~25.Bölüm~

91.7K 6K 1K
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🌹

Gece gözlerini kıstı ve elindeki telefonu biraz daha yaklaştırdı yüzünde buruk bir tebbesüm oluştu. Şahan ağabeyinin attığı  söz fotoğraflarına bakıyordu öyle güzellerdi ki, içi gitmişti resmen orda olmak için canını hiç şüpehesiz canını verirdi. Boğazında oluşan düğüm ile telefonu yatağın üzerine koydu ve kollarını birbirine bağladı. Bu konaktan, Miran'dan gitmek istiyordu ailesinin yanına dönmek o hiç istemdiği okuluna geçte olsa dönmek istiyordu. Herşey için çok pişmandı büyük konuşmuştu ve konuştuğu her lafın altında kalmıştı. Keşke zamanı geriye alma şansı olsa idi o zaman Miran'ı hayatına hiç sokmazdı. Ona karşı içinde sevgiye dair bir kırıntı ile olduğunu düşünmüyordu derken günler sonra odanın kapısı açıldı ve içeri Miran girdi. Hiç ona bakmadan giysi dolabının önüne geçmiş ve kıyafet ayarlıyordu kendine. Daha sonra askılık ile eline aldığı lacivert takımı koltuğun üzerine koydu. Aynanın önüne geçip parfüm sıktı boynuna Ayşe istemesizce kaşlarını çattı bu adam gece gece bu kadar süs ile kimin yanına gidiyordu merakına yenik düştü ve sordu.

- Nereye gidiyorsun gece gece!?"

- Karım, karılık görevini yapmadığı için başka kadınlara gidiyorum itirazın mı var Ayşe?" diye sormuştu eliyle yüzünü sıvazlarken

İçinden birşeylerin koptuğunu hissetti Ayşe, canı yandı ama yinede o güçsüz tarafını Miran'a göstermedi.

- Cehennemin dibine kadar yolun var!" demişti öfke ile yatağına uzandı nereye giderse gitsin umrunda değildi artık onun tek dedi bu konaktan gitmekti.  En kısa zamanda gitmek artık gerçekten bıkmıştı. Geçen hafta kaynanası ile yaşadığı olayı duymuştu Miran ve aynen şöyle demişti; Anama karşı gelme Ayşe! Yoksa sana daha kötü davranır." Resmen anasının kölesi olmasını istiyordu ama yok! Ayşe asla boyun eğmeyecekti ne yaşarsa yaşasın asla Avzem hanıma boyun eğmeyecekti! Derken yatağın yan tarafının çökmesiyle derin bir nefes aldı ve Miran'ın elini kolun da hissetti. Midesi resmen bulanmaya başladı bu dokunuş ile.

- İnat etme işte, gir koynuma  uslu bir kız ol." demişti dudaklarını genç kızın boynuna bastırırken, eğer bugün de  onu red ederse gerçekten çok kötü şeyler olacaktı çünkü genç adam bu durumdan oldukça sıkılmıştı.  Karısına dokunamıyorsa ne anlamıştı bu evlilikten ila zorlaması mı lazımdı? Hiç sorun değildi zorlardı! Derken Ayşe'nin sinirle nefes aldığını hissetti.

- İstemiyorum! Ben senin koynuna girmek gibi bir hatayı zamanında yaptım aynı hatayı bir daha yapmam! Şimdi siktir git kimin koynuna giriyorsan gir!" demişti sertçe umrunda değildi çünkü o artık eski Ayşe değildi ve olmak gibi bir düşüncesi de yoktu!

- Çok yakında  kuma gelecek! Bunu sen istedin madem koynuma girip erkek bebek vermeye razı değilsin kumaya razı olursun!" demiş ve yataktan öfkeyle kalkmıştı. Ayşe ise duydukları ile oturur pozisyona geldi ve öfke ile Miran'a baktı. Bu aile harbi erkek çocukla kafayı bozmuştu. Mardin halkı Korkmaz aşireti kötü derken şaka yapmıyormuş!

- Erkek çocuk! erkek çocuk! kafayı yemişsiniz siz! Ailecek hemde biliyor musun? Anan'da doğurmuş iki tane erkek çocuk ama pek bir halta yaramıyorsunuz!" demişti sinirle ama Miran'ın bir anda dönüp boğazını sıkmasını beklemiyordu! İri elleri boğazını sıkarken nefessiz kaldı ve gece gözleri irileşti ve biranda gözleri dolmaya başladı.

- Sen de  bir Payedâr kızı olmasan, bir halt değilsin biliyor musun Ayşe?  dönüp bakacağım bir kadın bile değilisin! Bir daha benim erkekliğime laf edersen seni öldürürüm!" tıslarcasına konuştu ve genç kızın boğazını sıkmayı bıraktı. Nefes nefese kalmış kıza zerre acıması yoktu! Onun tek derdi Yusuf ağayı en güvendiğinden vurmaktı ve bunu başarmıştı. En sevdiğinden kız kardeşinden vurmuş canını yakmıştı.

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin