Hyunjin çimenlere uzanmış havadaki bulutlarla oynuyordu. Bazen bir kedi, bazen bir köpek şekilleri yapıyordu sihriyle.
Sihir kullanmayı seviyordu
"Hyunjin, buraya gel hemen Minho geldi." dedi ikizi.
"Geliyorum geliyorum" dedi oturduğu yerden kalktı. Oturduğu yerdeki örtüyü parmağını şıklatıp birkaç sihirli söz söyleyerek yok etti.
Yeji yanına gelen ikizine bakıp ellerini ikizini saçlarına attı.
"Konu Minho olunca çok salak oluyorsun. Saçlarını düzeltmeyi unutacak kadar" dedi ikizinin siyah saçlarını düzeltirken
Hyunjin ona göz devirip saçlarını düzeltmesine izin verdi.
"Annem ve babam meclise gitti akşama kadar anca gelirken dikkat edin." dedi Yeji
"Merak etme yakalanmayız her zamanki gibi" dedi Hyunjin gülümseyerek
Yeji kafasını sallayıp odasına gitti. Hyunjin de kapıda bekleyen Minho'ya kapıyı açtı ve direk sevgilisini kucağına atladı.
Minho birkaç saniye afallasa da bir elini beline diğer elini kalçalarına koyup sevgilisinin düşmemesini engelledi. Hyunjin bu sırada başını sevgilisinin boynuna yaslamış uzun zamandır soluyamadığı kokuyu içine çekiyordu.
"Bir aydır neredeydin seni ahmak herif" dedi Hyunjin hem sinirli hem de hüzünlü bir sesle
Başını boynundan kaldırıp gözlerinin içine baktı Minho'nun.
"Üzerinde çalıştığım önemli bir iksir var ikimiz için. Kilo mu verdin sen?" dedi Minho kucağındaki sevgilisinin kalçalarından tutup yukarı doğru kaldırırken
Şimdi Hyunjin ona yukarından bakıyordu.
"Biraz verdim galiba iştahım yok bu aralar. Hem ne ikrisinden bahsediyorsun?"dedi Hyunjin geçiştirerek
Gerçek şu ki son bir aydır düzgün bir şey yememişti genelde Minho ile beraber yaptıkları küçük görünmez kulübelerinde bekliyordu onu.
"Ölümsüzlük iksiri" dedi Minho gülümseyerek
Hyunjin kaşlarını çatıp yere indi. "Ölümsüzlük iksirinin ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun Minho. Başarılı olma şansı %40'a yakın ve biz daha 23 yaşındayız" dedi Hyunjin
Minho, Hyunjin'in elinde tutup ikisini kulübelerine ışınladı. "Biliyorum ama bulduğum kitapta atalarımdan birinin bunu başarıyla tamamladığı bir iksir formülü buldum. Birlikte sonsuza kadar yaşamak istemez misin? Ölümsüz bir hayat. Benimle beraber belki evliliğimizin yasal olduğu bir ülke olur ilerleyen yüzyıllarda" dedi Minho
Hyunjin'in evlilik lafıyla gözleri parladı adeta. Kulübenin içindeki kurumuş çiçekler canlandı. İşte güçlü bir cadının enerjisinin olumluysa yapabileceği şeylerden biri buydu: bitkileri canlandırmak
"Gözlerinin parlaklığının sönmesini hiç istemiyorum" dedi Minho ,Hyunjin'in yanağını okşayarak
"Bilemiyorum Minho, düşünmem lazım çünkü riskli olabilir ve yan etkilerinden biri ölüm olduğunu biliyorsun" dedi Hyunjin gözlerinin içine bakarak
"Sen düşünene kadar özlem gidermeye ne dersin" dedi Minho sevgilisinin ince belini kavrayarak
"İşte buna cevabım evet" deyip dudaklarını birleştirdi Hyunjin
Minho sevgilisini yatağa bırakıp üzerine çıktı.
"İyice düşün tamam mı ? Ölümsüz olmak istiyorum seninle birlikte" dedi Minho
"Sevişecek miyiz yoksa sen çene çalıp kafamı şişirecek misin?"dedi Hyunjin dirsekleri üzerinde doğrularak
Minho belindeki kemeri çıkardığında Hyunjin elleri başı üzerinde birleştirdi.
"Uslu olmanı her zaman sevmişimdir Hyunjin-ah"dedi Minho kemeri sevgilisinin bileklerine bağlayarak
İlerleyen gecenin şafak sıralarında
Gece olanlardan sonra uyuyakalmış olan ikiliden dışarıda gelen sesi duyunca Hyunjin hızlıca kalktı.
Uzandığı yataktan kalkmadan önce Minho'yu eliyle dürttü.
"Ne oldu Hyunjin? Bir tur daha için yorgunum uykum var"dedi Minho
Hyunjin ona göz devirdi. "Dışarıdan sesler geliyor ve birileri kalkanı yıkmaya çalışıyor" dedi
Minho hızlıca kalktı duyduklarıyla. Pencereye gidip dışarıya baktı.
"Siktir ,meclisten gelenler" dedi Minho
"Ne yapıcaz?" dedi Hyunjin endişeyle
Minho ona cevap vermeden elbise dolabına gitti.
"Buraya gel hemen"dedi Minho
Hyunjin onu onaylayıp yanına geldi. Minho elbise dolabının kapağını açtı. Yandaki masanın üzerindeki makası aldı. Avucunun içine bir kesik attı. Sonra makası Hyunjin'e uzattı.
"Eğer böyle bir durum olursa diye bir büyü yapmıştım. Son malzeme de ikimizin kanları. Böylelikle İngiltere'ye ışınlanabileceğiniz. Buradaki cadı meclisinin oradaki cadı meclisiyle arası kötü. Kanlarımızı buraya sürdüğümüzde ve 'viatoribus in Anglia' dediğimizde orada olmuş olacağız. Orada evimiz hazır"
"Yüce Hekate adına Minho ne zamandır böyle bir planın var? Ayrıca ailelerimiz ne olacak? Yeji çok üzülür." dedi Hyunjin makasla avuç içine çizik atarken
Minho ellerini aynı anda duvara tutup konuştu.
"Birkaç yıldır sevgilim, her ihtimale karşı hazırlıklı olmalıydı sonuçta sen Hwang ailesinden bir cadısın. En soylu ailedensin. Bense sıradan Lee ailesinden biriyim. Ailen birlikteliğimizi asla onaylamazdı. Yeji'ye gelince de İngiltere'ye gidince kristal küreden konuşabilirsiniz. Haber verirsin ona" dedi Minho
"Sıradanı severim Lee Minho. Bana kristal küre alacaksın unutma" dedi Hyunjin gülümseyerek
Minho ona tebessümle bakıp başını salladı. Dışarıdan kalkanın neredeyse kırılacağına dair sesler gelirken iki sevgili de sihirli sözcükleri fısıldayıp kendilerini İngiltere'deki evlerinde buldular.
Evet ilk bölüm böyleydi. Kısa bir başlangıç gibi düşünebilirsiniz. Çok güzel fikirlerim var daha. İlk üç bölüm bu uzunlukta olacak ve geçmiş bölümleri olacak
O zaman sonraki bölümlerde görüşürüz.
-Hazzy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Immortal/Hyunho
Fanficİki ölümsüzdük biz, bir elmanın iki yarısıydık. Ta ki sen beni bırakıp gidene kadar angst değil birden fazla ship içeriyor