1~Devede de boy var

97 4 0
                                    

Suratıma yediğim tokatla dudağıma yayılan bir ıslaklık hissettim. Gözlerim dolarken hâlâ daha karşımda bağıran kadın tehditler savuruyordu. Onu dinleyemiyordum.

Boğazıma doğru tırmanan sıvıyla birlikte banyoya doğru koştum. Arkamdan kapıyı kapatıp klozete doğru eğilmem ile içimdeki her şeyi çıkarttım. Enseme değen saçlarımı çekmeye çalışıp elimle tuttum. Kusmam bittiğinde öylece soğuk zeminde oturdum. Her şeyden ve herkesten kurtulmak istiyordum. İçerden yine annemin "Allah senin belanı versin." adlı cümleleri duyulurken gözümden bir damla yaş intihar etti. Artık acı veriyordu.

Bilincim kapanıyordu gözlerim kayarken orada kaldım.

Ne kadar oturdum bilmiyorum ama aniden sarsılarak uyandırıldım. Karşımda tanıdık duran gözler Eren'e aitti. Beni kucakladığı gibi lavaboda yüzümü yıkadı. Banyodan çıkıp odama doğru ilerledi ve yavaşça bedenimi yatağıma bıraktı.

"İyi misin güzelim? Seni aradım telefonunu açmadın. Evden fırladığım gibi geldim, çok korkuttun beni."

Cümlelerini sıraladı ama benim kafam hiçbir şey anlamak istemiyordu. Sadece kafa salladım gözümden yaş süzülürken gülümsedim.

"İyiyim. Korkuttuğum için özür dilerim."

Yavaşça saçımı okşadı.

"Yanıma yatar mısın?"

Kafasını salladı ve yanıma uzandı. Sıkıca beline sarılıp kafamı göğsüne gömdüm. Eren benim kardeşim gibiydi. Her seferinde yanımda olan ne zaman ihtiyacım olsa yardım eden kişiydi. O yanımda olmasaydı yaşamak için bir sebebim yoktu.

"Eren." dedim sesim içime kaçarken.

"Efendim çilek." dediğiyle içim ısındı.

"Ben çok mu kötü biriyim, çok mu nefret edilesi?" diye sordum usulca.

"Alkım öyle biri olmadığını ikimiz de biliyoruz."

"Ama annem öyle olduğumu iddia ediyor." sesim gittikçe ağlamaya dönüyordu ve ben bundan nefret ediyordum. Ellerim ve bileklerim kaşınmaya başladı.

"Ama sem öyle biri olmadığını biliyorsun o kadının dedikleri seni öyle biri yapmaz." beni yatıştırmaya çalışıyordu.

"Bana masal anlatır mısın?"

"Anlatırım tabii. Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde. Bir prenses varmış ve adı Rapunzelmiş. Bu prenses bebekken bir cadı tarafından kaçırılmış ve yüksek gizli bir kuleye kapatılmış. Orada yaşayıp giden kız o cadıyı gerçek annesi zannediyormuş."

Eren anlatmaya devam ederken ben uykuya çekiliyordum. Ne kadar dirensem de bir işe yaramamış ve ben kabuslara doğru yola çıkmıştım.

*⁠.⁠✧∘⁠˚⁠˳⁠°。⁠☆

"Sen benim kızım olamazsın tiksiniyorum senden, şu vücuduna bak. Nasıl model olacaksın böyle. Kilona bak bir. Selen teyzenin kızı hiç senin gibi değil. Gayet güzel alımlı ve zarif. Ama sana bakmaya utanıyorum."

"Ama anne zaten yemek yemiyorum."

"Sen bana bir de cevap mı veriyorsun saygısızın tekisin."

"Anne ben saygısız değilim sana karşı gelmiyorum."

"Ayrıca o üstündeki elbise ne öyle milletin içine çıkmaya utanmıyor musun, başımıza fahişe mi kesileceksin?"

"Anne nasıl sözler onlar ne alakası var."

Bir yandan ağlayıp bir yandan bağırıyordum.

Alkım - AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin