6. "Seçim"

39 8 7
                                    


Şafak geleli iki gün olmuştu ve daha fazla beklemek istemiyordu. Seher, İşten iki saat izin aldı ve her zamanki oturdukları kafede buluştular. Şafak, buluşmak istemişti. Gitmeden Seher ile konuşmak istedikleri vardı. Daha fazla hayatın da Seher'in gölge olarak kalmasını istemiyordu. Seher kafeye geldiğinde Şafak bir köşede oturuyordu. Kızı görünce ayağa kalkıp bir kaç adım atarak karşıladı...

" Hoşgeldin Seher'im nasılsın?"

" Teşekkür ederim Şafak iyiyim. Sen nasılsın?"

"Seni gördüm ya, hiç olmadığım kadar daha iyiyim. Tabi birazdan nasıl olurum bilmiyorum o da sana bağlı?"

Seher, safak'a anlamayan gözlerle baktığında adam eliyle karşısındaki sandalyeyi işaret edip, " oturalım mi? Dedi.

Şafak önce Seher'in sandalyesini çekti daha sonra da kendisi oturdu. Kızın tam karşısına oturdugunda hafif bir tebessümle yüzüne baktı ve... "Çok özlemişim! Ama şimdi karşımdasın, gözlerine bakıyorumya tüm zorluklara Değiyor inanki!"

Seher utanmıştı. Kızaran yanaklariyla adama baktı ve " bende seni özledim Şafak. Gerçekten de beklemek güzel olduğu kadar çokta zormuş"

" Ne anlamalıyım bundan şimdi ben? Beni beklemeyecek misin?"

"Hayır hayır, öyle demek istemedim. Sadece yanlış ifade ettim sanırım. Yani beklemek çok zor, insan özlüyor ama kavuşmanın heyecanı ve kavuşmak bütün bu zorluklara Değiyor."

"Seher, sana söylemek istediğim şeyler var umarım senin de düşüncen benimkiyle aynıdır"

" Nedir Şafak, bir sorun mu var?"

"Hayır. Aksine, sende istersen eğer çok güzel şeyler olabilir." Şafak kızın yanında ki sandalyeyi çekti ve ellerini avucunun içine alıp dudaklarına götürdü. Utandığı için etrafına bakıp elini şafak'ın ellerinin arasından çekmek isterken tekrar sıkı sıkı tuttu ellerini Seher'in. " Seher! Eğer sen de istersen. ki, lütfen işte. Seni ailemle tanıştırmak istiyorum. Hemen yarın, ne dersin? Lütfen evet de, lütfen!"

Seher, Şafak'ın kendisiyle konuşacağını tahmin ediyordu ama ailesiyle tanıştırmak istemesi aklına gelmemisti. Durdu ve öylece baktı karşında heyecanla cevabını bekleyen adama. " Şey, Şafak ben ne diyeceğimi bilmiyorum? Yani ailenle tanışmam için erken değil mi? Ne bileyim daha beni hiç tanımıyorsun, geçmiş te çok küçüktük ve şuan ikimizde eski Seher ve Şafak değiliz. Sence birbirimizi biraz daha tanımamız gerekmez mi?"

"Haklısın Seher'im ama bu söylediğin şey malesef, diyorum ki bizim için geçerli değil. Yani benim için geçerli değil en azından. Eğer burada olsaydım tabi ki de bu söylediğin olurdu, mantıken de doğrusu bu zaten. Ama bizim için değil Seher. Nedenini tahmin edebiliyor musun? Yoksa söylemeliyim?"

"Şuan kafam o kadar çok karıştı ki, aklıma gelen şeyi söylemelimiyim inan tereddüt ediyorum. Sen söyle Şafak. Bana güvenmiyor musun, yoksa kendine mi guvenemiyorsun? Aramızda ki mesafe mi bu kararı almana neden olan?"

Şafak kızın verdiği cevaplara tebessüm ederek... "Hayır Seher, tabiki de böyle bir şey değil" deyip sebebini açıkladı... " Biliyorsun ben artık sözleşmeli bir arkerim, yani kodrolu. Her kafam estiğinde elimi kolumu sallayarak gelip seni göremem. Belki aylarca, belki haftalarca görüşemeyeceğiz. Telefonda dahi konusamadığımız zamanlar olabilir. O yüzden ben bu gidişimde aklımın sende kalmasını istemiyorum. Seni de yanımda götürmek istiyorum. İki hafta iznim var. Aileler tanişsın Nişan nikâh yapıp gidelim. Evlen benimle Seher! Ne dersin? Biliyorum çok saçma oldu ama bu teklifi sana yapmak zorundaydım. Çünkü bu defa gittiğimde ne zaman gelirim inan hiç bilmiyorum?"

Bir Mucize Olsun " Tek Hece"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin