FİNAL

90 6 4
                                    

Birkaç dakika sonra Mikey lavaboya gitti. Yüzünü yıkayıp geri döndüğünde Takemichi odada değildi.

Işığın açık olduğu mutfağa ilerledi. Ortadaki yuvarlak masa yemeklerle donatılmıştı. Tabaklar özenle dizilmiş, bardaklar yerli yerindeydi.

'Sanki filmlerdeki randevular gibi...' diye düşündü. Mum bile vardı.

Gülümseyerek masaya oturup önündeki pembe kağıda yazılmış notu okudu. "Ne sevdiğini bilmediğim için hepsinden azar azar yaptım. Umarım beğenirsin."

Takemichi'ye dönüp bakışlarını buluşturdu onun heyecanlı bakışlarıyla. Kocaman gülümseyip not kağıdının yanındaki kaleme uzandı.

"Teşekkürler... Bu kadarına gerek yoktu. Uzun zamandır kendimi bu kadar özel hissetmemiştim."

Yazıyı tamamlayınca kağıdı uzattı Takemichi'ye. Sonra aklına gelen şeyle bi anda yüzü düştü. Bu kadarını haketmediğini düşünüyordu.

İçindeki duyguları belli etmemek için sahte bi gülümseme yerleştirdi yüzüne.

Mikey şöyle düşünüyordu. 'Takemichi şuan benim mutlu olduğumu sanıyor. Ortamı bozmama gerek yok.'

'Beni sevme Takemichi...' İçinden geçirdiği bu cümleyi duyabilseydi çok üzülürdü belki de...

Mikey Takemichi'nin duymadığı sandığı sözcükler Takemichi'nin beyninde yankılanıyordu.

Takemichi çoktan her şeyin farkındaydı. Mikey'in yüzündeki buruk gülümsemeye karşı bakışları donuklaştı. Kalbinin acıdığını hissetti. Ama Mikey için gülümsedi tekrar. Ve biraz önceki Mikey'in sessiz kelimelerine o da gözleriyle cevap verdi.

'Çoktan sevmişimdir belki de...' Gözleri doldu, dudaklarında bi hıçkırık döküldü.

'Vazgeç...' Mikey şaşırda da cevap verdi istemsizce. Gözleriyle konuşabiliyordu onunlayken. Ve Takemichi'yi anlayabiliyordu. Özeldi. Emin olmuştu.

Vücudu hem korku hem mutluluk hem de heyecanla titrerken onu istediğini iliklerine kadar hissedebiliyordu. Ama ona bunu yapamazdı. Onu da kaybedemezdi. Bu düşüncesi bile bencilce geliyordu ona...

'Vazgeçemem.' Gözlerinden yaşlar süzülürken cevap vermişti Mikey'e Takemichi.

'Seni de kaybedemem.'
'Kaybetmeyeceksin.'
'İnanmıyorum.'
'İnan.'
'Gözlerimin önünde şuanki gibi ağlamanı ya da acı çekmeni istemiyorum.'
'Asıl acıyı şuan çekiyorum.'
'İşte bu yüzden nefret ediyorum kendimden. Alış geçecek ben gidince.'
'Geçmeyecek! Sevgini benden esirgeme...'

Takemichi'nin yanına yürüyüp yüzünü avuçlarının arasına aldı Mikey.

'Pişman olmanı istemiyorum.'
'Seni seviyorum Mikey...'

Yumuşak dudaklarını dudaklarında hissetmesiyle gözlerini kapattı Takemichi.

Mikey sadece ufak bi öpücük kondurup geri çekildi.

'Duygularıma her zaman yenik düşüyorum. Ben de seni seviyorum. Lanet olsun!'

İkisi de her şeyin çok hızlı geliştiğinin farkındaydı ama yapacak bir şey yoktu.

Takemichi yanaklarının yandığını hissedince kafasını Mikey'in omzuna gömdü önce yaptığı gibi.

Mikey kollarını ona dolarken hissettiği duygunun ağırlığıyla nefesi hızlandı.

Birbirlerinin kollarından ayrıldıktan sonra gözleri buluştu tekrar.

'Sesini duymak isterdim... Ama gözlerin de yetiyor.'

Takemichi'nin heyecanla gitgide parlayan gözleri büyümüştü ve yanakları gitgide daha çok kızarıyordu.

'Duyamadığım sözcüklerin yerini gözlerindeki parıltı doldurdu...'
'Gözlerimdeki parıltının sebebi sonsuza kadar sen ol...'

Dudakları tekrar birleşirken bu sefer utançla değil, derin bi hazla kapattılar gözlerini...

Okunmadığı için hiç planlamadığım şekilde bi final yaptım.

Serilere final yapıp yok olcam ehe :D

İyi okumalarrrr

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 03, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My Feelings are Entrusted to YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin