(Bölümü telefondan yazdım yazım yanlışı varsa affola)
Kore 2023
İçkisinden yudumlarken dirseklerini yaslandığı bar tezgahına koydu kırmızı saçlı. Bardağında kalan son birkaç yudumu da içerek bitirdi. Barmene dönüp bardağı geri verdi. Ardından kalabalığa baktı. İnsanlar birbirine sürterek dans ediyordu. İnsanları yararak merkeze çıktı.
Kolları havada kalçalarını sallandırıp belini kıvırarak dans ediyordu. Şimdiden çoğu göz ona dönmüştü. Sahne onu için yaratılmış ana karakter oydu. Kızları ve erkekleri kıskandıracak bir güzelliğe sahipti.
Sarhoş gibi hissediyordu ama bu hissi en son 400 önce tatmıştı o.
Beline sarılan kollarla dansını kesmedi. Arkasında tanımadığı kişiye sürtünerek dansına devam etti. Müzik daha da hızlanırken belini kavrayan kişi onu yönlendirerek kasıklarına çarptırıyordu kalçalarını kızıl saçlının
Hyunjin sırıtarak belini saran kola baktı. Kaslı ve damarlı bembeyaz bir tendi. Arkasını döndü belindeki eli gevşeterek. Yakışıklı bir yüze sahip bir kurt adamdı. Sarı saçlı , kahverengi gözlü kendisinden biraz uzundu.
"Adın ne?" diye fısıldadı kurt adam ona
"Sam ya senin" dedi kızıl saçlı
"Jackson ben de tanıştığıma memnun oldum Sam. Yukarı geçmek ister misin?" dedi kızıl saçlını belinde duran eliyle bedenlerini daha da yakınlaştırırken dudaklarını birbirine değmeden kızıl saçlı hissettiği güçlü enerjiyle dans etmeyi bırakıp hızlıca etrafına bakındı.
Buradaydı. Hissetmişti onun büyüsünün yaydığı enerjiyi. Böyle güçlü bir enerji ancak ona ait olabilirdi. Beraber dans ettiği adama işi olduğuna dair bir şeyler söyledikten sonra en yakın arkadaşlarına bakınmaya başladı.
Eğer o Minho'nun enerjisini hissedebiliyorsa o da kendi enerjisini hissedebilirdi.
Bar tezgahında flörtleşen iki yakın arkadaşına göz devirerek yanlarına gitti.
"Hey benim gitmem gerek, ayrıca yiyişecekseniz lütfen yukarı çıkın "dedi Hyunjin
Felix ona göz devirip sevgilisinin dudağından öperek en yakın arkadaşına baktı.
"Lanet vampirler" deyip yanlarında duran çantasını aldı Hyunjin
Etrafa son kez bakarken gözleri onla kesişti. Simsiyah saçları, içinde evreni barındıran parlak gözleri, tapılası burnu ve kırmızımsı dudaklarıyla hiç değişmemişti aşık olduğu adam. Etrafında kurt adam, vampir ve cadılardan oluşan kalabalıkla konuşup gülüşüyordu. Kolunun altında bir kız vardı siyah saçlı, ince ve mini siyah bir elbise giymişti. Minho ise lacivert tişörtü, siyah pantalonu ve siyah deri ceketliyle nefes kesici görünüyordu. Saçlarını ortadan ikiye ayırmıştı.
Yıllar hiç değiştirmemişti, ruhları değişmişti ikisinin de
Hyunjin kalbinde hissettiğı ağrıyla önüne dönüp çıkışa ilerlemeye başladı hızlıca.
Minho ise gördüğü kızıl saçlıya inanamıyordu. 400 yıl sonra onu tekrar görmüştü. Siyah saçları rengini kızıla bırakmış. Gözündeki siyah göz kalemi, yeşil rengi lensleri ve dudaklarında kırmızı rujla enfes gözüküyordu. Üstünde siyah renk bir kısa kalın askılı tişört altında ise bacaklarını saran siyah deri pantalon vardı.
Hızlıca oturduğu yerden kalktı. Kolunun tutup nereye gittiğini soran kıza bakmaya tenezzül bile etmeyip kolunu kendine çekip çıkışa doğru koşan kızılın arkasından koştu. Kalabalığın içinde geçmeye çalışan kızılın çıkışa ulaştığını fark edip hızını arttırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Immortal/Hyunho
Fanfictionİki ölümsüzdük biz, bir elmanın iki yarısıydık. Ta ki sen beni bırakıp gidene kadar angst değil birden fazla ship içeriyor
