YENİ BAŞLANGIÇLAR

84 18 33
                                    

HOSEOK

"Jimin biraz daha eğil, dizlerini biraz daha bük ve kollarını eşit şekilde aç." dedim yaptığı yanlışları düzeltirken.

Bizimkiler işe gittiğinden beri çalışıyorduk yani bı 8 saattir falan. Düşündüğüm gibi Jimin beni hiç yormamış aksine ben onu yormuştum. Ayrıca beklediğimden daha hızlı kavramıştı karografiyi.

Normalde ara vermezdim biraz daha çalıştırırdım ama onu gördükçe yorgunluktan bayıldığım günler aklıma gelmişti. Söylemese bile onun da çalışırken bir kaç kere bayıldığını biliyorum. Namjoon söylemişti hatta gitmeden önce de beni uyarmıştı. Jimin'i çok yormamam konusunda 10 dakika aralarla çalışmıştık şimdi ise bırakma vaktiydi.

"Jimin hadi son bir tekrardan sonra bırakalım." dedim yavaşça. Önce itiraz edicek gibi oldu ama gün boyu yaptığı itirazların bir işe yaramadığını hatırlayınca pes etti ve beni onayladı.

Son tekrar da bitince yukarı çıkmıştık beraber. Mutfaktan gelen kokular ikimizi de mest etmişti. Mutfağa adımladık. Jin hyung acıkacağımızı düşünerek erkenden gelerek yemek hazırlamıştı.

"Ooo Jin hyung döktürmüşsün yine" dedim alayla

"Tabi ki siz iki aptalın yorgunluktan yemek yapmayacağınızı bildiğim için dışardan yemenize içim el vermedi o yüzden geldim." dedi aynı zamanda yemeği karıştırırken.

"Tamam hyung ben hemen duş alıp geliyorum." Jimin'i onayladık terlemişti ister istemez.

Jimin gidince Jin hyunga dönüp sohbet başlatacaktım ki alacaklı gibi çalan kapı bütün dikkatimi bozmuştu. Meraklı ve hızlı adımlarla kapıya gittim. Kapıyı açınca üzerime atlayan bir Yoongi beklememiştim.

"Yoongi dur iyi misin?" dedim geri çekilirken. Nefes nefese kalmıştı buraya koşarak mı gelmişti?

"Neden telefonunu açmıyorsun? Kaç kere aradım. Buraya gelene kadar aklıma neler geldi sen biliyor musun? Hoseok çok korktum bişey oldu sandım. Neden açmadın telefonlarımı?" dedi ağlamaklı bir sesle.

Hemen sarıldım ona. Korkutmak istememiştim ki. Müziğin sesinden duymamıştık büyük ihtimalle yukarı çıkarken de aşağıda kalmıştı telefonum.

"Özür dilerim sevgilim. Korkutmak istemedim seni. Telefonun çaldığını duysam açmaz mıyım hiç . Jimin'i neden aramadın bebeğim." Dedim kafasını boynuma bastırırken çok korkmuştu.

"Aradım o da açmadı." dedi boğuk sesiyle. Ah doğru Jimin telefonu oda da bırakmıştı.

"Tamam sevgilim iyiyim ben korkma artık. Hadi gel yemek yiyelim Jin hyung bizim için çok güzel yemekler hazırlamış." dedim ve onu mutfağa çekiştirdim.

"Hoş geldin Yoongi. Umarım açsındır. Gerçi aç olmasan da yemek zorundasın." dedi hafif tehtidvari bir sesle.

"Açtır hyung açtır. Aklı burda kalmış onun. Yemek yemeyi bile unutmuştur. Dimi Yoongi'm." dedim sorar gibi. Suçunu biliyormuş gibi başını eğmişti.

"Şey... haklı hyung açım ama sen hak ver bana hyung nefes darlığı olan sevgilin gün boyu çalışacak ve aradığında açmıcak sen korkmaz mıydın? Aklına ondan başka bişey gelir miydi?" dedi hızla düşününce haklı olduğunu fark etmiştim keşke mesaj da olsa ona haber verseydim.

"Yoongi haklı Hoseok haber vermeliydin." dedi Jin hyung yemeğin altını kısarken.

"Özür dilerim sevgilim. Uzun zamandan sonra dansla ilgilenince heyecandan unutmuşum. Bu gece beraber uyuyalım mı? Hmm ne dersin?"dedim gönlünü almak için. Beklemeden onaylamıştı beni.

Boy Meets Evil ~SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin