Küçük Prenses (Aşkım)

36.Bölüm

Uzun bir aradan sonra merhaba ballarımm🍯🍯

Açıkcası bölümü yazarken çok korktum uzun süre yazamadığımdan dolayı ya kimse okumazsa ya bıraktılarsa diye ama attığınız mesajları görüp hala beklediğinizi bilmek çok iyi geldi.

Hepinize çok teşekkür ederim iyi ki varsınız🤍🤍. Benim bitmeyen sınavlarım devam ediyor ve 7 Eylül de bir sınavım var🥹. Ona çalışmaya devam ediyorum o yüzden bölümler gelemiyor. Öncesinde de stresten dolayı asla bölüm yazacak durumda değildim bunun için özür dilerim ve tekrar teşekkür ederim.

Umarım seveceğiniz bir bölüm olur...

Hepinizi çok çok seviyorum ve öpüyorum iyi okumalar...

🐣🤍

Onur kapıyı açtığında karşısında gördüğü kalabalıkla neye uğradığını şaşırdı.

-SÜPRİZZZZZ.

Neredeyse ortak dersler aldığı tüm arkadaşları karşısındaydı ve en öndede Ayaz vardı. Onur ne olduğunu anlayamazken Ayaz konuştu.

-Eve sığmayacağımızı bildiğimden güzel bir mekan ayrladım doğum günü kızı için. Ne dersin prenses gidelim mi?

Aşkım kafasında üçgen şapka olan Ayaza baktı ve çığlık atıp ona uzandı. Diğer arkadaşlarıda gülerek ellerindeki çanları çaldı. Ayaz Aşkım'ı kucağına alıp sıkıca sarıldı ve yanaklarından öptü.

-İyi ki doğdun Aşkımm.

Kalabalıktan yükselen sesle Ege ve Ece kapıya geldi.

-Noluyo noluyo? (Ege)

-Oha. (Ece)

Herkes Aşkım ile ilgilenirken Aşkım kahkahalar atıyordu. Tüm ilginin üzerinde olmasını sevmişti. Ayaz kalabalığın arasına girince Aşkım Onur'un görüş açısından çıktı.

-Ayaz kızımı getir çabuk. (Onur)

*******************

Geldikleri mekanın içi açık renklerle dekore edilmiş ve oldukça ferahtı. Yüksek tavandan aşağı sarkan kurdelelerin uçlarına beyaz ve toz pembe balonlar bağlıydı.

-Çok güzel olmuş. (Ahenk)

Ahenk etrafına bakınırken masadaki tatlılar dikkatini çekti. Ece ile göz göze geldiklerinde iliside masanın yanına ilerledi. Ege onları fark edince hızlıca yanlarına gitti.

-Bensiz, bensiz çok ayıp. (Ege)

Onlar tatlıları yerken Hilal ve Kaan köşedeki beyaz koltuğa oturmuş kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Klasik Kaan Hilal ilişkisi, ortamdan soyutlanıp birbirlerine yönelmişlerdi.

Onur telefonda Beril ile konuşuyordu. Beril yurt dışında olduğundan dolayı Aşkım'ın yanına gelememişti ve bu durum onu üzmüştü.  Onur gülerek önemli olmadığını gelince buluşabileceklerini söylemişti.

-Aşkım bak balonlara. (Ayaz)

Ayaz ise geldiklerinden beri Aşkımı bırakmayıp onunla ilgilenmişti. Aşkım onu affedeli çok olmuştu ama yeni yeni ona alışmaya başlamıştı. Ayaz'ın başındaki şapkayı tuttu ve diğer elini kendi kafasına koydu.

-Sende mi istiyorsun? (Ayaz)

-Eee. (Aşkım)

Aşkım evet anlamında mırıldanıp başını salladığında Ayaz süslerin olduğu masaya ilerleyip küçük beyaz şapkayı aldı. Aşkım'ın başına yerleştirdiğinde Aşkım ellerimi çırpıp güldü ve bağırdı.