16. bölüm ~yeşeren hisler~

626 62 74
                                    


Boll boll yorum ve oy beni ne kadar
Mutlu eder ah bir bilseniz;)

Medyaya koymuş olduğum şarkıyı
Dinleyerek okuyabilirsiniz🎶

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.
Yorum sınırı geçmediği sürece bölüm
Gelmeyecek arkadaşlar. Sizlerinde
Ne düşündüğünüzü öğrenmek
İstiyorum. O yüzden pamuk eller
Satır arası yorumlarına ;)

~

Fırtınada sallana bir ağaç bile pes
Etmez. Bilirki; o rüzgar geçicidir.
Onu asıl yıkan insanlardır. İnsanların
Şuursuzca onları kesip yok etmesidir.
Ama, ne insanlar ağaçları katletmekten
Vazgeçer nede ağaç büyümekten
Vageçer. Kalbimizde öyledir. Ne aşık
Olmaktan vazgeçer nede yara almaktan.
Yüzümde hissettiğim dokunuşlarla
Başımı sağa sola çevirdim. Bitmeyen
Dokunuşlarla oflayarak gözlerimi açtım.
Baş ucumda bir elini çenesine yaslamış,
Bir eliyle köprücük kemiğime dokunan
Arafı görmemle gözlerimi sonuna kadar
Açtım.

" Sınır ihlali!" Diye bağırdım birden.
Aniden bağırmamla oturuşunu düzelterek, kaşlarını çatmıştı.

" Ne sınırı ?, Ne ihlali ?"

" Ben sana demedim mi odama sakın
Girme niye girdin odama?"

Yatağımın kenarında biraz daha
Yayılarak " yan odamda güzeller güzeli
Bir kadın varken sınırları ezer geçerim
O odaya girmek için."

" Ben seninle ne yapıcam böyle...
Sınır bilmez muzur çocuklar gibisin.
Ama içindeki muzur çocuğu uslu hale
Getirebilirim." Yüzümde peydah olan
Gülümsemeyle gözlerine baktım.
Kahve rengi gözlerime hedefli olan
Yeşilleri derinleşmişti. Alt dudağını
Isırarak sırıtmıştı. Başlıyordu yine arafın serseri tarafı.

" Nasıl içimdeki çocuğu susturucakmışsın?"

" İğneyle!"

Yüzündeki sırıtma artarken yavaşça
Üzerime doğru eğilmeye başlamıştı.
Ben anın etkisiyle gram kıpırdayamıyordum. Ilık nefesini yüzümün her zerresinde hissediyordum.
Kadife kadar yumuşak, ama bir ateş kadar sıcak olan dudakları boynumu
Sürtünerek yakıp küle çeviriyordu.
Dudaklarını kulağımın arkasında
Hissetmemle huylansamda ses etmedim.
Dilim lal olmuştu sanki!

" İçimdeki çocuğun yiyeceği iğne küçük
efsa hanım. Ama sizin yiyeceğiniz
İğne... zevk verici . İstersen
Gösterebilirim?" Yüzünü yüzümden
Uzaklaştırarak kırmızının her tonunu
Bulunduran suratıma baktı. Keyifliydi
Hemde hiç olmadığı kadar. Bel altı
Çalışıyordu pisliğin aklı. Yada bana
İnat yapıyordu.

" Ben artık seninle baş edemiyorum."

" İçimdeki çocuk muzur napabilirim"
Kahkaha atmasıyla bakışlarım gülerken
Belli olan gamzesine takıldı. Galiba
Hayatımda gördüğüm en güzel gamze
Olabilirdi. O' na yakışıyordu. Ama o
Hiçbir zaman gülümsemiyordu. Sadece
Benim yanımdayken gülümsediğini
Görmüştüm. Belkide kendi tabularını
Benim yanımda yıkıyordu. Belki de
Gülerken belli olan gamzesi sadece
Bana özeldi... Kafamdaki düşünceleri
Geri gelmemesi adına kovdum. Yoksa
Beni yapmamam gereken şeylere teşvik edeceklerdi.

" Çok komik!" Yüzündeki gülümsemeyle
Gözlerime baktı. Ellerini yanağıma koymasıyla gözlerine baktım. Birşey
Söyleyecek gibiydi ama dilinin ucuna
Gelip onu söylecek cesareti yoktu belkide. Yüzüme biraz daha yaklaşarak
Gözlerini gözlerime eşitledi.

" Özür dilerim."

" Ne için benden özür diliyorsun?"
Yutkundu. Acı çekiyor gibiydi.

" Sana yaşattıklarım için... Özür diliyorum. Biliyorum beni affetmeyeceksin ama şunu bilki
Ben değişemem efsa ben buyum.
Ama şunu bilki ben sana karşı yeniliyorum. Kendimi kaybediyorum.
Senin yanında bana birşey oluyor: kalbimdeki bütün kötülükler yok oluyor.
Kalbim senin için atıyor, nefret için değil... "

ACIYA YAKIN AŞKA UZAK |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin