17.Bölüm

4.1K 225 28
                                    

Selam ballarım biraz geciken bir bölüm oldu. O yüzden özür diliyorum ama sonraki bölümde de aynı durum yaşanabilir diye üzülerek haber veriyorum.

Yıldızlarınız ve oylarınızı bekliyorum aşklarım. 🤍🤍

Çok uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorummm. Tatlış yorumlarınızı bekliyor olacağımm♥️♥️

*************************

(Onur ve Kaan spor salonunda.)

Kaan esneme hareketlerini yaparken Onur bildiği duaları okuyordu.

İkiside ringe çıktığında Kaan hiç beklemeden saldırıya geçmişti. Onur kendini savunmaya çalışırken geri geri kaçıyordu. Kaan yumruklarını savururken Onura zarar vermemek için gücünü ayarlıyordu.

Onur'un anlık dikkatsizliği ile Kaan, Onur'un karın boşluğuna yumruk atıp nefesini kesti. Onur inleyip geri kaçarken sırtı ringin bantlarına çarptı. Kaan tekrar yumruk atacakken Onur atağa geçti ve yumruklarını tam güç Kaana uygularken geri kaçma sırası Kaana geçti.

Bir süre birbirlerini hırpaladıktan sonra ikiside kendini yere attı.

-Aaaaağğ omzum çıktı galiba. (Onur)

Kaan Onur'un mızmızlanmasına sesli bir kahkaha attı. Yattığı yerden Onur'un omzuna uzanıp vurdu. Onur bağırıp eline vurduğunda Kaan yerinden kalkmıştı. Onur hızlıca pozisyon alırken Kaan yumruklarını savurmaya başlamıştı.

-Sen (yumruk) nasıl (yumruk) hala (yumruk) formadasın amk?

Onur tüm yumruklardan kaçmayı başardığında bağırdı.

-Ahahah öyle kolay mı lan beni yıkmak?

Onur gerçekten de iyi dayanıyordu. Sınırlarını zorlayarak Kaana karşılık verdiğinde Kaan da tam güç uygulamaya başladı. Onur yere düştüğünde Kaan üzerine çıktı. Yumruğunu kaldırıp vuracakken Onur'un kendini korumayıp kolları iki yanda yattığını fark edip geri indirdi. Onur derin derin nefesler alırken kendine gelmeye çalışıyordu. İşaret parmağı ile suratını gösterip aldığı derin nefeslerin arasında konuştu.

-Kızımı korkutacak bir şey var mı?

Kaan yüzündeki sırıtış ile Onur'un üzerinden kalktı.

-Bence bir kaç gün seni görmese daha iyi.

Onur kapalı gözlerini korkuyla açıp yerinden fırladı ve salonun aynasına baktı. Elmacık kemiğinin üstü kızarmış, dudağı patlamış, burnu hafif kanıyordu.

-Vasatın bi tık altı. (Kaan)

Elinin tersiyle çenesine akan kanı silip Kaana baktı. Onunda yüzünde kızarıklıklar vardı ve dudağı kanıyordu.

-Sende vasatın iki tık altı. (Onur)

İkiside giyinme odasına yürürken Kaan mırıldandı.

-Hilal yüzümü görünce bir turda ondan yumruk yiyeceğim.

Onur gülüp elindeki bandajları çıkartmaya başladı.

-Benim öyle bir derdim yok. (Onur)

-Doğru sende daha beteri var. (Kaan)

Onur'un aklına prensesi geldiğinde derin nefes aldı. Prensesini düşündüğünde bile sakinleşip rahatlıyordu. Girdiği duşa kabinin içinden yandaki kabindeki Kaana bağırdı.

-Kızım beni bekliyor çabuk duş al Kaan.

O sırada evde kaos vardı. Sarp işi olduğu için dışarı çıkmıştı. Evde Aşkım ile Egeyi tek bırakmayı istememişti ama Ege 'Sen bana güvenmiyor musun? Ben Aşkım'ın amcasıyım. Sen bi defolsana evden. Kovuyoruz seni' tarzında cümleler kurup Sarpı evden kovmuştu. Aşkım çığlık atarak oyun halısında ağlarken Ege elindeki biberon ile mutfaktan Aşkım'ın yanına koşmaya başladı. Aşkıma yaklaştığında durmaya çalıştı, ayağı kaydığında bağırıp dengesini korumaya çalıştı ama pek başarılı olamayıp yeri boyladı. Aşkım'ın ağlayışı kahkahaya dönerken Ege şaşkınca ona baktı. Aşkım başını geriye attığında kahkahası arasında çığlık atıp sırt üstü arkaya düştü. O düşerken Ege korkuyla kendini Aşkım'ın yanına atıp elini Aşkım'ın başının altına koydu. Kafasını vurmadan tutmayı başarabilmişti ama tutmasada zarar gelmezdi çünkü oyun halısı süngerdendi. Ani yaşadığı korku ile elini kalbine koyup derin nefes aldı ardından kalçasında hissettiği acı ile sahte ağlama sesi çıkartıp Aşkıma baktı.

Küçük Prenses (Aşkım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin