufanına tutuldu.

"Bugün burada olmamızın temel nedeni olan oğlum Arda Kozan'ın Fransa eğitimi en iyi şekilde tamamlayarak aramıza katılma şerefidir. Müsaadenizle elimdeki bu kadehi oğlum için kaldırıyorum." Önümdeki bardağı elime alarak herkes gibi amcamın kadeh kaldırmasıyla kaldırdım. Bir yudum alarak yerine bıraktım. Lavaboya gitmek için masadan izin isteyerek kalktım. Ortalık insan kaynıyordu. Onların arasından sıyrılarak ilerlemeye başladım. Karşıma aniden çıkan Betül oldu.

"Gece hanım iki dakika bunu tutar mısınız?" Elime tutuşturulan tepsi ile orta yerde kaldım. Koyacak yer bulmaya başladım.

"Sizde her iş var iki saat önce şoförlük şimdi garsonluk çokta şıksınız garsonluk için. " Yine o Ela gözlerin sahibi vardı tam karşımda elideki içeceği yudumlayıp diliyle dudaklarını ıslattı. Ayaklarım yerden kesildi karşımdaki gerçek mi bu gözleri bu yüz bu ses hayır hayır değil.

"Gece hanım teşekkür ederim." Betül tepsiyi elimden alarak uzaklaştı. Hiç birşey demeden yanından ayrılacakken "Gece. Çok güzel isim sayılı." Dedi durdum.

"Aynen öyle." Dedim ve ekledim "Çocuğunuz nasıl?" Yine güldü.

"Gayet iyi annesiyle." Dedi. Gözlerine bakıp korkunç bir bakış attım.

"Gece hanım Kozan'ların neyi oluyorsunuz." Sessizce güldüm.

"Çalışanlarıyım." Dedim.

"Gece." Yanıma gelen Arda oldu. Karşıdaki beyefendiye bir bakış atarak elini uzattı "Arda." Dedi elini tuttu. "Baran." Dedi emin bir şekilde. Yutkundum.

"Görüşürüz Gece hanım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 20, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FERİŞTAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin