Similar/BrightWin

12

[PROFiterol Futbolcular]

Ohm:
*Video*

Nanon:
HAHAHAHHA
PATLADIMM

Tu:
BEN DEMİŞTİM ÇİÇEK ALIN DİYE

Off:
Abi
Asla unutmayacağım bu olayı

FİRST:
KEŞKE GELSEYDİM YA

Dew:
SORMA CANLI CANLI İZLEMEK VARDI ŞİMDİ

Tay:
Çok konuşmayın bebeler
Win'in babasının terörüne uğradık

Ohm:
Sanırım bu videoyu yayınlayıp fenomen olacağım

Bright:
Hayır
öyle bir şey yapmayacaksın

Tu:
Win beğendi mi bari
HAHAHAHAHAH

Bright:
Yarın okulda konuşurum tekrar onunla

Tu:
Git yaz şimdi

Bright:
Bilmiyorum

Videoda izledikleri görüntü Win'in babasına iki dakika donup kalmasıyla cevap verememesi, P'Off'un evin önündeki hortumu açıp suyla ateşli yazıyı söndürmeye çalışması, benim şoktaki Win'i P'Off'un söndürmeye çalıştığı ateşli yazıyı göstermeye çalışmam, Win'in babasına açıklama yapmaya çalışan P'Tay ve P'Tay'i asla dinlemeyerek şiveli bir üslup ile bize azarlar yağdıran babasından oluşuyordu.

Neyse ki hepimiz susup P'Tay'i izlemeye başladığımızda, babası dahil, bulduğu bahane çok kafamıza yatmıştı. Gülüp Win'i içeri çağırmıştı. Win ile hiç konuşamadık bu yüzden.

"Dayı yani Win'in babası, biz bugün Win ve arkadaşlarıyla iddiaya girdik. Matematikten en düşük not alan gidip en yüksek not alana bir jest yapacaktı diye. En yüksek Win, en düşük de ben alınca böyle bir jest yapmak istedik. Kusura bakmayın, biz evde olmadığını bilmiyorduk. Bilsek çikolata falan alırdık."

Şimdi ne yapacağımı bilmiyordum. Sanırım Tu'nun dediği gibi yapıp mesaj atacaktım.

[Win-Bright]

Bright:
Win
Konuşabilir miyiz

Win:
Neden öyle bir şey yapma gereği duydunuz?

Bright:
Affettirmek için etkili olacağını düşünmüştüm.

Win:
Babamdan azar yemek için etkili oldu

Bright:
Espri yaptığına göre yavaştan affediliyorum

Win:
Bright
Sence yaptığın kolayca affedilebilecek bir şey mi
Ne kadar değersiz hissettiğimi
Aklın almaz

Bright:
Biliyorum Win
Ama inan bana eğer seni değil onu sevseydim
Zaten şu an onunla olurdum
Sana yalvarmazdım
Ama ben seni seviyorum

Win:
Ya da sadece onu elde ettin
Bu nedenle istemiyorsun
Kaybettiğin ben olduğum için
Çabalıyorsun

Bright:
Yanlış düşünüyorsun
Onu elde edip etmemek umrumda değil

Win:
Bana o, onunla, onu gibi
Zamirler kullanma Bright
Bahsettiğin o yani Frenk
Gerçekten de benziyormuş bana
Aklın hep ondaydı
Bedeni kandırdın
First haklıydı

Bright:
Neden anlamak istemiyorsun

Win:
Beni benimle bırak

Bright:
Pekâlâ

Ertesi gün okula gittiğimde insanlara görünmemeye çalışıyordum. Gözlerim ağlamaktan şişmişti. Erkekler ağlamaz diyen kimse karşısına çıkmak isterdim bu halimle. Tezini böylesine çürüten olmamıştır eminim.

Sırama oturdum ve sınıfın kapısında durup sohbet eden First ile Win'i gördüm. Gülüşüyorlardı. First neden böyle davranıyordu? Hâlâ Win'e karşı hisleri var gibiydi.
Win eliyle iki kez omzuna vurdu First'in. Çok mutlu görünüyordu benim aksime. Win uzaklaşınca First sınıfa girdi. Ona karşı sinirli bakışlarıma hakim olamıyordum. Bakışlarımı fark edince kaşlarını kaldırıp yanıma geldi yine pişkin pişkin gülümseyerek.

"Win bana Khao'nun benden hoşlandığını söyledi."

Bakışlarım yumuşamıştı. Sinirli surat ifademin yerini buruk bir gülümseme aldı.

"Sen hoşlanıyor musun?"

"Evet."

"Ne yapacaksın peki?"

"Biz de seninkiyle bunu konuşuyorduk. Gidip söyleyeceğim."

"Bence de söylemelisin daha geç olmadan. Süper bir çift olacağınızdan kimsenin şüphesi yok."

"Aaaa!"

First'ün attığı çığlık beni sıramdan hoplattı. Yere düşüp kafamı sıraya vurdum.

"Allah belanı versin Ohm!"

Kafamı ovuşturarak oturduğum yerden kalktım. Sanırım şişecekti.

"Şaka yaptım abi, siz de ne korkak çıktınız. "

Sıranın üstünde küçücük bir oyuncak böcek vardı. First buna tüm okulun duyacağı bir çığlık basmıştı ve sayesinde ben de kafamı vurmuştum. İntikam amacıyla yavaşca kafasına vurdum.

"Senin yüzünden beyin kanaması geçiriyordum."

"Ben kalp krizi geçiriyordum bu Ohm yüzünden."

"Küçücük böcekten korktu, korkak. Bu arada Bright, seni gördüğüm iyi oldu. Frenk'e Win ile sevgili olduğunuzu söyleyen cadıyı bulduk New ile. Tabii sen Win'in acısından düşünmediğin için."

"Bak yine kaşları çatıldı." dedi First ve devam etti: "Bu gidişle erken buruşursun. Botoks masrafı, ohoo."

"Kimmiş o?"

" Maske gösterisi zamanı bir kız vardı, hatırlıyor musun? Frenk ile aynı soyisime sahipti. Gotik bir tip. Kuzeniymiş meğer."

"Pembe kafa!"

"Evet, o. 10. Sınıfmış."

"Gösteririm ben ona ama!"

First araya girdi:
"Ne yapacaksın dövecek misin kızı? Hem o seni döver, benden söylemesi. Buldozer gibi kız."

"Harbiden, ne yapacaksın kıza?"

"Doğru, kıza bir şey yapamam... Ama Frenk'e yapabilirim."

P'Tay koşarak geldi ve Ohm'u kolunun altına aldı:
"Kaçıralım!"

"Hayır P'Tay, bir daha senin saçma fikirlerine uymayacağım."

First ayağa kalktı: "Kaçıralım!"

Ohm da eşlik etti onlara "Kaçıralım!" diyerek. Sanırım Frenk'i kaçırmak zorundaydık...