Türkiye telefonunu eline alıp gelen mesaja baktıngelen mesaj NATO gurubundandı.
Amerika yeniden bir toplantı yapıcaktı ve bunu sabahın yedisinde olucaktı, bundan dolayı türkiye nin eve erken gitmesi şarttı, uykucu bir Türkiye sabah çok zor kaktığı için nerdeyse bütün toplantılara geç kalıyordu.Türkiye ayağa kalktı.
Çin:noldu türkiye?
Türkiye: sabah toplantı varda eve gitmem lazım-
Rusya: öf, boş işler saçma sapan konulardandır, sen bize katıl her sabah böyle kalkmak zorunda kalmazsın .
Türkiye: üzgünüm Rus ama ben NATO dan...
Rusya: hiç bir üyesini sevmiyorsun sadece olucak bir savaşta senin tarafında olurlar diye çıkmıyorsun, sana göre güçlü olabilirler ama biz daha iyiz...Peki ya Yunanistan ile olan bir savaşında nolucak dersin?
Türkiye: ... Ama Almanya var... Sonra-hmm.
Çin: yok işte, Almanya seni hemen satar türkiye.
Türkiye: hayır! Biz-
Rusya:peki... Gidebilirsin, ama istediğin zaman seni aramıza Alırız.
Türkiye dış kapıya kadar ağır adımlarla yürüdü, Rusya ve Çin'e teşekkür ederek arbasına binip evin yolunu tuttu.
Türkiye'nin gözünden
Arbayı eve doğru sürüyorum sadece anlık bir savaşta benim tarafımda sevdiğim adam olurmuydu?
Ama bu savaştığım ülkeye bağlı değilmi...Arabayı, beyaz-sarı duvarları olan, üstten ve alttan ışıklandırmalı, kendisine ait çeşmesi olan lüks bir restorandın önüne park ettim, arabadan inip restorants girdiğimde masada tek oturup menüye bakan Japonyayı gördüm, yanına gittim.
T:merhaba Japonya
J:merhaba türkiye gel otur.
T: napıyorsun?
J : acıktım-
T: tebessüm aslında bende, ne yiceksin?
J: bu aralar yediklerime dikkat ediyorum hmmm..
T: salataya ne dersin?
J:aslında iyi fikir, Rus salatası denemek ister misin?
T: tadını biliyorum ama olur.Japonya garsona eliyle gel işareti yaptı, garson masanın önüne gelip durdu,
Garson: ne istersiniz efendim?
Japonya: iki tane rus salatası.
Garson: peki efendim.Garson elindeki küçük siyah not defterine siparişleri yazdıkran sonra gitti
Japonya tekrar bana döndü.J: sen bi aralar kitap yazıyordun noldu?
Bu soruyu duyunca kısa bir bakıştık
"Kısa cevap ;çünkü tembelim hevesim
de yok ayrıca yazmamı gerektirecek para sıkıntım yok
Ailem zengindi kitap beni daha da zenginleştirdi Üşengecim yazacak zamanım yok"T: aslında ara verdim diyelim bu aralar iş yoğunlaştı.
J:anlıyorum..Garson elindeki süslü ejderha sedenli tepsiden uzun tabaklardan birini sakince alıp benim önüne koydu, diğerini ise Japonya nın önüne koydu.
Japonya Rus salatasını çatalla yemeğe başladı ,nasıl?
T: Japonya... Ben Rus salatasının kaşıkla yendiğini sanıyordum...
J: böyle yemek hoşuma gidiyor..
T: diğer insanlar ne düşünür?
J: sana birşey söyliyim mi? Ağzına attığı kocam lokma yanaklarnı şişirecek kadar büyüktü , ağzındaki lokmayı çiğneyip hemen zar zor yuttuJ: tırnaklarımı yeşile boyamak istersem gerçekten de yeşile boyarsam
ve birisi bana niye diye sorarsa ona" çünkü Bence çok güzel "derim
T: anlıyorum.
J:türkiye bir şey soracağım
T:tabi
J: baban Osmanlı nasıl ölmüştüBunu demesiyle durdum... Gerçekten niye sormuştu?
Derin bir nefes verdim.. Kaşığımı salâtama saplayıp ses çıkardım.T: enkaz dan Duman yükseliyordu..
diye anlatıyorum Japonya'ya
T:insanın boğazını yakan bir daha asla kokusunu duymamayı umduğum korkunç bir duman, bundan sonra 2 sınıfa başladığım sırada babama nonhodgkin lenfoma teşhisi kondu. Reklerine, Kalbine ve akciğerinde yayıldı babam işlerinden ayrılmak zorunda kaldı bundan kısa süre sonra babam öldü... (Yıkıldı)
Japonya nefesini tutuyor ağzından hayretle karışık bir üzüntü sesi çıkarıyor
T: kısaca babam dumandan da ölmüş diye biliriz sanırım...
Japonya'ya kendimi mutlu hissettiğim bazı zamanlarda ateşle flört etme ihtiyacı duyduğumu söylemedim ateşin sıcaklığının tenimde hissetmek babamın neler hissettiğini anlayabilmek için ateşi beni biraz azaltlamasını sağlıyor...
Japonya hafif bir gülümseme ile
J: bana güvenip babanın geçmişini anlattığın için teşekkür ederim.
diyor JaponyaT:artık neden hayalleri gerçeklere tercih ettiğimi biliyorsun.
Japonya ve ben salataları bitirmiştik, ben nezaketen hesabı ödeyip çıktım arkamdan Japonya geldi arabalarımızın olduğu yere kadar beraber yürüdük, artık arabaların yanına geldiğimizde vedalaşıp arabalarımıza çekildik
---------
Oy verin ağağğa
Merhaba Ch sevenler ben yazarınız geldiğiği
Bu aralar çok yoğun olduğum için bölüm atamadım affedin-
Neyse yeni bölüm gelecek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
最後の会議 {Gay (CH) (turmany Ama Ruskey) Okuyun Anlarsınız)
Random"Türkei... es tut mir leid, was ich dir angetan habe" Deutschland... ich werde dir nie verzeihen... (çevirin len) Türkçe