58. Bölüm

2.7K 264 77
                                    

Selam ballarım🍯🍯

Nasılsınız? Umarım hepiniz iyisinizdirrr...

Önümüzdeki hafta sunumum ve sınavım var. O nefret ettiğim haftaya geldim gene. O yüzden önümüzdeki bölüm için gecikme yaşanabilir haberiniz olsun.

Bol bol yorum bekliyorum...

Sizleri çokkk seviyorum. Keyifli okumalar. (Umarım keyifli olur)

🐣

Sarp üstüne kapanan kapılar ardında beklemeye başladı. Kafasında dönen binlerce senaryolardan kurtulamıyordu. Bir süre kıpırdamadan kapanan kapıyı izledi.

Kafasındaki kötü senaryoları def etmeye çalışıp derin nefes aldı. Aklında aynı soru dönüp dolaşıyordu. Ya giderse? Kendi içinde bile ölümü dile getiremiyordu. Kendi kendine mırıldandı. Bırakmaz o küçük prensesini, bırakamaz.

Bir sağa bir sola yürüyerek zamanı geçirmeye çalışıyotı. Bir yandan da Ege için endişeleniyordu ama buradan uzaklaşırsa Onur gidermiş gibi geldiğinden Ege'nin yanına gidemiyordu.

🤍

Kızlar ambulans sesini duydukları andan beri ağlayıp duruyorlardı. Ece durmadan ağlarken Hilal sessizce ağlayıp Aşkım'ı susturmaya çalışıyordu. Aşkım durmadan ağlayınca ve ambulans seslerini duyunca yaşadıkları bilinmezlik duygusu baskın gelmişti. Aralarında en soğuk kanlı kalan Ahenk'ti. Zor da olsa ağlamayı bırakmış ve toparlamıştı.

-Yeter bi ağlamayın siz ağlayanınca Aşkım daha çok ağlıyor.

Ahenk onları azarlayıp Aşkım'ı kucakladı.

-Ağlama kızım bir şey yok. Gel biz seninle oyuncaklara bakalım. Nerdeymiş Aşkım'ın oyuncakları? (Ahenk)

Ahenk Aşkım ile birlikte kızların yanından uzaklaştı. Tam o sırada da Kaan içeri girmişti. Ece koşarak Kaan'ın yanına gitti.

-Nerdeler? İyiler mi?

Ece ağlayarak Kaan'a bakarken Kaan belli etmemeye çalışarak konuştu.

-İyiler. Ege'nin kolu kırılmış olabilir diye hastaneye gittikler. Hazırlanın bizde geçelim.

Onur'dan hiç bahsetmezken Ece panikle başını salladı iyi olduklarına inanmıştı. Koşarak ordan uzaklaştığında Hilal kıpırdamadan Kaan'a bakıyordu.

-İyi değiller dimi? İyi olsalar titremezdi ellerin.  (Hilal)

Bakışlarından, titreyen ellerinden anlamıştı Hilal. Herkesi kandırabilirdi belki ama Hilal'i kandıramazdı.

Hilal anladıkları ile daha çok ağlamaya başlayınca Kaan onu kendine çekip sarıldı.

-Şhhh. Ağlama yavrum. İyiler. İyi olacaklar. (Kaan)

Son söylediklerine kendini de inandırmaya çalışırken Hilal'e daha sıkı sarıldı. Hilal daha çok ağlarken Kaan belini okşadı. Kendisi de sınırdaydı ağlamamak için tüm iradesini kullanıyordu.

-Hilal ağlama bebeğim. Hastaneye gitmemiz gerek. Hadi yavrum şimdi sırası değil. (Kaan)

Hilal onaylayıp başını salladı ve göz yaşlarını sildi. Kaan tam anlatmasa da o bir çok şeyi anlamıştı. Ellerini kendine yelpaze yapıp derin nefesler aldı. Kaan ellerini Hilal'in yanaklarına koyup baş parmaklarıyla okşadı.

-Ege iyi. Onun hakkında söylediklerim doğruydu. Onur ise ne olduğundan emin değilim, baygındı. İyi olucaklar. Yemin ederim iyi olucaklar bebeğim. 

Küçük Prenses (Aşkım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin