Mazinin Tozlu Rafları

40 13 0
                                    

Bende gönül çektim eskiden
Yandı hayatım bu sevgiden
Anladım ki bin aşka bedel
Gençliğimmiş elimden giden.

Bu dizelerle başladı bugünde gün ama sadece onların konağı degil yan komşularının konağıda bu sesle uyandı.

Ömer yasemin 'in sesini duyunca bir tebessüm ile uyandı. Abdullah beyler sofraya oturmuşlar bu sesi duyunca yemeği bırakıp pencereden bu sesin nerden geldiğini anlamaya çalışıyorlardı. Yavuz o sırada merdivenlerden inerek :
-boşuna uzaklara bakmayın hemen yan komşudan geliyor bu muhteşem ses. Abdullah bey :
-yan komşudan mı? Kim söylüyor peki. ?
-yasemin. Çok güzel sesi var, oda hususi ders alıyor bu alanda. Süreyya hanım :
-demek öyle. Kendi gibi sesi de güzel.
-evet annesinin pek yeteneği varmış müziğe. Süreyya hanım :
-Leyla Hanım 'ın da mı yeteneği varmış.
-hayır. Yasemin' in annesi rahmetli Zehra Hanım.
-ne. Abdullah bey:
-nasıl yani oğlum doğru düzgün anlat şu hadiseyi. O sırada Asaf ve Ömer 'de indi
-aslında mahir beyin yiğeni yasemin lakin yasemin anne ve babasını kaybedince onlarda yasemin' i en küçük kızları gibi gördüler aynı sizin beni evladınız olarak benimsediğiniz gibi.

Yavuz duygulanmıştı. Asaf elini Yavuz 'un beline attı ve ona derin ve anlamlı bir bakış attı. Abdullah bey :
-sen bizim evladımızsın tamam mı?
-Tamam baba. Leyla Hanım :
-hadi yemeğe yeter bu kadar lakırdı. Üç oglu birden gülümseyerek "tamam" dedi ve yemeğe devam ettiler.

Nare uyandığında yasemin 'in sesini duyunca hemen onun müzik odasına koştu ve kapı aralığından onu izlemeye başladı arkasından Türkan' da geldi o da aynı şekilde izlemeye başladı. Şaşırmışlardı çünkü bu Zehra yengelerinin en sevdiği musiki olduğu için yasemin pek söylemez, sadece çok üzgün yada çok mutlu olduğunda söyler ve bu aralar pek mutlu. Yasemin söylemeyi bitirince arkasında ablalarını gördü şaşırdı.

-ne yapıyorsunuz siz orda ? Türkan :
-uzun zamandır söylemiyordun biraz şaşırdık. Nare :
-evet ama pek güzel söyledin.
-şey rüyamda annem ve babamı gördüm annem söylüyordu babamda çalıyordu.

Türkan ve Nare aynı anda "aa" diyerek ona sarıldılar. O sırada Leyla Hanım :
-kızlar hadi ama gelin artık bakın bugün bana hiç yardım etmediniz. Hem bir sürü işimiz var çabuk olun kaybedecek vaktimiz yok. Üçü bir arada "tamam" dedi. Herkes sofraya oturdu.

Leyla Hanım :
-Kızlar çok işimiz var önce bir temizlik yapıcaz sonrada alışverişe çıkacağız, ikramlık almamız lazım bide Türkan kızım senin elbiseyi terziden alıcaz.
-Tamam anne.
-yasemin ve Nare sizde eksiğiniz varsa söyleyin alalım. İkiside "yok anne" dedi.

Mahir bey :
-Leyla Hanım banada bir kravat alıver şöyle güzelinden akşama.
-Tamam mahir bey alırım ben.
-ha Nare.
-efendim babacım.
-hazırlan bu akşam artık ders almaya başlayacaksın. Leyla Hanım:
-aman mahir bey sizce de acele etmiyormusunuz, yani bunca işin gücün arasında.

Nare annesinin söylediklerini onaylar şeklinde bakıyor babasına.

-öyle deme Leyla sultan imtihanları yaklaşıyor. Hem baksana nasılda senden daha destek alacak bilmem mi ben kızımı.
-Tamam tamam haklısın, bir an önce başlamaları iyi olacak Nare için.

Sonunda akşam oldu herkes hazırdı damat tarafının gelmesi bekleniyordu bir anda kapı çaldı, Türkan derin bir nefes aldı ve biraz olsun heyecanını dindirmeye çalışıyordu.

Leyla Hanım :
-Nare hadi git sen kapıyı aç. Yasemin sende ikramlıkları getir içeriye ablanla.

Nare isteksiz bir şekilde kapıya doğru yol aldı, kapıyı açtığında karşısında ilk Asaf 'ı gördü.
-hoş geldiniz buyurun geçin. Abdullah bey :
-sağol kızım.

YILDIZLARA DOĞRU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin