Yapmam gereken Win'in peşinden gitmekti. Tek umudum hastalanmış olmasıydı. Hatta öyle ki ailesinden gelecek kötü bir habere bile razıydım.
"Win!"
Win seslenişime aldırmadan hızla yürüyordu. Koşup kolunu tuttum. Yaşlı gözlerle kolunu çekip "Bırak beni!" dedi ve yoluna devam etti.
"Win, lütfen dinle beni."
O giderken ben de peşinden durması için yalvarıyordum.
"Win, dur biraz. Konuşalım. Söyle ne olduğunu."
Durdu ve telefonunun ekranını açıp elime koydu.
"Ne bu?"
Hayrete düşmüş gibi bakıyordum telefona. Biliyordum ki. Neden şaşırmıştım? Elimde Frenk ve benim fotoğrafımız duruyordu.
"Demek o lafların hepsi bu yüzdendi, yanlış mıyım? Yüzün çok güzel, çok şanslısın... Bunların hepsi eski sevgiline benzediğim için miydi? Ben senin adını sanını bilmezdim Bright. Kendin dahil oldun hayatıma. Geldin bana kendini sevdirdin. Her kelimen her cümlen yalandı. Kandırdın beni. Hepsini eski sevgiline söyler gibi söyledin, değil mi? Çekmecendeki fotoğraf da onunlaydı. Şimdi anlıyorum. Bana az ama öz konuşuyorsun demiştin. Bu çocuktu herhalde az ama öz konuşan. Ezberinde olan bir yüzü silmek kolay olmaz demiştin. Hatta evet, First bir gün bir şey öğrenmekten bahsetmişti. Sanırım bundan bahsediyordu. Gun da güvenmemişti sana başta. Hadi seni geçtim, arkadaşların... Hepiniz oynadınız benimle. Çok eğlendiniz mi bari? Ona baktığın o gözlerle kandırmak hoş muydu? Konuşsana! Pisliğin tekisin. Ben de sanmıştım ki beni gerçekten seviyorsun. Seviyormuşsun ama bu çocuğa benzeyişimi seviyormuşsun. İlk kez birisini sevmek, sevgisine karşılık vermek istedim. Neydi suçum Bright? Oynamak için beni seçmendeki tek suçum ona benzemem miydi? Ben senin gibi birisini tanımıyorum artık. Gölgen bile geçmesin yanımdan. "
"Win, lütfen beni dinle."
Win'in kolunu tuttum sıkı sıkı. Canı acıyor gibi duruyordu ama beni dinlemek zorundaydı.
"Evet, başta ona benzemen ilgimi çekti. İnan bana arkadaşlarımın hiçbir suçu yok. Onlar beni çok uyardılar. Eğer o gereksize benzediği içinse sakın sevme dediler. Hele First ve P' Off bana o kadar çok kızdılar o kadar çok uyardılar ki. Baktılar zaptedilmiyorum; gerçekten seviyorum, artık onlar da inandılar. Ama gerçek bu Win. Başta ona benzediğini düşündüm ama anladım ki sen ona benzemiyorsun. Sen Win olduğun için güzelsin. Onunla yarıştırılamayacak kadar hem de. O beni aldattı, param için kullandı. Hırsıma yenik düştüm, yediremedim. Bu yüzden de unutamadığımı düşündüm. Ama ben seni sevince anladım ki onu hiçbir zaman sevmemişim. Seninle vakit geçirince anladım ki onunla geçirdiğim vakitler sadece zaman kaybından ibaretmiş. Sana yemin ediyorum ki ben seni çok seviyorum. Sen bize geldiğinde çıkarken yüzün düşmüştü. Neden olduğunu anlamamıştım. Fotoğrafı gördüğün içindi sanırım. Ben sen gittikten sonra fotoğrafı yırttım attım. Unutmuşum orda olduğunu. Fotoğrafın yerine seninle albüm yapıp koymayı planladım. Bugün dönerken beraber yaparız diye düşünmüştüm. Dün Frenk bana yazdı. Ben mutlu bir ilişkim olduğunu ve beni rahat bırakması gerektiğini söyledim. Üzülürsün diye sakladım senden. Win, ben seni seviyorum. Eğer Frenk'i sevseydim dün bana döndüğünde zaten seni bırakır ona koşardım, burda sana yalvarıyor olmazdım."
"Bright, bir süre konuşmayalım. Beni kendimle bırak."
"Ama Win..."
"Lütfen Bright. İkimiz için de en iyisi bu."
Win telefonunu elimden aldı. O gözden kaybolurken ben sadece olduğum yerde kaldım. Ona açıklama yaparken istemeden ağladığımı da gözyaşım yere düşünce fark ettim. Omzumda bir el hissettim boşluğa dalmış bakarken. P' Off'muş. Arkasında da diğer tüm arkadaşlar vardı. Hepsinin önünde sadece "P..." diyerek P'Off'un omzuna yaslandım ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. Öyle ki dayanamayıp yere çöktüm. Nanon ve Dew kalkmam için yardım etti. Tu'nun da gözleri dolmuştu benimle beraber. Beni kafeye geri götürüp oturttular ve yaşananları anlatmamı istediler. Tek kelime ekleyip çıkarmadan onun bana söylediklerini ve benim ona söylediklerimi anlattım. Win'in arkadaşlarının gözlerindeki hayal kırıklığını görebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Similar/BrightWin
FanficBright unutamadığı eski sevgilisine tıpatıp benzeyen Win'i önce kullansa da sonrasında hayatın ona armağan ettiğini düşünmüştü.Hayat tüm gerçekleriyle hediyesini geri almaya gelebilir miydi? © Tüm hakları saklıdır. ‼️Bu kitap tamamen hayal ürünüdür...