Bu hikayem biraz daha farklı olan üstü aslında. İlk defa böyle bir hikaye yazıyorum yıllardır elimden geldikçe yazsamda. İlk başladığınız tarihi yorumlarınız sabırsızlıkla bekliyorum. Sizi seviyorum 💓
Ayna'da kendime doğru bakarken saçımı toplayıp hafifçe arkaya doğru savurdum. Üstümü biraz düzelttikten sonra emin adımlarla parmak uçlarımla kapıya doğru yaklaştım ve kolunu hafifçe bastırdım. Açılan kapı tam karşıdaki iki tarafta olan merdivenleri gösteriyordu. Yerler yeni silinmişti,belliydi. Aşırı parlıyordu. Tam merdivenlere doğru yürürken arkamdan dokunulan bir el hissettikten sonra duraksadım. Tanıdık bir ses geliyordu ama benimseyememiştim hâlâ. Uyandıktan sonra hepsinin bir rüya olduğunu anlamıştım. Gerçekçi ama tamamen kurgu olan bu rüyam muhtemelen tanıdık ses ama bilmediğim biri ve ayrıca bizim sarayda geçiyordu. Gözlerimi açtığımda ilk düşündüğüm kafamda kurduğum bu şeyler sabah sabah kafamı karıştırmaktan başka birşey değildi. Bu yüzden bunları bir yana bırakıp Hazırlanmaya Başladım. Ama hala aklımda bu kişi kimdi? Gibi sorular vardı. Tam bunları düşünürken odamın kapısı çalmıştı.
Hizmetçi İzgi 'ydi."Buyur İzgi ? Ne oldu?"
"Hanımım kahvaltı hazır. Herkes sizi bekliyor."
"5 dakikaya orda olduğumu söyle lütfen. "
Kafasıyla onayladıktan sonra çıktı. Düşüncelerim bir yana bırakıp aşağı doğru indim. Herkes masadaydı. İzgi'nin dediği gibi beni bekliyorlardı. Sandalyemi zarifçe çekip oturduktan sonra Günaydın diyerek Konuşmaya başladım.
"Günaydın Lamia."
Annem her zamanki gibi asil ve soğuk kanlıydı. Babam ise Cevap vermeden Sadece hafif bir tebessüm ile yanıt vermiş kadar olmuştu. Diğerleri Sessizce bana doğru baktıktan sonra yemeğe devam etmişlerdi. Herkes bambaşka bir kafada yaşayıp gidiyorlardı sanki. Ama bizim amacımız sadece asil değil kibar olmak gibi şeyler olduğu için Pekte buna takmamıştım doğrusu. Yavaşça böldüğüm yemeği ağzıma götürdükten sonra son lokmayı'da yiyip hafifçe ağızımı sildikten sonra odama çıktım. Her gün farklı dersler ve eğitimler aldığım söz konusuydu. Ailem bu konuda temkinli olduğu yetmez gibi oldukça önem verirlerdi. Fakat Ne yazıkkı bugün yoktu. Aslında bu benim için zarar değil işime gelmişti. Çizim elbise gibi şeyler tasarlamayı oldukça severdim. Ayrıca çizim dersleride alıyordum. Konuyla pek alakasız olan bu şey bugün işime yarayarak hayal ettiğim bana dokunan şeyi çizmemi oldukça yardımcı olacaktı. Yani anlayacağınız üzere İlk defa aldığım kurslar işimi görecekti. Taslak çizdikten Sonra saatler alan çizimim Elinde sonunda birşeye benzemişti. Ama beni aşırı yormuştu. Kendimi direkt yatağa atmıştım. Böyle gizemli biri, kalbimi mi çalmaya çalışıyordu? Yoksa duygularımı kapkaranlık Bir Gece yaşamaya mı?
Yaşanmışlık dolu bu hayat beni nereye sürükler şuan bilmezken,ileri Dünya Olası bir varlığa doğru gittiğime emindim.
Uykuya daldığım o an Bir sesle ürpermiştim bir an.Yabancı bir ses ile.
"Pişt! Pişt! "
"Sende kimsin?"
"Hiç bilmediğin biri."
"Nerdesin ? Lütfen rüyamdaki kabusum olma yine. "
" Deniz kadar derin bir yerde Ve ayrıca Kabus değil,sana Karanlık hayatımda Bir parçam olmaya geldim prenses. Gece ile bütün Olalım Ay ile beraber."
Sessizlik oluşmuştu. Bir an ürpererek Vücudum titremesiyle kendimi yerde bulmuştum. Nasıl yerde olduğum hakkında bir fikrim yoktu. Artık bu gördüklerim Kabustan öte sanki Gerçek bir Hâle dönmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh kaderi •- Yarı Texting•-
FantasyKaranlıkta yaşanan bir duygu derinde ve hissedilmez bir his. Aile baskısı,prenses olmanın oldukça zorlukları ve evde hapis gibi kalmak.. Bir gün bilirmiydin ? rüyana biri girip etkileyeceğini onu gerçekte görüp Hayalin tamamı olacağını. Ailen kimse...