4

64 2 0
                                    

4.BÖLÜM

Geceliğin uyumak yerine hüzünlü şarkılarla kendime işkence ettğimden dolayı öğle arasına
dek uyuyarak geçirmiştim dersleri. Derse girmeden önce zeki Nanon'u uyarıp eğer hocalardan birisi sorarsa dünden beri başımın ağırdığını söylemesini tembihledim.

Gece derinlemesine düşündüm tüm hayatımı... Hayatımın büyük bir kısmının Frenk'ten ibaret olduğunu fark ettim. Aşkından yana yana kül olmuşum beraber olduğumuz bir yılın sonunda da ayrıldıktan sonra ki bir buçuk yıl boyunca da. Kendime bir söz verdim, gönlümü bu işlere kapatacaktım artık. Biliyordum aklımdan atamayacağımı onu, biliyordum ona benzeyen insanları gördüğümde sanki oymuşcasına heyecanlanacağımı... Yine de kırk takla atarak da olsa artık kendime odaklanma vakti geldi de geçiyordu. Yıllar boyunca onu aşamayıp yalnız kalsam da yalnızlığımla mutlu olacaktım. Ben bu kadar düşük bir insan değildim. Kimsede takılı kalacak kadar değildim en azından.

Öğle arasında beni uyandıran First'ün saçlarımı çekmesi oldu. Gözlerimi ovuşturup esneyerek başımı sıradan kaldırdım. Kesin yüzüm üzerimdeki sweatshirtten kaynaklanan kırmızı izlerle doluydu.

"Böyle insan mı uyandırılır?"

"Ayakta uyuyorsun hâlâ. Kalk artık, gidiyoruz."

"Nereye?"

"Konferansa. Gösteri hakkında konuşacağız."

"Siz geçin ben lavaboya gidip geliyorum."

"Tamam, hızlı ol ama bak!"

"Tamam dedim ya, git sen."

First sınıftan çıkınca ben de arkasından lavobaya girdim. Ayılmak için elimi yüzümü bir güzel yıkayıp aynadaki kurulanmayı bekleyen yüzüme baktım. Yakışıklıydım, yeteneklerim de vardı. Neydi beni acımasız bir aşka iten, bağlayan?

Cebimden çıkardığım peçete ile yüzümü sildim ve konferans salonuna girmeden önce salonun önündeki çöpe attım.

Salonun sahnesinde bizim tayfadakiler, resim öğretmeni ve Win oturmuş toplantı yapıyordu kendilerince. Hepsi kafasını bana çevirdi gelmemle beraber. Özellikle Win'in baktığını gözümün kenarıyla az çok görebiliyordum ama dün de hâli hazırda soğuk yaptıktan sonra istek atışımla rezil olmuştum. Daha fazla mahvetmemeliydim. Ayrıca gece kendime bir söz vermiştim.

"Bright da geldiğine göre konuyu istişare yapabiliriz arkadaşlar."

Tay'in lakabıyla "milf resimci" bizden çok yaratıcı fikirler bekliyordu. Bu konuda pek iyi değildim, hayal gücüm bir yere kadar sınırlıydı benim de. Çocukken ne hayaller kurardım da...

Resimci fikir ortaya atmamızı beklerken gözlerimizin içine bakıyordu. Benden ekmek çıkmazdı. Sağ olsun zeki Nanon sessizliği bozan kişi oldu.

"Ben Ohm ile bir gösteri yapmak istiyorum."

"Ne konuda olacak? Maskeleri buna göre ayarlayacaksınız."

"Futbol ile ilgili olur diye düşünmüştüm. Dünya kupası temalı."

"Olabilir, güzel fikir. Ya siz Bright, First, Dew?"

Similar/BrightWinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin