𝐓𝐇𝐄 𝐃𝐀𝐑𝐊 𝐏𝐀𝐑𝐀𝐃𝐈̇𝐒𝐄//𝐓𝐀𝐄𝐊𝐎𝐎𝐊

Parti kutlaması

Merhabalar umarım iyisinizdir, mafya ficinin ilk bölümü ile karşınızdayım, fic düz yazı olduğu için sizi pek tatmin etmeyebilir çünkü betimlemeleri pek iyi kullanamadığım için düz yazım çok iyi değil, neyse uzatmadan size iyi okumalar diyorum, umarım çokça beğenirsiniz ☃️☃️

Bölüme 100 yorumdan az gelirse çok ama çok üzülürüm, fic için bir emek harcadığım için yorum ve oy istiyorum böylelikle fice devam edeyim aşklarım ❤️‍🔥❤️‍🔥❤️‍🔥

*****

"Yeni işine jungkook" elimdeki içki şişesini birbirine tokuşturduktan sonra aynı hızda geri çekip tek dikişte içkiyi mideme göndermiştim, yanan vücudum ile beraber ekşiyen midemle kusma isteğim gelmiş ve kendimi zor tutarak engellemeye çalıştım, diğer yandan minho ve han ise gülerek birbirlerine bakıp içkileri yavaş yavaş içtiklerinde bu hallerine göz devirmekle yetinmiştim, biraz sonra kendilerini kaptırıp yiyişmeye başlarlardı, onların ilişkileri her ne kadar güzel gözükse de bazen işleri zora sokabiliyorlardı, ve bu hiç hoş olmuyordu.

"Jungkook baban hediye aldı mı sana" minho elindeki boş bardağı masaya bırakıp aniden sorduğu soru ile, istemsizce yutkunup bakışlarımı zorlayarak onunla buluşturdum, ne diyecektim ona, babamın bana hediyeyi bırak yüzüme bakmamasını mı yoksa her defasında yüzüme tiksinerek bakmasını mı? bunu yapamazdım ki, arkadaşlarım bu zamana kadar babamla çok iyi geçindiğimi biliyorlardı, ama oysaki işler hiç öyle değildi. Üniversite sınavımda çok iyi puan yaptığımda o gün beni öyle bir sevmişti ki hayatım boyunca en güzel günümü o zaman olarak hatırlıyordum, ama her şey tercih listeme polislik yazmamla son bulmuştu, babam benim doktor olmamı çok istemişti, ben ise çocukluğumda beri istediğim tek meslek, polisten başka bir meslek değildi. Her ne kadar babamı düşünmek istesemde yapamamış tercih listemi full polislikle doldurmuştum, ve ilk yaptığım tercih tutmuştu, babam bunu öğrendiğinde bana tokat atıp benimle evdeki bağını bir müddet kesmişti, şuan da pek farklı değildi, polislik mesleğini aldığım da yüzüme dahi bakmayıp odasına çekilmişti, her ne kadar üzülüp ağlasamda artık yapamayacağımı anlayıp babama mesleğimi yükseltip gururlandıracağıma söz vermiştim, işte böylelikle yeni ilk işime girmiş bulunmuştum.

"Aldı çok değerli bir hediye aldı, her zaman ki istediğim o tabloyu aldı " ikili önümde şaşırıp alkışladıklarında, sahte gülümsememi dudaklarıma takıp, gülümsemeye çalıştım. Bunu yapmak istemezdim ama bana acımalarını ise hiç istemezdim, bu yüzden böyle küçük yalanlar söyleyip gözlerinin önüne mutlu bir aile tablosu çiziyordum, hiç bir zaman gerçekleşmeyecek o tabloyu.

"Hadi dans edelim bebeğim, sende kalk hadi oturmaya mı geldik be"burun kıvırtıp omuz silktiğimde bana ters ters bakıp, kolumu çekiştirdiklerinde kolumu onlardan zorlukla kurtarıp, onları dans pistine doğru kovduğumda, dikkatlerini benden çekip birbirlerine bakıp dans etmeye ardından tamda tahmin ettiğim gibi öpüşmeye başlamışlardı.

Gözlerimi devirip bakışlarımı onlardan çekip yarım kalan içkimi diktikten sonra, barı ufaktan süzdüğümde içeriye doğru giren heybetli bir bedenle istemsize gözlerimi kısıp, bu kişinin bugün, fotoğrafta gördüğüm kişi olup olmadığını bir müddet algılamaya çalışmıştım, daha iyi görmek için gözlerimin içini sıvazlayıp tekrardan baktığımda, gerçekten de o kişi olduğuna kanaat getirmiştim, evet evet kesinlikle bu oydu, her yerde aranan Mafya kim taehyung'tu bu, peki ya onun burada ne işi vardı ki? Hemde böyle bilindik bir barda. Ellerimi hızlıca telefonuma götürüp, ilk başta yazan amir yazısına tıklayıp cevap vermesini bir müddet bekledim, böyle bir fırsat yakalamıştım asla ama asla elimden kaçırmazdım, onu benim sayemde yakaladıklarında verecekleri ödül ve mevki gözlerimin önünde canlandığında heyecanlı bir şekilde dudaklarımı dişlemeye başladım.