Oyun bozan

1.7K 188 220
                                    

Sonunda yb yazmayı başardım, bu arada diğer bölüme çok az yorum geldi, çoğu kişi yazmadı bile oy deseniz gelmiyor eğer böyle devam ederse ben fice devam edemeyeceğim bilginize....

*İyi okumalar*

*******

"Jungkook " Korku içinde adımı duyduğumda, kan çanağına dönmüş gözlerimi zorlukla taehyung'tan ayırıp, hareket eden ağaçlıkların arasından koşa koşa çıkan hoseok ve arkadaşlarına bakmıştım, sonunda polisler gelmeden gelebilmişlerdi buraya, ama taehyung'un durumu çok kötüydü, acilen onu hastaneye götürmeleri gerekiyordu.

"Hoseok a-acele edin lütfen o çok kötü" hoseok küfür savurup namjoon'a yol verdiğinde, namjoon sinirle bir şey söyleyip, taehyung'u kucakladığı gibi ormanın diğer tarafına doğru yol almıştı, ben ise oturup öylece giden bedene bakmakla yetinmiştim, şuan ne hissettiğimi bile kestiremiyordum, sadece onun iyi olmasını istiyordum.

"Jungkook kalk hadi kötü görünüyorsun seni de götürelim"

"Olmaz gelemem polisler benim burda olduğumu biliyorlar öylece ortadan kaybolamam " hoseok kafa sallayıp minnettarlığını dile getirip hızla giderken, sadece jimin tek kalmıştı karşımda, ve bana dolu gözlerle bakıyordu.

"Teşekkür ederim jungkook bu iyiliğini asla unutmayacağım." Gülümsemeye çalışıp kafamı salladığımda, o da hızla çekip gitmişti yanımdan, karanlık ormanda sadece ben kalmıştım, ve onlarla beraber gidemiyordum. Küfür savurarak ayaklandığımda, polis ve köpek sesleri bir hayli yaklaşmıştı, Kendimi toparlayıp ıslak yanaklarımı silip koşar adım uçurumdan ayrılıp, başlangıç noktasına geri döndüm.

Aradan geçen 2 saatin ardından polisler geri dönerken, ben ise arabada üstümü başımı temizleyip, düşünceli bir şekilde kendimi yiyerek beklemeye devam ediyordum, bir an önce bu arama bitsede gitsem diye düşünüyordum ki, birden arabanın penceresine tıklatılmasıyla korku içinde yerimden zıplayıp dışarıya baktığımda, benim ekibimden olan polisi görünce yutkunup, arabadan sakince inmiştim.

"İyi misiniz müdürüm"

"İyiyim, kim taehyung'tan haber var mı ? " Kafasını olumsuz yönde sallayıp detaylı bir şekilde aramayı anlattığında, tepki vermeden onu dinlemeye çalışıp sözünün bitmesini beklemiştim.

"Yani hiç bir iz bulamadık müdürüm, peki ya siz bir şey buldunuz mu ?"

"Uçuruma kadar gittim ama hiç bir ize rastlamadım " koca bir yalandı, yaralı bedenini kendi kucağımda taşımıştım, onu teslim etmek yerine kurtardım, hemde ondan intikam almak isterken, bunu neden yapmıştım bilmiyordum ama hiç pişman değildim şuan, ve kendimi çok rahat hissediyordum tabi o daha iyi olursa, bende iyi olacaktım.

"Kaçmış olmalı müdürüm"

"Büyük ihtimal" önümdeki polis izin isteyip giderken, ben ise onların gitmelerini bekleyip arabama bindiğim gibi yola koyulmuştum, şuan depoya gidip onun durumunu öğrenmem lazımdı, yoksa içim içimi yiyip kendimi heba edebilirdim, şuan onun iyi olduğunu bilmek beni kendime getirmeme neden olacak tek şeydi...

****
Depoya vardığım an arabadan koşar adım inip, deponun kapısını kırarcasına ittirip içeriye girdiğim an, orta alanda endişeli şekilde duran hoseok ve diğerlerinin bakışları anında bana dönmüştü, gözlerim hafiften dolduğunda, hoseok yanıma ulaşıp bana sıkıca sarılıp göz yaşları eşliğinde teşekkür etmeye başlamıştı. Dudaklarımı birbirine bastırıp bende ağlamaya başlarken diğerleride yanımıza ulaşıp bana teşekkür etmeye başlamışlardi.

"Çok aptalız seni bunca zaman üzüp durduk, ama sen bize rağmen taehyung'u kurtardın, eğer ameliyattan iyi bir şekilde çıkarsa bu senin sayendedir jungkook." Kafamı sallayıp iyi olmasını dilerken, arkamdan destekle yürütülüp koltukların birine oturmuştum, burada olmam, göz yaşları döküp acı çekmem, normal değildi. Ne olduğunu tam kavrayamasamda, ben artık taehyung'tan nefret etmediğimi biliyordum, sadece işler şuan çok karmaşıktı o kadar.

𝐓𝐇𝐄 𝐃𝐀𝐑𝐊 𝐏𝐀𝐑𝐀𝐃𝐈̇𝐒𝐄//𝐓𝐀𝐄𝐊𝐎𝐎𝐊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin