~CATBOY~namjin

senin için 🐹

Bu bölümden sonra uzun bir süre bölüm olmuycak.

İyi okumalar🥰

Bazılarına bölümün bildirimi gitmediği için tekrar atıyorum

∆∆∆

Yorucu bir sexsten sonra ikiside kendilerini yatağa attılar. Küçük olan sevgilisinin göğsüne başını koyarak karın kaslarının üzerinde parmaklarını gezdirerek iç çekti. Ne zaman bu hale geldiğini anlamdıramadı düne kadar bu adam onun gözünü iğrenç biriydi, düşmanıydı sevdiği adamın düşmanıydı. Sevdiği kişi için bu adamı kullanıcaktı onu kendine aşık ederek her istediğini yaptıracaktı, hiç beklemediği şey ise onu kendine aşık etmek isterken kendisi de aşık olmuştu.

Aklı almıyordu sevdiğini sandığı adam için düşmanını kendine aşık edecekti. Büyük yanılgı...

Jungkook her zaman namjoon'a hayranlık beslemişti içinde bu hayranlığını aşk sandı. Oysaki namjoon sadece ona her daima küçük kardeşi gibi yaklaşıp şefkat göstermekten başka hiç bir şey yapmamıştı. Jungkook bu şefkati ve yoğun ilgiyi kendi kafasına aşk olarak tanımladı, şefkatle saçını okşayan elli her zaman yanlış anladı. Jungkook geçte olsa namjoon'a beslediği şeylerin aşk olmadığını anladı. Nasıl mı? Şuan göğsünde yatağı adam kalbinde öyle bir etki yaratıyor ki jungkook bunun aşk olduğuna emindi. Saçlarındaki eler bu sefer şefkat değil sevgiyle dokunuluyordu. Jungkook aşkı nasıl tanımlanır bilmiyordu tek bildiği şey taehyung'la mutluydu her anlamda. Ona dokunması, gülümsemesi, şaşkınlığı, kıskançlığı... Her şeyi ona güzel geliyordu karşısında durup kare gülümsemesini jungkook'a sunduğunda kalbinij ritmi bozuluyordu o kadar hızlı atıyor ki jungkook kalbinin yerinden çıkacağını düşünüyor her seferinde. Düşüncelerinin arasında hafifçe sırıtığın da sevgilisinin her zeresini izleyen taehyung merakla soru sordu
"Neye gülüyorsun kook?"
Jungkook gözlerini kırpıştırarak sevgilisinin yüzüne baktı
"Hiç bir şey seni ne kadar çok sevdiğimi düşünüyordum"
Taehyung hafifçe kıkırdayıp sevgilisinin dudaklarına buse kondurup geri çekildi.
"Hm ne kadar çok seviyorsun?"
Taehyung sevgilisine yönelttiği soruyla jungkook, taehyung'a yaklaşıp dudaklarının üstünden fısıldadı
"Canımdan çok seviyorum seni o kadar çok ki senin için ölebilirim sevgilim"
Jungkook, taehyung'un dudaklarına doğru üfleyip dudaklarını birleştirdi, odada yankılanan bildirim sesiyle ikisi dudaklarını ayırmak zorunda kaldı.

Jungkook telefonunu eline aldığında gördüğü isimle biraz mutlu olmuştu, uzun zaman sonra ona yazmıştı hemen ekranı açıp mesajı okudu

Kurtarıcım🥰
Ait olduğun yere gelme vaktin gelmedi mi?

Jungkook gördüğü mesajla taehyung'a üzgün bir şekilde baktı. Taehyung sevgilisinin asık suratını görünce kaşlarını çattıp telefonu sevgilisinden alıp mesajı okudu. Namjoondan gelen mesajı görünce korkuyla jungkook'a baktı onu bırakıp gidicek miydi?
"Jungkook beni birakmazsın öyle değil mi?"
Taehyung ağladığının farkında bile değildi, sevgilisini kaybetmek istemiyordu onsuz yaşayamazdı o olamadan nefes bile alamaz. Jungkook, taehyung'un ağladığını görünce sevgilisine yaklaşarak eleriyle ıslanmış yanaklarını sildi.
"Taehyung seni bırakmam korkma. Ama ben gitmem lazım"
Taehyung daha şiddetli bir şekilde ağlayarak yüzündeki elleri tutarak başını iki tarafa saladı
"Hayır ha-hayır gitme yalvarırım be-beni bırakıp gitme sevgilim"
Taehyung hıçkırmaya başladı, onu bırakıp gidemezdi. Jungkook sevgilisinin kolarının arasından çıkarak ayağa kalktı.
"Üzgünüm taehyung benim gitmem lazım. Namjoon hyung beni bekliyor"
Jungkook etrafa saçılan elbiselerini toplayarak giyindi. Telefonu eline alarak namjoon'a geleceğine dair bir mesaj attı.