Bonnie elime derin bir çizik atacağı sırada, üst katta bir hareketlenme olmuştu. Partiye davet edilen insanlardı onlar, hatta parti sahibini beklemeden hemen işe koyulacak kadar görgüsüz insanlar.
" Damon, Stefan siz partidekileri karşılayın biz kızlarla burayı hallederiz"
Stefan başını sallayarak, Elena'yı onayladı.
"Elena haklı, hadi gidelim Damon."
Damon'ın bakışlarından bu durumdan hiç hoşnut olmadığı belli oluyordu. Anlaşılan vampir sevgilisini bırakmak istemiyordu. Elena, Damon'a yaklaştı ve usulca dudaklarından öptü. İyi olacağına ve her şeyin düzeleceğine dair bir şeyler fısıldadı. Bu hallerine gülümsedim. Stefan ise hala huzursuz o görüntüsünü yapıyordu. Koluna dokundum,
"Bir sorun mu var Stefan? Donuklaştın bir anda"
Stefan, sanki transtan çıkmış gibi bir saniyelikte olsa benimle odak sağlamıştı. Zoraki tebessümünün altında bir anlık beni huzursuz eden bir şeyler vardı ve bunu göstermekten geri durmamıştım. O da bunu anlamış olacak ki yatıştırıcı bir tonla konuştu.
" Hayır, ne olabilir ki?"
Avuç içini yanağıma dayadı, gözlerimi kapatıp yanağımı eline sürttüm. Her zamanki gibi bana huzur veren o sıcak bakışları görme umuduyla açtım mavilerimi. Ama onun yerine huzursuzca titreyen irisleri ile karşılaştım.
" Sorun ne Stef? Başaramayacağımızdan mı korkuyorsun?"
Sesimdeki endişeyi gizlemeye tenezzül etmemiştim. Stef dudaklarını aralayıp kapattığında bir şeyleri anlatıp anlatmamak arasında kararsız kaldığını fark ettim. Zaten bunu fark etmemek için aptal olmak gerekirdi. Ondan uzaklaştım, sorgulayan bakışlarım onu daha da strese sokmuştu. O an gördüm, neyi gizliyorsa onu söyleyecekti ama tam o sırada aramıza Damon girmiş, Stefan'ı uyarırcasına ismini telaffuz etmişti. Kaşlarım bu uyarıyla çatılırken tepki vermeme izin bile vermeden Stephan'ı kapıya kadar sürükledi. Bu ani ve tuhaf tepkiye anlam verememiştim. İşaret parmağımı havaya kaldırıp bu absürt durum için Damon'a sövecekken Elena'nın eli omuzumda yer edinmişti.
" Başlayalım Care, daha fazla zaman kaybedemeyiz"
Nedense artık bu ayine kanımı vermek istemiyordum. Stef'in huzursuzluğu bana da geçmiş olsa gerek. Kendimi toparlamak adına derin bir nefes aldım. Sadece isimlerini duyduğum ve şuana kadar bire bir tanışmadığım kötü adamlardan dünyayı korumalıydım. Elena'ya tereddüdümü belli etmemek adına rahatlık maskemi takındım.
"Torunlarım epik bir hikayeyi hak ediyor."
Bon bu dediğime tepki göstererek gülümsedi usulca ama pek samimi gelmemişti hatta biraz korkutucu olduğunu bile söyleyebilirim. Uzattığım kolumu tuttu, diğer elinde ayin hançeri vardı, benim gözüme her zaman büyüleyici gelen o yakutlu ayin hançeri... Bazen bende cadı olma isteği uyandırıyordu.
Tam koluma bir çizik atıp kan alacaktı ki yukarıdan partinin bittiğini haber eden bir patlama oldu, bu ise hepimizin irkilmesi için geçerli bir sebepti.
"Hadi Bon, acele et"
Elena'nın ses tonu benim bilmediğim şeylerin varlığından şüphelenmem gerektiğine dair kurt düşürdü zihnime. Kolumu sertçe çektim.
"Dur biraz, çocuklar yukarıda tehlikede olabilir. Onlara bakmamız lazım."
Elena ise bu dediğime şiddetle karşı çıkmıştı. İşte o zaman benim için bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım.
Hayır, dedim kesin bir dille reddetmiştim.
"Hayır ben bu ayin zımbırtısından vazgeçiyorum!"
Arkamı dönüp kapıya doğru süratle ilerledim ki Elena saniyesinde önümde belirmişti.
"Care. Bir şeylerin ciddiyetini fark etmedin sanırım? Düşmanımız Klaus ve Marcel'i alt etmemizin tek yolu bu ayin"
Sesindeki otoriter ve tehditkâr tını hiç ama hiç hoşuma gitmemişti.
BAM!
Bir patlama daha ve ardı arkası kesilmeyen kavga sesleri eşlikçisi olmuştu bu patlamaya.
" Lena, anlamıyorsun yukarıda ne olduğuna bakmalıyız! Hiç mi Damon için endişelenmiyorsun?!"
Elena beni tınlamadı bile, kolumdan tuttuğu gibi eski konumumuza sürükledi. Sonra bir patlama daha, iyice kafayı yeme kıvamına gelmiştim. Öyle ki yerimde tepinip Stefan diye haykırmaya başladım. Ona bir şey oldu düşüncesi beni yiyip bitiriyordu ama Elena'nın tutuşu bir saniye bile yumuşamadığı için kıpırdayamıyordum. Tam Bonnie koluma hançeri saplayacakken içeri kapıyı kırarak Damon'un bitkin bedeni girdi. Duvara fırlatılan bedenin arkasından ise bir adet sinirli ve dönüşmüş Stefan girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙺𝙰𝙿𝙰𝙽
FanfictionSonuçların ne olacağını bileceğiniz bir yolda yürümek insanlar için her zaman daha az korkutucu olmuştur. Bende bu yola sonuçlarını bilerek girmiştim ama artık bir yol kalmış mıydı emin değildim. Bunu şuanda elimdeki bu lanet kitapla herkesi bir ceh...