Hala inanmak zor geliyodu. Yoru ve ben? Ah...gerçekten bi zamanlar imkansızdı bunun olması. Ama artık değil.
Şu anda tam şu an, Yoru ile aynı saat ve saniyede aynı yerde oturuyorum. Onun sayesinde hayatın anlamını buldum.Hala birbirimize bakıyoduk. Dağınık saçları gözününün önüne geliyodu. Yavaşça geriye doğru yaslandı. Yere çimenlere uzandı. Bende onun yanına çimlere yaslandım. Ardından başımı omzuna koydum. O gece orda uyuya kalmışız. Sabah kalktığımda Yoru arkasını dönmüş, çiçeklerle bişeyler yapıyodu. Kalkıp yanına gittim. "Günaydın. Çiçeklerle n'apıyosun öyle?" elindekini bırakıp bana baktı ve yaptığı şeyi kafama taktı. "Sana yakıştı" dedi. Papatyalardan bi taç yapmıştı. Yoru ayağa kalktı. Beni de elimden tutup kaldırdı. Önce ben sonra da Yoru odalarımıza gittik. Ben tekrar üstümü değiştirdim. Bu sefer üstüme siyah bol sıfır kol bi t-shirt altıma mavi beyaz yıldızlı bi eşofman giydim. Ayağıma spor ayakkabılarımı giyip tacımı taktım ve mutfağa gittim. Yoru'da mutfaktaydı. Kızlar hemen etrafıma üşüştü. "Vaaay Vil! Tacın yakışmış!" diye üstüme atladı Jett. Ben de gülümseyip yerime geçtim. Kahvaltımı ettikten sonra gidip Brim'den izin almak için odasına gittim ama içerde kimse yoktu. Bu yüzden gidip Sage'den izin aldım. Sonra da gidip Yoru'nun odasının kapısını çaldım. "Hadi eşyalarını topla Havana'ya gidiyoruz!" dedim. Yoru yüzünde garip bi ifadeyle içeri girip valizini çıkarmaya eşyalaraını toplamaya başladı. Ardından bende odama gidip valizimi aldım ve Yoru ile uçağa gittik.
Havana'ya geldiğimizde sonunda kendime gelmiştim. Koşarak eve doğru koştum. Yoru peşimden ağır ağır gelirken ben de ablamı gördüğüm gibi ona koşmaya başladım. "Hola, mí hermana mayór!" ablam bana yüzünü dönüp kollarını açtı. "Ohh mí amor...evine hoşgeldin canım" ablamdan ayrıldığımda ablam tuhaf gözlerle arkama bakıyodu. "Vil bu da kim böyle?" diye sordu. Ablama gülümseyerek baktım. Ablam anlamıştı. "Ahh Vil! Mí amor! İnanamıyorum çok sevindim canım!" Yoru'nun yanına gidip elinden tuttum. Sonra gidip ablamında elinden tutup konuşmaya başladım. "Abla Ryo, Ryo bu da ablam Amelia." dedim ve devam ettim. "Abla biz ışık festivali için geldik. Bu sene de fener bırakıcaz diye düşünmüştüm.en az 2 haftalık izin aldım ben. Tabi Ryo'yu bilmiyorum." dedim. Ryo hemen kolunu omzuma attı. "Sen ne kadar kalmak istersen o kadar kalırız. Eğer sen istersen ömrüm boyu bile burda kalırım." dedi ve beni saçlarımdan öptü. Sonra Yoru'ya bi oda hazırladım ve gidip valizimi odama bıraktım. Sonra aşağıdan gelen o enfes kokuyla resmen kendimden geçtim. "Hermana, yoksa bu-"Evet en sevdiğin Arrós cón pollo hem de benim tarifim" ah işte şimdi hayattan kopmuştum. Hemen çatal bıçakları çıkarıp masayı kurdum. Ablam yemekleri getirdikten sonra beraber masaya oturduk. Sofrada durmadan sohbet ettik, gülüp eğlendik. Sonunda mutluydum. Ablam ben ve sevgilim. Gece olduğunda ablam bizi fener tepesine götürdü. Hep beraber annem ve babamın anısına fener bıraktık. Ardından o gece aşağı tepede olan ışık festivaline gittik. En sevdiklerimden biri çalıyodu. Casa de vidro. Ablam beni ve Yoru'yu çayıra diğerlerinin arasına gönderdi. Bizde diğer insanlar gibi dans etmeye başladık. Sonra ışıkların kapanıcağının sinyali verildi ateş böcekleri bırakıldı. Sonra ışıklar kapandı. Ryo yavaş yavaş bana yaklaştı. Sonra eliyle çenemden tutup daha da yaklaştı. Dudağımdan beni öptğünde çok heyecanlandım. Sonra ışıklar açılmıştı herkes bize bakıyodu. Bizi alkışlayıp ıslık çalıyolardı. Ablama baktığıma gözleri sevinç gözyaşlarıyla dolu gülümseyerek bana bakıyodu.
Ben de bana sevinçle bakan ablama gülümseyerek baktım. Sonra dönüp Ryo'nun yanağından öptüm. Elinden tutup onu sahile götürdüm. "Burda her ay yıldız yağmuru olur. Bugünde olucakmış. Hah, bak başladı!" yıldız yağmurunun altında Ryo yine bana döndü. "Sana söz veriyorum. Seni her üzdüğümde hissettiğin her acıyı sen değil ben yaşicam. Sana kimsenin dokunmasına izin vermicem." dedi. Ryo'ya yaklaşıp bu sefer ben onu öptüm.
Hayatımda ilk kez birini öpmüştüm. Bu, benim için hayatta bi ilkti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Böyle Seviyorum
Fanfiction"İnsanlar benim hakkımda istediklerini söylesin. Beni istedikleri kadar incitsin. Ama ona...asla dokunmasınlar..."