KAÇMA ARTIK

123 24 63
                                    

HOSEOK

Sabah bana seslenen yumuşak ses ile uyandım.

"Hoba, sevgilim kalk artık hadi sabah oldu."

"Yoon rahat bırak beni sevgilim uykum var." diyerek arkamı döndüm. Yani en azından dönmeye çalıştım. Belimi tutan büyük eller dönmemi engelledi.

Belimi daha çok sıkarak beni kendine çekti ve yanaklarımı yarı öperek yarı ısırarak beni uyandırmaya çalıştı.

"Aah hahaha Yoon-ggi dur gıdıklanıyorum hahaha"
Gülmekten konuşamıyorum ama Yoongi'nin durmak gibi bir niyeti yok.

"Durmamı istiyorsan kalkmalısın Sevgilim"
Gülerek kalkana kadar durmayacağını  çok güzel bir şekilde söyledi.

"Tamam tamam dur artık kalkacağım" dedim gülerek. En sonunda bıraktı da kalktım.

"Lavabo da işini hallet gel sevgilim ben de kahvaltı hazırlayayım"dedi yataktan kalkarken. Tam kapının önünde durarak arkasını döndü ve bana baktı.

"Hoba sevgilim aşağıya iniyorum diye bunu fırsat bilip geri uyuma bu sefer ısırmayla durmam haberin olsun" dedi yarı tehditvari yarı alaycı bir şekilde.

"Merak etme Yoon bir kere uyanınca bir daha uyuyamıyorum biliyorsun."

"Biliyorum sevgilim, neyse çok oyalanma da gel."

Yoongi kapıyı kapatarak çıktı.

Arkasından uzun bir süre baktım. Şimdi bu adam benim Sevgilim mi. Deliricem çok mutluyum.
Yıllarca kendi içimde deli gibi aşık olduğum adam artık benim sevgilim.

Sevgilim...

Sevgilim...hala kulağıma çok yabancı geliyor. Hala inanamıyorum.

Daha fazla beklemeden aşağıya indim. Yoongi mutfakta arkası dönük bir şekilde tezgahta birşeyle uğraşıyor. Napıyor o.

"Hay Allah'ım yaa aptalsın Yoongi kahvaltı hazırlamak senin neyine çok biliyormuşsun gibi kahvaltı hazırlayacağım diyorsun birde sen yumurta kırmayı bile bilmiyorsun ki. Al işte bütün kabuk tabakta kaldı nasıl ayırıcam ben bunları."

Büyük bir kahkaha patlattım. Yoongi irkilerek arkasını döndü.

"A-aah Hoba sevgilim gelmişsin bile. Sen içeri geç istersen ben hazırlayınca seni çağırayım."

"Aay Yoongi şaka gibisin ya. Aşkım madem bilmiyorsun neden ben yaparım diyorsun. Beraber yapalım." Önünde uğraştığı şeye baktım kabuklar içinde kalmış yumurta mı. Gülmemeliyim, gülmemeliyim gülersem üzülür.

"Gülebilirsin Hoseok komik durduğunu biliyorum." Diyerek somurttu. Daha çok gülde sana trip atayım der gibiydi sesi.

"Aşkım üzülme olabilir böyle şeyler hadi şunları toplayalım da beraber hazırlayalım." Diyerek yanağına bir öpücük bıraktım. Şapşal hemen morali yerine geldi.

"Tamam"

Önce önümdeki şu kabuklu yumurtaları çöpe attım. Sonra tezgahı temizledim ve dolaptan salatalık ile domates çıkararak Yoongi'nin önüne koydum.

"Sevgilim bunları doğrar mısın?"

"Tabii Sevgilim sen iste yeter."

Yoongi onunla uğraşırken bende otlu omlet yaptım hemen. Ardından zeytin, peynir, reçel çıkarıp koydum.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra birlikte masayı toplayarak içeriye geçtik.

"Hoseok gel otur şöyle konuşmamız lazım." Biliyorum ne konuşacağımızı biliyorum ama istemiyorum Yoon sende beni anla.

Boy Meets Evil ~SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin